- 695 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
dağlarda maral gezer/ ardahan öyküleri 169
Azeri televizyonu o günü seyrederken şafak attı bende...
Dağları kameraya almış. Seyirciye izlettiriyorlar.
Dağlar taşlar aynı bizim dağlar. Kısırın dağı. Göleberte döşten sallananda alçak tepeler, çamlar.
Hoçvanın mini ovası. Sevdiğim dereler ova-ı Hoçuvanın ayn-ı... Sarme boğazından Göle ovası halı bilirsine... meşe taş kaya yeşil manzara peysaj’la bilfiil ayn-ı.
Ekrana manzara geldi. Birden dik sıçramışam yaradan Allah hakkı için...
Ardahan’ı televizyona mı vermişler?
Evdeki insanlar irkildiler! Ne oldu? diye. Onlar bana, ben Ardahan’a hayret-i icap kalmıştık.
Sağ köşede HAZAR TV. amblemini görünce jetonum düştü. Ardahan Ovasına benzer yeri görsetiyordu. Kurgulayarak beyaz renkli halı motiflerini manzaranın üstüne, ovanın yüzüne kondurdular. Motif çizimi dağları geziniyor... beraber izliyoruz.
Halının şekilleri nereden rücahtır? Neden peydadır, bunu hep araştırmışımdır? Cevap gözümün önüne hazine dairesi mücevheratı gibi serilmişti.
BÜYÜK HARFLERLE CEVAP:
Dağlarda maral gezer
Zülfünü tarar gezer
Men dosta neylemişem ay balam
Dost menden uzak gezer
Çanakkale’de doktora ihtisasını halı üzerine yapmış bayanla münazara yapmıştık. Üniversitenin limanda halkıda kabul ettiği çay bahçesinde. Sergi miydi ne? Kokteyl esnası, sohbete koyulmuşuz... halı üzerine soru sorma fırsatım bayağı oldu. Kız en sonunda bana Halı Satıcısı birinin adresini yazdı, verdi. Onu salıkladı. Açık sözlüydü. Halı benim dengemi bozdu. dedi. Doktoramı aldım ama çok zor bir sahaydı.
Git o insana! Bende araştırma yaptığımda ondan çok yararlandım. demişti. Zamanının yokluğu muydu; neyse ben ona yormak isterim .
Dağlarda çiçek ay güne batım
Doldur ver içek ay güne batım
Ha burdan göçek ay güne batım
John Steinbeck’in Fareler ve insanlar öyküsünde RANCH kelimesini anlayamadım. Diğer cümleleri sürükleyen algım kesilince. Akış koptu. RANCH nedir? Dilimin ucuna söyleyip aklıma birtürlü getiremedim... rençber... rençber Ardahanlı için hayvancılıkla uğraşan kişi manasına gelir. İngilizcede RANCH yani renç okunuşuyla rençber’le çok yakın ses ve anlam benzerliği var. Ne dersiniz?
Gel bu kor’u bu köprüden geçir!
Onlar mı? Biz mi? Hangimiz hangimizden almışız?
Di haydi!
De haydi!
Ta haydi!
Hayvan çiftliği RANCH kelimesiyle Fareler ve İnsanlar romanında John Steinbeck kullanıyordu. Roman akıcı ve bizim yazın biçinlerde ırgatların, dırmıkçıların, sap çekenlerin yaşantılarına yakınlar, okuyucunun gözünden kaçmayacaktır.
İnsan kalpleri, kalb-i ağzına gelimi. gönüllerin içiçe erimeleri. Yaz- biçinde gök çadırın içine sıkışmış Ardahanlının yaşamını nasılda andırıyordu. Lençber, Reçber...
Cigaram yana yana
Od düşüp şirin cana
Bir tas su ver içem ay gelin
İçeyim gana gana
Azerbaycanlı sanatçılar. Halı motiflerini dağlar filminde dağların göğsüne koyup filme almışlar.
Azerbaycan’da, Gürcistan’da, Revan’da kendi dağların resmi. Kafe’de, pastane’de, orada, burda duvarda...
Kars da, Ardahan da kahvenelerde İsveç Alp dağlarının duvar kağıdı resimleri yapıştırılmıştır. Kısırın Dağı resmi, fotoğrafı maalesef asılmamıştır.
Damalda ki Atatürk silueti resmi sayesinde dağlarımızın biri sergilenme imkanı bulabilmiştir.
Bu yerel özgünlük meselesini konuştuğum arkadaş:
- Kasaplarda Hollanda ineklerin resmi asılır. Onu desene evi yıkılmayan!
Kendi mamalarımızın, Tuj Koyunlarımızın, Çığal boynuzlu cisn-i ineklerimizin resmi, fotoğrafını asmayı çizmeyi akıl edememişiz.
Dağlarda çiçek ay güne batım
Doldur ver içek ay güne batım
Ha bundan göçek ay güne batım
Taşı gediğine koymak! Sözü punduna getirip sözlemek.
Konu yukarıda ki konuydu. Arkadaşla ülfet bab’ında dertleşiyoruz.
Allahuekber dağları sürüp Ardahan’a uzanır. dedi.
Ben de başımı sallayarak teyit ediyorum.
Yalnızçam Dağları alçak yüksek yeşil boya, tüpten sıkılmış... çıkmıştır.
Yeşil ve kroması o boycadır.
Kısır’ın Dağı yumurta topuk ayakkabı giymiş mankenin sütun bacağına çok gümanıyordu.
Ardahan’dan dağlara göz atınca. Dağ olsun salt konun.
Nereden bakarsan bak! Neye baktığın ehemniyet kesbetsin tek.
Nasılmış bakman ve nerelerdenmiş. Önemsiz.
Ben: Allahaşkınıza dedim arkadaşıma. Sadede gel nolur.
Çok sıkılmışım. Tevekelli, kısa kes Aydın havası olsun demişim.
O da:
- Ya şunu murat ediyorum ki anlaşılsın: Dağlar Ardahan Dağları hiç dikkat etmedin mi? Hiç bir dağ yekdiğerinin önünü kapatmıyor. Her dağ kendini vitrinde görsetiyor. Görücülere çıkmış kızlar gibi.
Ağaçlar da öyledir. Ağaç ağacı gölgesiyle örtmez kapatmaz.
Ardahan Dağları gösterişte yekdiğerini önünü örtmez.
Tiyatroda da oyuncu kimse oyuncu kimsenin önünü kapatmazmış.
Sinemada filimlere bak artistler ayrık durur.
Ardahan Dağları sanat gibi dağlar...
Akıllı uslu münevver dağlar.
Tuallere çizilesi,
Panolara asılası,
Güzellikte bir numara dağlar.
Haydi fotoğrafınızı çektirin, astırın DAĞLAR!
yalçıner yılmaz
19-03-2011
gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.