KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 970 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Dizi furyası
Yarım saattir salonumun altını üstüne getiriyorum.
Sehpanın üstüne yayılmış olan dergilerimin altına baktım yok! Kitap yığınlarımın arasında mı yoksa?
Vazomdaki çiçeğin suyunu da döktüm not defterimin üzerine, arama telaşımdan.
İyi ki ablam yok burada!...
İyide nereye koydum bu televizyonun kumandasını?...
Bir yandan da, elim değmişken topluyorum dergilerimi, kitaplarımı, kalemlerimi... Ne kadar dağınığım! Tıpkı ablamın dediği gibi. Halbuki iki gün oldu tozunu alalı ortalığın. Hah işte, burada sevgili kumandam. Televizyonun yanında...
Son zamanlarda, televizyonda izledikleri ve gözlemlediklerini anlattıkları sohbetlerine iştirak edemediğim için ablalarımdan işittiğim azar dozajı gittikçe artmakta. Seyredilen dizilere ait seyir sonrası yapılan aile sohbetlerinde, sırf bu yüzden ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülmekteyim. Deyim yerinde ise anlatılanlara tam anlamı ile fransız kalmaktayım. Allah’tan sevgili dergilerim bir nebze olsun bu açığımı kapatıyorlar. Gözüme ilişirse, değişik ve ilgi çekebilecek başlıkları var ise dizilere ait, altındaki açıklamaları ilgileniyorum. Ama yeterli gelmiyor işte!... İyi de onca okunacak konu varken oturup da dizi özetlerini okuyamam ki...
Üzerimde bilinçli baskı uyguluyorlar.
Hem televizyon izleme olayımda zaten yok denecek kadar azdır. Ne istiyorlar ki benden?
Bir de sırf gündemi yakalamak amaçlı zamanımızın kültür anlayışı sayılan dizi furyasına katılmak mı?... Ailemin hatırına bile olsa katlana bilir miyim buna acaba? Yalan! Tek derdim, tasam var, o da; ablalarımdan azar işitme korkusu...
‘’Tanrım ben ne günah işledim? ‘’
Neyse...
Şimdi izninizi rica edeceğim. Bu kültürel açığı(!) kapamak için bir an önce televizyon seyretmeye başlamalıyım.
/4/7
YORUMLAR
Seyredilen dizilere ait seyir sonrası yapılan aile sohbetlerinde, sırf bu yüzden ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürülmekteyim
gÜZEL BİR TESPİT.Üstelik bir de aşaılam tonları aslınd hiç bir anlam ifade etmeyen bakış açısı içinde gerçekleşiyorsa yandınız demektir
Güzeldi yazınız.
helal olsun size. Bir tv kumanda aletini yazarak ve onun ne derecede önemli olduğunu bizimle paylaştığınız için ne kadar teşekkür etsek azdır bence.
hele iki saat tv kumandasını arayışınız bölümü şu ana kadar okuduğum en güzel macera romanına taş çıkartırdı ki bunun için de ayrıca teşekkür ederim.
haklısınız... memlekette her şey süt liman... oturup dünyanın derdini, memleketin sorunlarını, her gün gelen bazı nahoş haberlere kafa yoracağmıza; elimize tv kumandası alıp, hatta varsa en patlamış mısırlardan da yanımıza koyup dizi seyretmek tabi ki en güzeli...
bu fikriniz bence hayatımda duyduğum en güzel fikirdi.
bu fikrinizi beyaz bir sayfaya yüz defa yazacam . hiç unutmayayım diye...
yazı mükemmelden öte harikuladeydi...
mesajımı aldım:
" biran önce dizi seyretmeliyiz yoksa çok şey kaybederiz"
ve sustum ...
tebriklerim çok .
bizi böyle güzel yazılardan mahrum etmeyin.
yoksa çok şey kaybederiz.
sevgilerimle....
zekice tarafından 6/11/2007 10:20:51 AM zamanında düzenlenmiştir.
bir gece bir arkadaşımla bir diziye bakarken...
''bu diziyi ''aptallar izler demişti...
oysa bu dizi takıldığım tek diziydi...
''acı hayat'' aşkı anlattığı için ara sıra takılıyorum..
sonuç olarak bence diziler bizi yönlendirmemeli....
yazıyı bu anlamda kutlarım...
tebrikler...
Televizyon sizi kontrol ettiği zaman değil, siz televizyonu kontrol ettiğinizde güzel bir alete dönüştüğünün şahidiyim. Mesela ben de dizi seyrederim.
Hatırla Sevgili dizisi benim için yeterli gelir. Geçmiş dönemi çok iyi yansıtıyor. Can Dündar ve Yılmaz Akkoyunlu var senaristlerinin arasında. Önce Menderesin asılışını izledik, şimdi de altıncı filo nun kovuluşundayız. Deniz Gezmiş dönemine geçip seksen darbesi ile bitirecekler sanırım.
Tek dizidir tekip ettiğim. Ne de olsa kontrol bende :)
aydın tarafından 6/11/2007 10:33:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
aydın tarafından 6/11/2007 10:59:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
