1
Yorum
4
Beğeni
3,0
Puan
202
Okunma

Değerli Okurlar, Modern Türk şiirinin güçlü kalemlerinden, Adıyaman-Kahta doğumlu şair Mehmet Bildir, içsel derinliği ve duygu yoğunluğu ile dikkat çeken “Kırık Kalem” adlı şiir kitabıyla edebiyat dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir.
Sizlere, Şair Mehmet Bildir’in Türk edebiyatına kazandırdığı bu değerli eserden bahsetmek ve onu gönül rahatlığıyla tavsiye etmek istiyorum.
Kalbin kırılgan yanlarını, insanın iç sesiyle buluşturan, aşkın ruha işleyen hallerini, yalnızlığın sessiz çığlığını ve insanın kendisiyle hesaplaşmasını etkileyici bir dille dizelere döken şair, okuyucunun kendisinden bir parça bulmasını sağlıyor. Kırık Kalem’de yer alan her şiir, içsel bir yolculuğun, geçmiş yaşamların kırıntılarını, özlemleri ve umutları yansıtır. Bununla birlikte, karşı cins olmasına rağmen, kadın iç dünyasının yaralarını, psikolojik derinliklerini ve ruhsal yansımalarını da ustalıkla işler.
Kadınların iç dünyasına yaptığı şiirsel dokunuşlar, şairin duygusal yoğunluğunu, doğu kültürüyle harmanlanmış yaşam tecrübesini, empati gücünü ve naif yüreğini ortaya koyar. Bu yönüyle Kırık Kalem, yalnızca bireysel bir içe dönüş değil, aynı zamanda insana dair duyguların şifalandırıcı bir ifadesidir.
Sayın Şair Mehmet BİLDİR’in yazma eylemini tetikleyen temel dürtü, bir tür varoluşsal sorgulamanın şiirsel biçimidir. Bu kitapta yer alan şiirlerde; kalplere dokunan, özünü hatırlatan, insanın kendine bile itiraf edemediği incinmişliklerinin derin izlerini görmek mümkündür.
Kitaba adını veren “Kırık Kalem” şiiri, hem kişisel bir iç döküm, hem de sessizliğin, eksilmenin ve duygusal yalnızlığın estetik biçime bürünmüş halidir. Modern bireyin “anlatılamayan benlik” sorununa şiirsel bir yanıt sunan bu şiir, yalnızca bireyin değil, toplumun duygusal iletişimsizliğini de imler. Bu yönüyle Kırık Kalem, sessizliğe mahkûm edilmiş bireylerin iç sesi, bastırılmış duyguların şiirsel tanığı ve aynı zamanda bir direniş biçimidir.
Diyebiliriz ki, Kırık Kalem sadece bir şiir kitabı değil; duygularla yeniden yazılmış bir hayat hikâyesidir. Gücün, direnişin, farkındalığın ve cesaretin kaleme alınmış halidir. Okuyucunun kalbine dokunan bu eser, acının estetiğe, kırılmanın ise dirence dönüştüğü bir içsel yolculuğa davet eder.
Sayın Şair Mehmet BİLDİR (PirŞair), yeni kitabınız Kırık Kalem hayr’lı ve uğurlu olsun. Büyük kitlelere ulaşmanız temennimle… Kaleminiz kavi, emeğiniz değerli olsun.
İşte size, Mehmet Bildir’in kaleminden çıkmış, şiir kitabına adını veren o muhteşem şiir.
Herkese keyifli okumalar dilerim.
KIRIK KALEM
Ben bu hikâyeyi eksik yazmazdım da,
kağıdım büküktü, kalemim kırıktı…
Ve hayat, tam da o günlerde
en çok yazmam gereken yerde
en derin cümleleri silmişti benden.
Sustum.
Çünkü hangi harfe dokunsam,
bir vedanın yankısı dökülüyordu parmaklarımdan.
Her kelime biraz daha eksiltiyordu beni.
Sanki ben yazmıyor,
yazdıkça kendimi gömüyordum sessizce.
Gidenlerin ardından sayfalar açmadım.
Çünkü giden,
bir iz bile bırakmamıştı çoğu zaman.
Ve ben,
bir izi bile olmayanın ardından
sayfalar dolusu eksilmiştim.
Kalemim kırıldı dedim.
Ama aslında
birini kırmamak için
kendimden vazgeçtim.
İçimden haykıran onca hikâyeyi
suskun bir duvar gibi ördüm kendi içime.
Kimsesizliğin en çok konuştuğu yerde
ben hep sustum.
Bir gün biri geldi,
“neden bu kadar derinsin?” dedi.
Cevap veremedim.
Çünkü derinliğimi anlatmak için
kelime değil, geçmiş gerekiyordu.
Oysa insanlar geçmişe bakmadan
yargılar cümleleri.
Ben her kırık cümlemde
bir insanı eksik yaşadım.
Her bükük kağıtta
bir duam yarım kaldı.
Ama hiçbir zaman
kimseye ‘neden?’ demedim.
Çünkü bilirdim;
herkese seslenirsin ama
bazı sesler
yalnızca susanların kalbinde yankı bulur.
Ben kendime yetmeye çalışırken
birçok duygunun altında kaldım.
Ne zaman mutlu olsam,
bir yanı yarım, bir yanı eksik gülüyordum.
Çünkü hiçbir tebessüm
bir annenin yorgun elleri gibi sıcak olmuyordu.
Şimdi bu satırları yazarken,
elime batan her kelimeyle
yeniden anlıyorum:
Ben hiçbir zaman eksik yazmadım.
Ben her şeyi tamam yazdım,
eksik olan sadece gelenlerdi.
Gidenler değil…
Hiç gelmeyenler eksiltti beni.
Kalemim kırık, evet.
Ama hâlâ yüreğimde
yazmadığım şiirler var.
Kağıdım bükük, doğru…
Ama hâlâ kıvrılan her satırda
bir isyan nefes alıyor.
Ben bu hikâyeyi tamamlayamadım belki,
ama içimde binlerce kelime hâlâ
bir satıra sığmak için dua ediyor.
Ve sen bir gün,
o dualardan birini duyarsan,
bil ki o ses,
kırık bir kalemin elveda edemediği son kelimesidir.
Mehmet BİLDİR (PirŞair)
07.07.2025
5.0
50% (1)
1.0
50% (1)