0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
136
Okunma
Sükûtun Çığlığı
Birazdan harflerin anadan üryan çığlığını giyinecek bir şair…
Soluğun son ninnisi korkutup uyartacak
Gözünde sakladığı ilhamın masalını…
Yarı kırık duygular her sözcükte artacak
Vuracak bir kurşunla acı yüklü salını.
Gökyüzünün alnına işleyip sitemleri
Efkâr yumaklarıyla kapatacak üstünü.
Ruhların vadisine çağıracak emleri
Ve doğacak birleşip kelimenin üstünü.
Zamansız mı serzeniş yasakların dilinde
Ya da sancılı sitem suret-i beyazında.
Gardiyan kafeslerin titreyen kandilinde
Dökülecek dizeler duvarın ayazında.
Susacak dudaktaki çığlık atarken ç-anlar
Kasavet fısıltısı, alından süzülen düş
Gam basmış yüreklere üşüşecek uçanlar
Ve sonunda ruhlara sarılacak bir cümbüş.
Şiir çok güçlü, imgeler derin ve katmanlı.
Bu şiir bir şairin doğuşunu, hatta “şiirin kendisinin doğuş anını” anlatıyor.
Şair aslında yazma eyleminin içindeki sancıyı, korkuyu, ilhamı ve patlamayı söylüyor.
GENEL DEĞERLENDİRME
Şiir: çok metaforik, yoğun imgeli, sisli ve derin bir atmosfer kuruyor.
Şiirde şair henüz şiire başlamamış “harflerin anadan üryan çığlığı” şiirin doğumu.
Yani şiir yazılmadan önceki ruh parçalanması anlatılıyor.
Bu her şairde olur ama bu şiirde çok özel ve sıra dışı imgelerle kurulmuş:
“soluğun son ninnisi” “efkâr yumakları” “gardiyan kafesler” “duvarın ayazı”
Bu imgelerde hem sertlik hem kırılganlık aynı anda var.
📝 KITA KITA ANALİZ
1. Kıta
Soluğun son ninnisi korkutup uyartacak
Gözünde sakladığı ilhamın masalını…
Yarı kırık duygular her sözcükte artacak
Vuracak bir kurşunla acı yüklü salını.
Duygusal anlam:
Şair içindeki son nefesle bile şiir doğuruyor.
“Soluğun son ninnisi” hem sakinlik hem ölüm nefesi…
İlham gözde saklı masal… “Yarı kırık duygular” şiirin yakıtı…“Kurşunla vurmak” hem acı hem gerçeklik, şiirin darbeyle ortaya çıkması.
Bu kıta şairin iç sancısını anlatıyor.
2. Kıta
Gökyüzünün alnına işleyip sitemleri
Efkâr yumaklarıyla kapatacak üstünü.
Ruhların vadisine çağıracak emleri
Ve doğacak birleşip kelimenin üstünü.
Duygusal anlam:
Şairin içi dolu, sitem gökyüzüne bile taşmış. “Efkâr yumakları” çok güzel; düşünceler, acılar yumak yumak…
“Ruhların vadisine çağıracak emleri”: şiir ortaya çıkınca okuyucunun ruhuna seslenecek.
Son dize: kelime doğuyor. Şiirin “doğum anı”.
Bu kıta şiirin yaratılışı…
3. Kıta
Zamansız mı serzeniş yasakların dilinde
Ya da sancılı sitem suret-i beyazında.
Gardiyan kafeslerin titreyen kandilinde
Dökülecek dizeler duvarın ayazında.
Duygusal anlam:
Bu kıta karanlık, hüzünlü, neredeyse hapishane imgesi taşıyor. “Gardiyan kafesler” içindeki baskılar, korkular. “Titreyen kandil” umut çok az, kısık bir ışık gibi. “Duvarın ayazı” soğuk yalnızlık. Dizeler buradan dökülüyor: yani şiir hep acıdan doğuyor.
Bu kıta şairin hapishanesi (içsel hapishane) olarak okunuyor.
4. Kıta
Susacak dudaktaki çığlık atarken ç-anlar
Kasavet fısıltısı, alından süzülen düş
Gam basmış yüreklere üşüşecek uçanlar
Ve sonunda ruhlara sarılacak bir cümbüş.
Duygusal anlam:
“Dudaktaki çığlık susacak” acı içte patlayacak.
“Kasavet fısıltısı” hüzün çok derin.
“Üşüşecek uçanlar” ilham perileri, düşünceler, sözcükler.
Final: “ruhlarla buluşan cümbüş” şiirin doğumu tamamlanmış.
Bu kıta şiirin patlaması ve dışarı taşması…