KOZA (Bizim Hikayemiz)Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ
Düşün, bir koza düşün. Tesadüf, beklide kaderim. Çıktı karşıma bir anda. Aldım avuçlarıma, sevgimle ısıttım. Gelişti koza, büyüdü. Geçen yıllarda alıştım ben ona. Sadece bir alışkanlık değildi bu, aşktı, sevgiydi.
Gün geldi açıldı yavaş yavaş, belli belirsiz bir güzellik yansıdı göz bebeklerime. Artık o bir koza değildi, kanatlarında dünyanın bütün renklerini barındıran, güzel bir kelebekti. Allah’ım bu ne güzellik, sanki bir gökkuşağına sahip olmuştum. Kadifemsi kanatları parmaklarıma değdiğinde ruhuma değin ulaşan bir ürperti, ipeksi bir yalan belki de!
Onu bırakmak istemiyordum, çok sevmiştim. Fakat avuçlarımda nefessiz kalacak. Bıraksam uçacak! Kaybolacak gökyüzünde, gözümün görmediği, tanımadığım çiçeklerde alacak nefesini. Ne yapsam, nasıl bir durumdur bu? İki günlük hayatını avuçlarımda mı geçirecek. “Öleceğine benim olmasın daha iyi” dedim. Ağlaya ağlaya açtım avuçlarımı. Son kez gördüm onu, uçmak için çırpınırken son kez dokundu tenime, şaşkınlıkla yalpaladı önce. Güneş, hava, hayat yabancıydı onun için. Sonra doğası gereği serpilerek açtı kanatlarını, rüzgârla birlikte acemice havalandı. Koştum peşinden, “bırakma beni” diye bağırdım ardından. Koştum nefesim kesilene kadar, ayaklarım patlayana kadar… “Ne olur dur! Bırakma beni…”
Gözyaşlarımdan buğulanmıştı gözlerim, hayal meyal bir siluetti en son gördüğüm. Düşmüştüm dizlerim, ellerim kanlar içinde kalmıştı. Acım perçinlenmiş, sinirlerim boşalmış bir vaziyette saatlerce ağladım. Kendime gelemedim hiç. Durmadan yorulmadan onu arıyorum. Her güzel çiçekte, kırda, ağaçta, bahçede arıyorum yorulmadan. Belki bir gün bulurum, unutmamıştır gözlerini açtığı avuçları, sıcaklığıyla büyüdüğü kalbimi.
Ümitsizlik baş gösteriyor zaman zaman, korkuyorum. Güneş ışıklarının kanatlarına çarpınca nasıl renk değiştirip beni büyülediği geliyor aklıma. Kalkıyorum yerimden tekrar bakıyorum baktığım yerlere, belki dönmüştür geri… Bana dönmüştür belki… Yoksa tekrar bakacağım.
Zira ondan tek kalan şey bu koza, sadece hatırasıyla yaşayamam… Onu çok seviyorum. Bir mucize bekliyorum artık, belki mucizeden daha fazlası… Ona “Lapatya” adını koydum.
12.01.2010 23.47
YORUMLAR
orsulay
Her yerde aynı...
O maestro aşk işte, aynı duyguları, aynı acıları yaşatan orkestranın şefi...
Son senfoni çalarken ağlayalım hep birlikte!
Halin halimdir, ne kadar yalnızsan o kadar yalnızım
Sevgilerimle değerli dostum, şairim