- 1823 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Yasak Sokaklarındayım Aşkın
Üşüyen gönlümün aşka yürüyüşleri tamamlandığında
Sevginin döşeğine sereceğim biriktirdiğim şiirlerimi
...Hiç duyulmamış bir şarkıyla dolacağım ben yüreğine
Gülüşünün odalarında sonsuza dek aşkla uyuyacağım
Bu sabah dünü unutarak yarına at adımlarını. Şansın her zaman doğru rotaya taşımaz gönül gemini. Limanında mutlu olduğun bir yaşamda yarın hep umuttur, unutma. Hızla akan bu hayat ırmağında daha neler takılacak oltana. İnsanlara güven, fakat asla saf kalma. Yüreğin özgürse bil ki, dertler vız gelir sana. Lokmanda nasır, yatağın hasır olsa da, yaşantında kahır olmasın. Dökül bu hayat ırmağına bu sabah yeniden, ruhunda tutsaklık barınmasın ve hayata ole demek için çok fazla bekleme.
Yaşamak tutkusuyla kavrulduğum uzağında, yeni bir duruştur sana bakışım şimdi. Sırrının saydam duvarlarını delerim pençelerimle, adına sevgi ekleyerek. Sigaramdaki efsundur damağımdaki lezzet, ölümsüzlüktür andım farz et. Sen varsan, sen yaşıyorsan bir tanem, o ölüm denilen gizem bile bana olur cennet. Sen, sen, sen. Senden başkası olamaz çiçeğim, bunu yüreğime kazıdım ben.
Dalga sesine gülüşünü karıştırdı deniz, ben sesini düşlerken. Köpüklendi, tuza dönüştü mavi, ben sevgine gökten yıldız indirirken. Islandı ayaklarım gülüm, senin şanına imge düşünürken. Gülümsedim, senin sevdanın ıslaklığıyla denize halka halka aşkının dumanını savururken.
Gecenin tütsüleriyle paklan şimdi. Gülen gözlerine bakışlarım değsin. Gözyaşlarımın krallığında salın, ellerinle kurula sancılarımı. İyilik tanrısına diz çöküp şifa dileneyim aşkla ve uzansın ellerin ruhuma. Sal saçlarını tutkuma, al inleyişlerimi, bele kadın duruşlarına, öp sancılı yerlerimden şifayla, salla beni sevdanın salıncağında, çocuk umutlarımla.
Gün dönüyor yokluğunun üzerine, vakit gözlerine gebe. Türkuaz yeşili ırmaklara saldım özlemini, hasret demleniyor içimde. Kahkahan sallardı bir vakitler sen olduğun zaman yorgun şehrimi. Gel gül bakışlım artık, güldür şu huysuz aşk adamını yasak aşkın şehirlerinde. Biliriz ki, yaşam korkuya açar her zaman kapılarını. Karanlık gecelerde doymak ister can yaşama. Bütün ışıkları yanık kalmış bir gezegenin tam orta yerinde bir şiir oluruz sızıya ve duldamızdaki sevilerle ağır aksak bunun için yürürüz gerçeğe.
Yüzdelerle ifadeleştirdiğimiz ihtimallerin yol tutuşlarında dingin suların asırlar önce geçtiği çöllere sereriz yürek çarşafımızı. Başımızda nazlı döner güneş ve yıldızlara üflenir nefes. Hüznün çiçeklerini seçerken biz, tabiat ananın saçları düşer yanağımızdaki tuzlara. Her sancı kahramanlarının slüetini taşır aslında yüzünde. Yağmur düşer, bulut güneşe gülümser ve en sevisiz yanlarımızla yaşanmamış günler çekeriz yürek tespihimizle.
Hayatın müziklerine kulağını kapatırsan sözlerinden de mahrum kalırsın gül yüreklim.
Parlak güneşe gözlerini çevirmezsen, onlarca rengi tanıyamazsın. Her gün bir başka umudun resmi çizilen bu hayat portresinde yaşamak en elim ağrıyken sancılar akıtırız ıslak mendillere umudumuzu çürütmek için. İşte bu yüzden yeni sevinçler sarmala yüreğine, çünkü yaşamak birbirinin kopyası iki ayrı resim. Sevgi ve aşk gibi, tekrarı mümkün mutlu bir tebessüm.
Açınca kollarını sen, özlemin tetiği düşecek ruhumuzun döşüne. En güzel düşlerimiz sarılarak kavuşacak öpüşlere. Rüzgârın sesi şarkımızı mırıldanırken gözlerin ışıyacak. Gülüm diyerek avuçlarına süreceğim dudaklarımı, sevdayla geçeceğiz aşkın en bilinmez yollarını.
Sen şimdi ruhunun mermer taşlarında buğulu bakışlarla kendini seyrediyorsun. Sana olan sevgimin dama taşlarında tek başına ölümsüz bir yolculuğa çıkıyorsun. Seni düşünürken ben gül dudaklım yine bu sevdanın uzak şehirlerinde ‘aklında mıyım’ diyerek aynı soruyu soruyorsun. Her an aklımdasın sevda gülüşlüm, aklımın ovalarında mevsimlerin en güzeliyle yaşam suyumsun, yaşama sebebimsin ve sen bunu çok iyi biliyorsun.
Bir düşün alyansıdır ruhumuzda taşıdığımız. Serin ırmaklarca akar durur can evimize hüznün millerini taşıyarak. Terimizde sancılı bir mendil ıslanırken, gece özlemin en keskin bıçağıyla doğrar karanlığı. Yastığa düşen nefesimizdir yine de ve mutluluk henüz bulunamamış, hala kayıp bir ülke. Üfle gülüm öyleyse acının kandiline, yaşamaya tatlı uykular dile.
Yanına gelmeye izin vermiyor kalemim şu an. Dizelerde seninle bir bekleyişin sıcak odalarındayım şimdi. Ellerimi yüzünde gezdiriyor, kıyısına ulaşamayan bir su gibi kendi dalgamın peşinden geriye dönüyorum yeşil denizlerimde. Titrek bir alev sallıyor sevgimin perdelerini, yağmur dökülüyor şakaklarımdan. Sensizlik yaman işkence ve ben seni arıyorum sevdanın engin sayfalarında.
Kaybolsam da sesinin mısralarında, gözlerinin ırmaklarında boğulsam da, cevapsız kalsa da nice sözüm seni aramalarım bitmeyecek inadına. Nazlı bakışlarının ulvi bahçelerinde, dudaklarının hayat kıvrımlı sokaklarında, denizlerinin mercan krallıklarında sana yürüyüşüm bitmeyecek. Kirlendikçe çağlayanlarında durulanmayı, yoruldukça aşkının sedirlerinde dinlenmeyi, yaşlandıkça özgür parklarının salıncaklarında sallanmayı diliyorum ben. Ruhunun renklerle ve ölümsüz desenlerle donatılı cennetinde seninle var olmayı istiyorum bir tanem.
Selahattin Yetgin
YORUMLAR
Kaybolsam da sesinin mısralarında, gözlerinin ırmaklarında boğulsam da, cevapsız kalsa da nice sözüm seni aramalarım bitmeyecek inadına. Nazlı bakışlarının ulvi bahçelerinde, dudaklarının hayat kıvrımlı sokaklarında, denizlerinin mercan krallıklarında sana yürüyüşüm bitmeyecek. Kirlendikçe çağlayanlarında durulanmayı, yoruldukça aşkının sedirlerinde dinlenmeyi, yaşlandıkça özgür parklarının salıncaklarında sallanmayı diliyorum ben. Ruhunun renklerle ve ölümsüz desenlerle donatılı cennetinde seninle var olmayı istiyorum bir tanem.
Selahattin Yetgin
-------------------------------------------
10 numara.
Sevgi ve selamlar kardeşim.