Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
eğitimci/yazar
eğitimci/yazar

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

Yorum

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

( 1 kişi )

0

Yorum

1

Beğeni

5,0

Puan

73

Okunma

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM

KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
[email protected]
e-mail: [email protected]
edebiyatdefteri.com
şiirdefterim.com
antoloji.com

YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM


Mevlana; "dün dünde kaldı can cağızım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım" der. Der de, hangi birimiz yeni şey söyleriz? Başkalarının sözlerini tekrar etmekten başka? Ne zaman; "Benim de düşüncem şu, ben, böyle düşünüyorum, bu husustaki fikrim şu merkezde..." diyoruz? Hep alıntı yaparız, sanki araştırma-inceleme kitabı yazıyor gibi!
Aklımızın gerisinde; "eğer ben fikrimi söylersem, el ne der? Düşüncesi yatar! Hep, el ile yatar, el ile kalkarız! Ne zaman; "Allah ne der?" diyeceğiz? Ne vakit; "Bu gün Allah için ne yaptım?" sorusunu soracak ve olumlu cevap alacağız?
Taklit bize zarar verdi ve zarar veriyor! Bir türlü kendimiz olamadık, kendimizi bulamadık! Kimliğimizi, kişiliğimizi kaybettik!
Dost meclislerinde, arkadaş toplantılarında, aileler arasında; çok konuşuruz, çok laf üretiriz, ama bir türlü bunları eyleme, icraata dökmeyiz.
Hele bir konuşmaya başlayalım, sanki karşıdan bakan bizi bir şey zanneder! Bu, dini bir konu olursa işin şekli daha da değişir. O zaman; bir din görevlisi, bir din uzmanı, bir müftü konumuna yükseltiriz kendimizi! Eğer uygulamalarımız konuşmalarımız gibi olursa o vakit muazzam bir insan olmuş oluruz. Ama iş öyle değil! Daima maske takıyor, tavırlarımızı maskeliyoruz! Bunun için kaybediyoruz, bunun için zarardayız!
Neden böyle oluyor? Niçin kendimizi teste tabi tutmuyoruz? Niçin hasbîlik ve harbîlikten uzak kalıyoruz? Olduğumuz gibi görünmek o kadar zor mu? Riyakârlık veya maskeli tavır, bir kader mi?
“Bugün Allah için ne yaptık?” sorusunu sormak zorundayız. Hani bir esnaf, bir ticaret erbabı; akşam olunca kasa kontrolü yapar; “kârda mıyım? Zararda mı?” diyerek hesap yapar, zira bir zarar durumu söz konusuysa, ertesi gün bunu telafi etmenin yollarını arar. Bu, bir ticarethane için böyle oluyor da, kendi varlığımız ve bize emanet olarak verilen vücut emaneti için niçin olmasın? Geçici dünya hayatında durmadan hesap yapıyoruz da, ebedi, kalıcı olan Âhiret hayatı için neden hesap yapmayalım?
Aklımızı, düşüncelerimizi, beynimizi bizi ilgilendirmeyen, bize ve topluma yararlı olmayan şeylerle meşgul ediyor, daha doğrusu yoruyoruz! Bunun adına İslâmî literatürde, “mâ lâ ya’ni” deniyor. İnsanın insanlığı, olgunluğu; lüzumsuz şeylerle meşgul olmamasından belli olur. Mevlana öyle diyor ya; “her söze itibar etmem, bir söze bakarım söz mü diye, bir de adama bakarım adam mı diye” derken bize bazı ipuçları veriyor adamlık konusunda.
Beş şey gelmeden, beş şeyin kıymetini bilmek zorundayız; yaşlılık gelmeden, gençliğin; meşguliyet gelmeden, boş vaktin; ölüm gelmeden, hayatın; fakirlik gelmeden, zenginliğin; hastalık gelmeden, sağlığın.
Hayat; hızla giden bir trene benzer. Tren bazen çeşitli kaza riskiyle karşılaşır; eğer trende kuvvetli bir fren tertibatı yoksa yandığımızın resmidir! Uçuruma düşmek, hayatımızın kararması olasıdır. Bize fren görevi gören kuvvet, iman ve inançtır. İmandan, inançtan mahrum olanların hayatının değeri yoktur! Onlar için hayat; yemek, içmek, eğlenmek, gezmek, dünyadan kâm almaktan ibarettir! Onlara göre ölümün de bir anlamı yoktur! Böyle olanlara Tahirü’l Mevlevi şöyle diyor;
“Eli boş gidilmez gidilen yere,
Rabbim boş gelmedim suç getirdim.
Dünyalar çekemezken bu ağır yükü,
İki büklüm sırtımda pek güç getirdim.”


Ensar Olamadık!

Ensar muhacirle, nasıl kardeşti?
Hepsi gerçek dosttu, akrandı eşti.
Elleri değil de, ruhlar birleşti,
Biz hala bir Ensar, olamadık ki!

“Müslümanlar kardeş”, der Kur’an’ımız,
“En güzelini ser”, der Furkan’ımız,
“Helal olanı ver”, der Rahman’ımız,
Biz hala Kur’an’la, dolamadık ki!

Mümini döveriz, dine söveriz,
Batıla; “gel, gel” der, Hakkı kovarız,
Hakikate bakmaz, yalan severiz,
Samimi Müslüman, kalamadık ki!

İnançlar kâğıtta, uygulanma yok,
Gözyaşı ağıtta, duygulanma yok,
Gerçeğe bakıp da, sorgulanma yok,
Hakikati asla, bulamadık ki!

Nebiyi dinledik, ashabı da hep,
Tâbiyi dinledik, ahbabı da hep,
Veliyi belledik, erbabı da hep,
Hiç birisinden ders, alamadık ki!



Bulamayabilirsin!

Vefadan bîhaber dost üzme canı bu darda,
Hasbi olan kulları bulamayabilirsin,
Hıçkırıklar içinde bir gün gelir arar da,
O aydınlık yolları bulamayabilirsin!

Dillerini har edip kalbe batırma sakın,
Ağyarları yar edip dostu bitirme sakın,
Nurlarını nar edip kana yatırma sakın,
Muhabbetli dilleri bulamayabilirsin!

Canlar canlara muhtaç tek başına olamaz,
Eller ellerden üstün bir kenarda kalamaz,
Hak sevgisi ebedi hiçbir fani alamaz,
Cennet gibi illeri bulamayabilirsin!

Güllerini güzel tut dikeni batmasın hiç,
Gülistana sevgi kat kokusu gitmesin hiç,
Gönül dostlarımızla muhabbet bitmesin hiç,
Sevgi dolu halleri bulamayabilirsin!

Yedi bölge dört iklim bir bedendir tek bir baş,
Aynı yolun yolcusu her birimiz arkadaş,
Davaya baş koymuşuz vatan için tüm sırdaş,
O samimi elleri bulamayabilirsin!

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Yeni şeyler söylemek lazım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yeni şeyler söylemek lazım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL