- 564 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARALAMA YAZILARIM
KARALAMA YAZILARIM
..herkesin bir mağarası olmalı çekilip içine kapandığı dünü-bugünü-yarınlarıyla yüzleştiği ..kendisini ve sorumlu olacağı herkesi içine alacak radikal temizlenmeler için .. ağaçların sessiz sakin bekleyişleri hiç usançsız ve sebatkarane.. ..eğer gerçekten bir kalbim olacaksa mü’min insanın kalbi olmalı bu ..muvahhid bir kalp ve imanı tevhid ile kaplı ...istanbul ve bir gün batımı-grub vakti kızıl renkli güneşin son bir bakışı... ..güneşin bırakıp gitmesi bazen ürkütücü geliyor gecenin soğuğu ve aysız karanlığı ile baş başa kalınca..oysa yaz akşamları bir başka.. bulmuş-buluşturmuş doğduğum toprakların resmini bana armağan etmişsin..bir ilkbahar resmi..daha çiçeklerin açtığı ağaçların gelinlikler kuşanır gibi giyinip güzelleştiği bir bahar günü vahşen’e giriş ..harika ve çok seçkin bir hatıra.. daha bu yaz girişte ki o çeşmeden su içmiş yüzümü başımı yıkayıp serinlemiştim ve o tepede biraz durup köyümün kokusunu içine çekmiştim .. ..evet köyün adı vahşen ..ah ..vah...şen..çok ağlamış diyorlar şipşirin yemyeşil canlı mı canlı bir köy olmuş vah-şen.. ..fırtınalar çıksa da saçıp savursa da düşlerimi , ben yine en doğru olanı düşüneceğim .. ben bu çiçekleri ..nilüferleri gördüğüm günden beri tek seyrine koştuğum çiçek oldu adeta.. ..beylerbeyi sarayı bahçesindeki fıskıyeli havuz aklıma geliyor ne zaman bu şiiri okusam... ..ben bu çiçeği bu ismi sevmez miyim..yaşıyor olduğunu biliyorum nilüfer hiç ankara’dan çıkmadığını da.. ..işte böyle bir gökyüzüydü seni çok aradığım..çok görmek istediğim atan kalbini kalbime değdirerek.. ..beni bekleyen gri göklere saklanacağım .. ..ne güzel bakıyor yukarılardan bu mavi bu gri bu kızıl gök .. ..avuçlarımı tutan avuçlarını hep hisseder oluyorum bugün çok soğuktu şehir bugün çok üşümüştü ellerim avuçlarım ...gülleri tutan ellerini avuçlarını hatırıma getirdim havanın soğuğu da üşümem de geçmişti .. ..nuruna hiç bir ışığın denk ve eşit olmadığı nur-i ilahi..musa peygamber bile dağa tecelli eden nurun muhteşemliğinden baygınlıklar geçirmiş görmek isteğine cevabını bulmuştu .. muhteşem bir derinlik..sessizlik ve etkileyici duruluk.. ..kalbini dinliyorum ...o kadar ihtiyacım olan o tik takları.. ..ansızın duyduğum ses oldun bana biliyor musun ?... ..bulutların da bir dili vardır..bulutların da bir derdi.... ..hiç durmaksızın yürürler hiç usançsız bulutlar .. yine beni bu akşam yakaladı..şiirlerimde yaşadığım yalnızlık ve bir başına kalmışlığımın resmini iyi yakalıyor bu gün batımı kızıllık..ağaç ve ay ışığı..veya güneş yeryüzünü açıklamaya durmuş bir ağacın derdine koşmuş.. ..o kadar titrek ki dizlerim..ellerimde bir kalemi tutacak kadar can yok bile..akvaryumda bir balık olmayı istedim..küçük sevimli bir balık..gönüllerimizin hüzün akşamları hüzün yüzü sonbaharın yüzü hep bizleri takip edecek.. ..kapımı çalan yalnızlık hiç bitmiyor biliyor musunuz ?..hiç geçmiyor .. ..yeryüzünün emanet edilen dengesini bozan insanoğlu hiç affedilmez tahrifat ve tahribatının bedelini ödetmiyor mu ? hiç günahsız masum-mazlum insanlara ve de buna dur diyecek yiğit-güçlü seslerin de ellerini çabuk tutması gerek fesad karada ve denizde yayılmadan önce.. güzü beklemek sessiz ve duru herkesten herşeyden uzak bulunarak.. beklediğim güz geldi ve renklerin maratonu içinde düşlerim koşuyor.. ..güzü beklemek demek böyle bir eski fotoğraf..demek böyle bir solgun yalnızlık..bir baş başa kalınmışlık.. ..işte sessizliğim benim..işte duygu güzelliğimin derin akşamı.. .bir deste gül gibi ...kim bilir ne güzel olmalı güllerin duruşu .. ..en sevimli böceklerden hayvanlara kadar hepsinin en güzel renklerini görüyorum gökyüzünde .... ..bir bilseniz yapayalnız kalmşlığın hissi çökünce şu güz günlerin akşamında ne yapacağını bilmez ruhumun sıkıştığını çareyi çay-kahve baş dönünceye kadar süren zoraki yatıştırıcılık.. ..avunamıyorum ..bu koca şehir yetmiyor ve yetişmiyor bazı .. ..hayat ve yaratılış zıt kutupların güzelliği sanki ...kar ve sıcacık güzel bir renk çiçek...nasıl da koyun koyuna güzel duruyorlar... ..nasıl özlemişim kar beyaz bir şehri ve nasıl özlemişim istanbul’da olmayı ... ..ulvi sesler hiç aralıksız sürmeli ruhumuzun tellerinde ... ..çocuk saflığımız ..çocuğumsu gözlerimiz...ne oldu bize ? ..kaçmak kaçışlarda kalmak kahretmiyor mu kalbi karanlıklarda kaybolmak kara bir korku ... ..kaçmak ..nereye kadar..nereye kadar.. ..bazen ihtiyaç oluyor bir çıkş bir kurtuluş seni beni alıp unutmak bu yeyüzünü .. ...kaçıncı kızıl dansını yaptı güneş o aradığım mutluluğu hiç göstermedi .. ..inci yüzlü yüzlülerin bilinmez iç karanlık denklem denklemsizlikleri ..veya içi de yüzü gibi inci yüzlüler .. ..evet ..o sevgi ağacını kıyamet kopmazdan önce dikebilmek önemli olmalı.. ..bir ağaçla yarışmak ne mümkün...büyümek isterdim bir ağaçla ..ah keşke babalarımız biz doğunca bir fidan dikmiş olsalardı ... sakin bir dere olabilmek her zaman bize tavsiye edilen de budur itidalli olmak her zaman mutedil... ...evet gökyüzü kadar deniz..ve bir insanın hıçkırıkları kadar parçalı denizin hüzünlü hali... ..göz en hayati bakış penceremiz buğulanmasına bile razı olamadığım seven gözleri hiç bir zaman ıslak bırakamam onları ıslak görmek bana dehşet verir .. ..bilmiyorum sevgilim bilmiyorum ne oldu bana ne oldu .. ..saçlarına çiçek takılı sevgilim ..duygulu yalnızlıkların benim olsun .. sessizlik ve ıssızlık dayanılmaz bir uğultu olmalı .. ..kimse duymuyor sesimi günahsız bir yalnızlık içinde sabırla bekliyorum seni .. hayatın anlamını anlamsızlaştıran inançsızlık insana ne kazandırır.. ne esrarlı bir güzergah insanı büyülüyor sanki yürümek ve kalmak isterdim iki taraflı ağaçlı bu patikada... ..evet beklerken seni hangi güzel duygularla yoğruluyordum kimse bilmez .. buğulu bir bakış..doğanın sessizliği en sade en maSUM.. ..insan namaz kılan insan olmadıkça ömrü esaret ve şirk içinde cahilane geçecektir oysa yaratılış sırrına zulüm yaptıkça insanoğlu iflah olmaz hiç bir zaman .. ..sis ...tefekkür ve tezekkürümün en akla gelen zamanı …..sis hep böyle iyice dağıldıkça kendisini bırakmak istemeyen beni aşikar apaçık bir denizin ortasında bırakır .. ..sevgisizlik ve anlayışsızlığın ne hale getirdiğinin resmidir bahar gülüşlü yeryüzünü . bu renk cümbüşünde insanın başı dönüyor... ..kuşatılmış azablar içinde olmak hayatımızı ne hale getirir ve buna dayanan insanların sabrı ve iradesi hayalleri ve yarınları bugünü ve az sonrası okunmaya değer olmalı...halkı müslüman toprakların işgal-işkence-istila ve terör altındaki yaşanılanlar emperyalist rus-abd-çin-fransa-ingiltere ve diğer ab ülkeleri hepsi dünya hiristiyan ve yahudi ittifakları cinayet şebekelerinin dünyamıza yaşattıkları.. ..bazen gök öyle bir renk ve hal içinde olur ki insanın çıkışına ışığı yakalamasına ve yolunu bulmasına yardımcı olur zihni açılır yaşama sevinci doldurur içine ....tam bir labirent arenası zihin dünyalarımız.. ..bir sisli akşam güz akşamların ılık tatlı serinliği... .bir gün geri dönmek ne güzel...dönmek ve yeniden başlamak ...geri gelmek kavuşmak sevdiklerimize ..yeniden başlamak temiz bir sayfa açmak gibi.. ...ben o yalnızlık tepesinde oluyorum her akşam gün batımı gün doğumu renkleri içinde... ..deli - divane olunacak bir büyülü dünya gök altında yaşıyor olmak..değer ve kıymetini bilerek olmak.. ..dışarıda müthiş bir rüzgar ve insanı korkutan sesler ..uçacak gibi çatılar ve kökünden sökülmeye hazır ağaçlar..dayanma gücü kalmayan son yapraklar.. ..rüzgarı severim ardında bıraktığı yağmuru da güneşli havayı da..sürüklediği bulutları da.. .çığlıklarım sahilde martı çığlıklarına iskeleye yanaşan vapurun siren seslerine karışıyor çok kalabalık şehir ve ben sadece dikkate gelmez küçük bir noktayım ... ..bu kusursuz bu muhteşem güzel yeryüzünü kalpsiz ve hoyratça harcıyan insana ne demeli bir kalbi olan taşın-toprağın-dağın-yeşilin-mavinin hayata sevincini ne hale getiren kalpsiz insana ve onun dünyasına ne etmeli..? ..bu kalpsiz dünyaya ne yapmalı..bu ne kalpsizlik ... ..halimizin çıkış yolu derdimizin dermanı bir kalbin sevgi merhemi değil mi ? ..kalpsizlik kadar kalpsizlik var mı ?.. .renk armonisi içinde yaşamak ne huzur verici.. ..şehir ve yıldızlı gök ve ışıklar altında uçuşan ruhum....şehir ışıl ışıl çoban yıldızı daha yuksek daha parlak .. ..venüs ve jüpiter yıldızlarını teleskopla izlemek ve yıldızların özellikleri hakkında bilgi edinmek güzel bir hatıraydı tatilden bana kalan... ..gök ve deniz ne kadar ilgiye ve sevgiye ihtiyacı var halde..ama ileride bir umut bir beyaz bakış uzanıyor güneş çıkacak gibi.. ..ömür geçiyor binbir hataların çerçevelediği elem kederlerin sancıları altında ezilip duruyor insanoğlu ...aranıp durduğu bir çıkş yolu bulabilenleri farkediyor bir mabedin şadırvanında su içen güvercinler .. ..vel-asr..innel insane lefii husrr..muhakkak zarardadır insan ..bu böyledir zaman da şahittir..ancak iyi iman sahibi işler yapan sabrı ve hakk’ı tavsiye edenler müstesna.. ..evet işte kar..hatta bu hafta kar..bugün yarın kar muhakkak bizi de ısıtacak.. ah çocuklar..ne kadar mutlu görünüyorlar..nasıl da sağlıklılar..yüzleri ne güzel..ne güzel çocuk olmak ve bayramlara çıkmak..bayram sevinçlerini tatmak.. ..keşke bir hikmeti olsa...olmuş-bitmiş-geçmiş anılar için hiçbir faydası olmayan o "keşke" ile başlayan konuşmaları yapmayalım diye ne kadar dikkat etsek, yine de baş edemeyiz ve ben her zaman "..ah keşke ben de olaydım...ben de bulunaydım..haberim olaydı keşke "..diye hayıflandığım çok şey yaşarım..neden olmasın ?..insanız ve zayıfız ve unutkanız ve faniyiz ve hata ve kusurlardan beri değiliz..
Mustafa kaya
04.02.2008 / İstanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.