EYLÜL

• 24 Kasım 2008 Pazartesi 14:33:20

Sarardı tüm sevdalar karanfiller gibi.
Eylül geliyor eylül hazanın müjdecisi.
Sahi sen eylülde gelmiştin demi benim dünyama
O gelişindeki eylül bahar olmuştu karanfiller açmıştı gönül bahçemde
Ya şimdi bu eylül sapsarı yaprakların dökülüşü gibi şimdi göz yaşlarım.
Buse ağacımızın yaprakları bile dökülüyor hasretinden biliyor musun her akşam ziyaret ediyorum ağacımızı hasretimi anlatıyorum ona yıkılışımı anlatıyorum vefasızlığını söylediğimde haykırıyor yüzüme dalları sende suçlusun diye bu kadar çok seven kırar mı sevdiğini diye o bile halâ seni düşünüyor.
Konuşuyorum onunla altında buselerimizin uzunluğu kadar hayalimde yine ellerini tutuyorum seviyorum seni diyorum yaşlı gözlerle sonu olmasa da senin geleceğin için senin mutluluğun için çok seviyorum diyorum yapraklarının hışırtısı sesin gibi kulaklarım da teypte bir şiir okunuyor bir can dostunun sesiyle faslı şahanelerden.
Konuşan karanfilleri okuyordu ve arkasından nereden geldin sen diyordu şiirde sonra bir ara bir yüzün var dedi mısralar yine sonunda sen varsın derken şöyle bitiyordu gönülden yazdığım şiirlerin birinin sonu.
Sen varsın işte her dakika beynimde sen
Seviyorum delicesine unutamam seni ben
Bu benim düşüncelerimdi ama sen çoktan unuttun bile beni silmiştin benim ciltlere sığdıramadığım duyguları beş yüzleri aşan senin için sana yazılmış gerçek duygularımı bir kerede attın çöpe elinin tersi ile ne kadar kolaydı senin için unutuvermek ama bana sormadın kolay unutulur mu diye kükredi buse ağacımız biliyor musun o anda unutsa da bütün sırlarınız saklı benim dallarımda ve kökümde anlatacağım bundan sonra bana gelen her sevene ayna olsun sevginiz ders olsun onlara diye.
Korkma dedi o kutsal ağaç beni eylüller yıkamadı senin sevginde yıkılmayacak hiç bir eylül de.
Gövdemin üzerindeki yosunlarda gizli sevginiz onun gözlerinin hareleri var yapraklarımın üzerinde gelsin bütün eylüller dünyada ki bütün sevdalar sararsa da sararmaz senin bu gerçek sevgin dedi.
Kilitleme gönül kapını diye öğüt verdi; bir gün anlayacak senin bu iyi niyetini, gerçek sevgini .
Açık gönül kapım ardına kadar ama sadece bir kişiye harelerine taptığım o gözlerin sahibine.
Cesaretim arttı; gel diye haykırdım bütün kötü eylüllere gel bütün sevdaları üşütebilirsin ama benimkini asla.
Ey benim can eylülüm tek eylülüm yeter ki sen üşüme ve bu büyük aşkımın sıcaklığında hep bende gönlümde kal.
Ve eylül girdi gönlümü üşüten eylül ama yine seni bekliyorum karanfilim yosun tutan gözlerle o hareli gözlerini bekliyorum umutla bıkmadan ömrüm boyu........
Söz verdim o tatlı buse ağacımıza ben yalnızım onu da yalnız bırakmayacağım ve o her rüzgâr estiğinde sen den haberler verecek bana...

Hayrettin Tarhan