Hoş Geldin Özgür Eğitim Sen
Sivil Toplum Kuruluşları demokratik düzenin vazgeçilmez unsurlarıdır. Asıl varlık nedenleri bürokrasiyi ve siyaseti denetlemek, toplumun menfaatini kollamak, üyelerinin üzlük haklarının takipçisi olup, hissiyatına tercüman, sesi, soluğu olmaktır.
Genelde İslam ülkelerinde özelde ülkemizde STK’lar daha rayına oturmamış. Bir Dernek, Sendika ya da Vakıf kurulunca vatandaşın sorduğu birkaç klişe soru var; Kim açmış? Zihniyeti nedir? Hangi partiye yakındır? Dolayısıyla bu tür sivil oluşumlar ilgilileri kucaklayamıyor. Sivil Toplum Kuruluşları önce bu handikaptan kurtulmaları lazım.
Bildiğim kadarıyla Diyarbakır’da üç sendika var, biri yerel siyasetle özdeşleşmiş, bir diğeri klasik eski sağ parti tarzıyla işini yürütüyor, bir diğeri de birilerinin olmadığı için bir türlü şubeleşemedi.
Şimdi de Özgür Eğitim Sen İlimizde kuruldu,hayırlı olsun bakalım.Bu sendikanın gerçekleştirdiği “açılış paneli” manidar olup katılımcılardan ve kamuoyundan geçer not aldığı kanaatindeyim. Bu etkinlikle sendikanın perspektifi lanse edildi bu halkın Dini ve Dili açıdan bir sahiplenme duygusu uyandırdı. Zaten çektiğimiz sıkıntıların %90 bu münasebetledir. Dolayısıyla kim ki bu iki soruna sahip çıksa halk da ona sahip çıkar, tabi sömürü aracı haline getirmemesi şartıyla.
Diyarbakır’da bu il’e özgü bir sorun daha var. Yönetime geçen koltuğu bırakmıyor, iki de bir kurucular 3-5 aylık başlangıç çalışmalarını duygusal sömürü için gündeme getiriyorlar, bu sendikayı kurarken şu sıkıntıyı çektik, bu sıkıntıyı çektik, diye diye sanki kendi malıymış izlenimini veriyorlar. Yanlışlarını dile getirenleri de düşman ilan ederek diskalifiye ediyorlar. Bu sıra dışı yönetim sorunundan dolayı başta keyifle başlayan, heyecanla kurulan sendika yavaş yavaş yerini husumete bırakıp duraksama sürecine giriyor, üyelerinin çoğunu mutsuz ediyor.
Bir sendika düşünün, başkanlık süresi üç yıl ayrıca bir başkan üç sefer seçilebiliyor. derken arada 9-10 yıl geçmesine rağmen aynı kişi sendikanın başında, bu haktan reva mı yani, bir diğer sendikanın yönetimi iki yılda bir yenileniyor ve bir kimse en çok iki sefer başkanlığa seçilebiliyor, bu prensip gayet insani galiba tarzını meclis başkanlığından almış.Ama Diyarbakır için ben bunu da fazla görüyorum heyecanlı ve hizmet aşkıyla yönetime talip bir çok kimse var.Dolayısıyla farklı bir sendikacılık ortaya koymaya niyetiniz varsa yönetimde diretmeyin, en azında bilinsin ki burada menfaat ilişkisi yok, üyeler kullanılmıyor. Benden söylemesi.
Özgür Eğitim Sen’in sadece eğitim çalışanlarına yönelik olması yöneticilerin dikkatinin dağılmamasına, derli toplu çalışmamalarına bir fırsattır. Aslında bir ülkenin bir milletin geleceği de eğitim öğretime bağlıdır.Eğer üniversitelerimizden başlamak üzere eğitim öğretimi ilköğretim orta öğretim olarak dünya ölçülerine tedarik edebilsek insan profilimiz olumlu yönde değişeceği için sorunlarımızın kahir ekseriyeti hal olacak.
Buyurun üniversitelerin kapıları size açıktır, okulların kapıları size açıktır. Okullara önem verin, idarecilere saygı gösterin, onlara moral kaynağı olun.Öğretmenlere bizim üyemizdir değildir farkını gözetmeyin, birilerine orayı burayı makam ve mekan olarak vaad etmeyin yoksa huzur bulamazsınız. Kimi sendika bu meyanda %3-5 üyeleriyle uğraşırken diğer üyelerini küstürüyorlar, farkında değiller. Şimdiye kadar kendinizi gösterdiğiniz gibi Din ve Dil ile ilgili sorunlarda dakik olun Bu duruş ayrıca sizi dünya ve ahrette yüceltir.
Bu vesileyle hoş geldin özgür etim sen diyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
Eyüphan KAYA
Eğitimci Yazar