- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
meziyetler ve zaaflar- ARDAHAN ÖYKÜLERİ-239
Dersteydik.
Ben ve öğrencilerimdi.
Çocuğun biri İngilizce kitap okuyordu.
Elimle gayri ihtiyarî elinden aldım.
Konuya baktım. Sayfanın başortasında bir cümle:
" Kişilik meziyetleri ve zaafları"
İngilizcesiyle: STRENGHTS AND WEAKNESSES
Yoldan geçen birine göstersem; " Kişisel güç ve zayıflık, " derdi. Elin oğlu derse de der ne yapacaksınız ki.
Öğrencinin tek’i atikti. "Yaz ,"dedim " oğlum tahtaya."
Karatahtaya beyaz tebeşir. Bu defa kar beyaz yazıyla ama İngilizcelerini yukardan aşağı yazdı.
STRENGHTS:
Hard worker,
Honest,
Going easy,
Analitical.
ÇALIŞMAK,
DÜRÜSTLÜK,
İŞİ KOLAYLAMAK,
ÇÖZÜMLEYİCİ DÜŞÜNMEK. Türkçelerini erinmeden ben yazdım.
Açıklamaya geçtik.
Tanrım; emekliye iki ay’ım kalmış şunun şurasında.
Mesleğimin bana azizliğimi?
İdrakimiz açıldıkça perdeler bir iki... birer birer, ikişer ikişer havadar uçuyor.
Emekliye bilet kesmekteyken ömrümüz.
El’an öğreniyoruz.
Bu bitmez, tadında ve zirvede bırakmalı!
O an ilk soruyu sormakla açıkladık.
Çalışmak nedir?
"Çalışmak zekilikdir," demesin bütün çocuklar.
Zeki insan vardır çalışmaz ve başarısız olur.
Kendi üzerimden örnekle daha bariz modele soktum soruyu.
"Ben zeki değilim ama çalışkanım, "dedim.
Öğrenciler: "Başarılarınızı çalışmağa borçlusunuz." dediler. Şükrettim. Anlamıştılar.
Çalışmanın ontik’i üzerinde birazcık durmak lazımdır.
Ben de öyle yaptım.
Tuzla Lisesinde bir sene felsefe dersine girmiştim.
Esasen okulda felsefe öğretmeni vardı: ismi ULUÇAY hanımdı.
İngilizcelere giriyordu. Kendisi İdris KÜÇÜKÖMER’in eski eşiymiş, kendi demese bilmeme imkan yoktu. Dedi de bildim.
Lafın berisini getireyim: Mevlana’nın çalışmayı önemseyen felsefesini orada öğrenmiştim.
O şöyle derdi, " Hakikat hakk’a yürüyor. Bu yürüyüşün temel umdeleri çalışmaktır, sevmektir, bilmektir."
Öyleyse bu gönüldür. İnanmaktır.
Çalışmaya inanmak ve gönületmek Mevlana’dan ben böyle bilerek hisse kaptım.
Yanlış veya doğru?
Hımmm!..
Dürüstlüğe geçtik: Bu bildiğimizden öteymiş. Sokrat’ın "Konuştukça bilim gelişir," deyişi çok doğruymuş.
O şekil olduk.
Ne olduk? İlim irfan sahibi olduk. Eğer ki konuşursak.
J. S. Mill batı düşüncesi- liberal düşünceyi kuran adam; o da aynını demiştir.
Dürüstlük nedir?
Sözvermek, sebatetmek, sabretmektir.
Yalan söylememektir.
Tutarlı olmaktır.
Hırsızlık yapmamaktır.
Kendi emeğine güvenmektir.
Özgüvenlidir.
Başkalarına saygılıdır.
Ötekini anlamak isteyendir.
İşi kolaylamak da bir meziyetmiş.
Yunus Emre:
"Gelin tanış olalım/ işi kolay kılalım," demiş.
Analitik düşünmeyse?
Sıcak oda ısınırken dışarının soğuk olduğunu da hesap’a katmakmış.
Rodin düşünen adam’ı öğrencilerine gösterdiğinde. "Nasıl," diye sormuş.
Öğrencinin biri: "Elleri gerçekten öte olmuş,"deyince, Rodin "Yenisini yapmalıyım," demiş.
Öğrenciler " Neden?" demişler.
" Hiç bir parça bütünden önemli olamaz," diye cevaplamış.
Eğer orada "parçayla" yetinseydi Rodin, analitik düşünmemiş olacaktı.
Zaaflarsa şunlardır:
GET UPSET
Bizim müşkülpesent dediğimiz şey.
Bir kişi iş’te müşkülat yaparsa. Müşküllük çıkarırsa: "O zaaf olmaz da nedir?"
DİSHONEST
Yalan söylemek, sözverince yerine getirmemek, hırsızlık.
MİSS SMALL DETAİLS
Tafsilat’ı ve teferruat’ı kaçırmak. Dikkatsizlik, aktif dinlememek.
GET STREESED EASY
Çarçabuk sinirlenmek. "Öfkeyle kalkan zararla oturur," demiş ya atalarımız.
Bakınız neler öğrendik!
Gel de okuma, okula gitme!
"Haydi okula çocuklar!"
Yalçıner Yılmaz
17-11-2011
ARDAHAN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.