1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
151
Okunma
(bir delinin kuyuya attığının beyanı)
düşünmek atlasında bir noktaya tutuldu kaldı aklım.
kazıyorum boyuna boyuma aldırmadan.
yazıyorum. yazdığım aklıma erek değil.
aklımdan geçenlere akıl da gerek değil.
"idrâk-i me’âlî bu küçük akla gerekmez.
zira bu terâzi o kadar sıkleti çekmez."
deyip kaçmak mümkün görünmüyor aklıma.
aklımı kaçırmadan yol yok zira izaha.
peki.
nereye kaçsın garip?
kazdığı yazdığının boyunu aşmış iken, nasıl normale dönsün bunca olan acayip?
sorular.
çok sorular.
kaçınılmaz sorular.
kaçtığım cevaplardan
kamçı olmuş sorular.
diyor ki kâri şimdi.
sor ulan
belki bir bilen var.
akıl akıldan üstün.
bilmediğini bilip
el verecek olan var.
amenna.
vardır elbet güngörmüş
ak sakallı ulular.
aman evlat aman
düşünme sen bu kadar.
diyecek çok bilen akıllılar.
ama.
bana eşekten düşmüş gerek.
bana aklını aşmış gerek.
bencileyin kazdığı çukurlarda
benden önce cevheri
bulmuş deliler gerek.
gereksiz hallerime
sorusuz bilen gerek.
gece sabaha değin
bir kelime aşk için
aklını satmış gerek.
yine onca laf ettim.
sorular çengelinden
çıkmaya niyet ettim.
çırpındıkça etime
batan battı iyice.
bilirdim sonu baştan
bilirdim başlamadan
ne çare
uyunmuyor azizim
aklı böyle yormadan
5.0
100% (1)