Milletler varoluşlarını özgürlüklerine,özgürlüklerini vatanlarına, vatanlarını da taşıdıkları özdeğerlerine borçludurlar.Bunlardan biri ve en önemlisi dildir.Dilimizi yok edersek varlığımızı ve özümüzü yok ederiz.Son yıllarda bir yabancı dil özentisidir gidiyor.Yalnış anlaşılmasın yabancı dil öğrenmeye,eğitimini yapmaya karşı değilim.Bir lisan bir insandır. Geleceğimiz adına yapacağımız stratajiler adına,gelişmemiz adına bir değil bir kaç dil bilmemizde de fayda vardır.

Benim karşı çıktığım dilimize yabancı kelimeleri deyimleri koyup kendi dilimize ait kelime ve deyimleri unutmamızadır.Özellikle okuyan liseli ve üniversiteli gençlerimiz de bu özenti hat safhada,ayrıca esnafımızda dahi bu özenti ticari kaygı adına var ve bu yalnışlıklar yapılmaktadır.Şehirde ki tabelaların görüntü kirliliği yanında birde dil kirliliği yaşanmaktadır.

Türkçe işyeri adlarının yerine yabancı kelimelerin oluşturduğu tabelalar beni fazlasıyla üzmektedir.Ve biliçli her Türk gencini üzmelidir. Günlük 200 kelimeyle konuşan toplum olduk,halbu ki Türkçemiz binlerce kelimeden oluşan dünyanın en zengin dillerinden biridir.Bugün bir çok çevrelerin entellik adına(!),çağdaşlık(!) adına yapmaktan geri durmadıkları yabancılaşma çabaları her konuda olduğu gibi dilimiz konusunda da bizi uçuruma götürmektedir.

Şöyle bir karşılaştırma yaparsak, bir İngiliz genci 600 yıl önce yazılmış ingilizce kitabını hiç takılmadan sular seller gibi okuyup anlamaktadır.Biz ise bırakın 600 yıl öncesi yazılan bir kitabı örnek verecek olursak, yaklaşık 85 yıl önce yazılmış olan Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Mustafa Kemal Atatürk’e ait NUTUK’u,İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif’e ait SAFAHAT’I değil anlamak okumakta bile zorluk çekiyoruz.Bunun nedeni ise kuru özenti ve sözde entellik adına ne yaptığımızı,neden yaptığımızı bilmeden, okumadan bize ait kelimeleri,terimleri kullanmaktan imtina etmemiz ve bilmememizdir.

Bu ne acı bir durum ne olur;

ÖZÜMÜZE ,VATANIMIZA VE DİLİMİZE SAHİP ÇIKALIM.

BAŞKA TÜRKİYE VE BAŞKA TÜRKÇE YOK.

Selam ve saygılarımla