- 551 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Araştırma hastahanası/ Ardahan öyküleri 159
"... Kurban sen, de, deme. Hastalığ deberdi mi? Ferman yazsan ker etmez. Sabahnan kalktık babamın boğazı bismillah böyle sağ yanı davul olmuştu. Tersine dönderdi boynunu. Düzüne oynatmasına mümkünatı yoktu. Anam, babamı tanıyamadı. Bu herifte kim? der gibi bir müddet koyun gibi süzdü babamı.
Süzüldüğünü anlamaz olur mu? "Gülüş kız benim, ben!" dedi.
_Baban o lehtine... ağır şeyler söyledi. Ayıptır yeniden dercetmek uygun düşmez. Anam ağır lafı işitince kendine geldi. Yav ben zanmıştım da... gibi gönülalan şeyler zırtaddı.
Babam çok acı çektiğinden anamı eybir azarladı. İncelesen sonuç buraya hulul eder. Boğazı şişti. Dizinin kalemi çözüldü. Adlayamıyor.
Afedersin ördek veriyoruz altına. Anam veriyor tabii de. Ben Gagaç köyden evliyim. İtkızı bir yudum su vermedi babama. Lazımlık versin değil ki?"
Dert yandığı adam akrabasıydı. O yüzden faş ediyordu. Mahreme aitleri paylaşmada sakınca görmüyordu.
" ... Kars’a Halis Bey’e gittik. İştersen getme. Babam haylamış Halis Beg’e illam. Sıkı mı gitmeyesin. Zavotcudan süt parası aldım. Ne kadar aldımsa aldım. İflahımızı kestirdik; kadar’ı aldım.
Zavotcu: Al istersen fazla verem. Yeter ki, gavat baban’a birşey olmasın. dedi. Yegenim aklan bişey getirme babanla aramızda şakalaşma hukuku var. diye mökkemledi. Zaten aklım başımda değil. Şok geçiriyormuşum. Zavotcu laf geçirmiş, oralı değilim. Allahıma, dinime!.."
Karşındaki sinli adam ağlar vaziyet dinliyor.
" Halis Bey kenara çekti beni. Baban eşitmesin dedi. Ciddi bir şey yok. Hiç Erzurum’u gördün mü? Yok demişim. Benim gendimden haberim yok babası rahmetlik... iyi öyleyse demiş: Erzurumu gezersin oğlum, Gezerken bir de Araştırma hastahanasına uğrayın. Geçiyordum uğradım yaparsınız. Tahlilleri var onları yaptırırsınız. Doktor bey: Bilmem kim’e... o da muayene etmiş olur. dedi. Ama okumuş çelebi adamın hali başka: Babama gavat, mavat demedi. Zavotcuyla, hekimin arasında seviye nasıl yüskek he mi?"
Birkaç masa vardı. Masalarda oturanlar artist gibi dinlemiyormuş yapıyor. Halbuse dinliyorlar. Hemde: ’Ey dingoş bulmuşuz’ dinleyelim havasındalar.
El oğluna güman ne mümkün efendi?
" ... Araştırmaya taksi tutdum. Taksici çok para alacakya. Anlamadım abi kulağımda cihaz vardı. dedi. Bizi umumhanaya götürmesin. Babam canlandı yerinden herife segirtti. Oğul bizim o hayımız mıydı? dedi!..
Taksici yemin- tillah, kulağımda cihaz var. Sağırım. Eşitmedim benzettim. dedi.
Taktikmiş doğru üzerinden mahsus yaparmış. Araştırmaya eski umumhananın ordan yeni Boğazköyün böğründen indik. Ne istediyse verdik.
Sıkar! Erzurum’da taksiciye dediğini vermeyecen? Verdik gül gibi liraları.
Hastahanada Biloş’un gızını aradım. Hemşiredir. Gocası doktor. Kendisi Pakistanlıymış. Sağolsun babamı yaturtti. Ertesi günü bölüm doktoruna görsettirim dedi. Bana da bir iki ilaç yazdı genç doktorlar get al dediler. Yerini tarif ettiler neresi bil?
Umumhanaya gene getdim. "
Dinleyenler:
_ Girdin mi?..
_ Teessüfler kahvene sakinleri, ben o hayda mıyım? dedi
_ Koyun can hayında kasap piğ aktarma derdinde. dedi akrabası ihtiyar.
_ Hele devam et, kurban... ne güzel anlater hemi?
Bizimki:
" ... babamın kanını tahlile götürdüm. Estağfurullah babamı götürdüm. Hemşire parmağını deldi. Kanını igneyle aldı. Saat verdi, değerleri kağıda yazıp verecez dediler.
Başka bölüme gittim. Yollandım dersem doğru demiş olurum. Babamın südükünü istediler. Elimdeki bu bardak’ın içinde çay kadar bir südükü götürdüm."
Çay bardağı elinde, çay açıktı. Açık sarı renkli çay bardağın yarıdan artıktı. Sağ elin avucunda ağzına getirip ileri sürüyordu bardağı. Babasının südük meselini aynı bardakla çekince: Ben dahil herkes içtiği bardağın içindeki sarı çay bardağı babasınınkiyle yanılsamaya uğradık.
O bardağın, o bardak olduğuna yaldandık.
Bardak: Ağzından ileriye çekti, elin içindeyken: Babamın aha bele bardak kadar südügünü verdik. dedi.
Bardağı ağzına getirince durdu.
İçse babasının südüğü, içmese südüğü içmemiş olacak ki zimnen südüğü mevcut kılmıştı.
Bu hatayı kabahat etmiş oluyordu. Farkına varmaya başlamıştık. Bizlen kendi de sanallaşmadan uyandık.
Kirman Dayı yetiştirdi lafı, gözün yamanlık görmesin da:
_ Bardağı iç ola iç!.. yabancının değil baban südügüdür.
yalçıner yılmaz
29-01-2011 gebze
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.