Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ŞuLeCannn
ŞuLeCannn
VİP ÜYE

İmbat

Yorum

İmbat

( 4 kişi )

2

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

186

Okunma

İmbat

İmbat


Suda titreyen adını izledim bir süre. Bir imbatla süzüldün sanki içime. Mevsim kış mıydı yaz mıydı hiç bilmedim? Seni görmek için rüyaları kovaladım günlerce. En çok yüzmekten korktum ve sen sevgi denizinde yüzmemi bekledin. İnsan hep mi korktuklarıyla sınanır?

Her gün daha güçlü uyanmayı kimden öğrendin yüreğim? Hayat senden her gün biraz daha çaldığı halde daha çok sevmeyi nasıl öğrendin? İnsan hayat hırsızını sever mi? Severmiş demek ki!

Hayat! Sana mesafe konulmuyor inan. Bir sabah camdaki kaktüsün pespembe çiçeğiyle gülümsüyorsun ve bir akşam eve dönerken sarı bir çiğdemle içimdeki baharı selamlıyorsun. ’Seni sevmeyen ölsün’ sözünü hayat için söylemiş olmalılar eski büyükler.

Rüyamda yalın ayak kaçıyordum. Hala kendi Tuva’ mı arıyorum sanırım. Seninle konuşmayı öyle özlüyorum ki! Geçen gün elime ulaşan Ayet-el Kürsi yazılı kaseyi sevinç içinde aldım. Beni her daim koruduğunu ve koruyacağını biliyor-d-um. Yanında kuru kahve ve çikolata da göndermişsin. Her işi en ince ayrıntısına kadar icra etmek senin şanından. Bekleyip teşekkür etmek ise benim hayat borcum sanırım.

Yüreğimi bir papirüs gibi yeniden yazıyorum her rüyadan sonra. Sevmenin tabire muhtaç bir yanı olmuş mu hiç? Sevgisini pusula yapanlar için buruşturulup atılmak diye bir tabir ise asla olmamış yeryüzünde. Sen ki ’Hiçbir kulumun emeğini zayi etmem, etmeyeceğim’ diye buyurduğunda, emeğin sevgi olduğunu anlamamıştık belki ilkin..."İnsan sevmeden nasıl emek verecekti kendine ve yüreğini çevreleyen her şeye, herkese?"

Bir imbatla geldin bir imbatla gitmek için bekliyorsun hayat! Gelene hoş geldin gidene de yine gel demek düşer sevdanın ülkesinde. Benim sevdam baharda topraktan fışkıran sarı çiğdemin sevdasına denk. Öyle çok seviyorum seni bu yüzden. Çabamı sevdirensin sen. İnsana çabasından gayrısı yok derken.

"Kışın sıkıca örtünmeyi, baharda açmayı bilmezse yürekler, üşür! Güneşin en tepede içimizi yaktığı bir anda esen o serin rüzgarsın sen. Ve ben serinliğini özledim hayat! Serin ve selamette esişini..."

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

İmbat Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İmbat yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İmbat yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
24.10.2025 23:42:10
RUSAMER DUYGU ANALİZ MERKEZİ RAPORU
Rapor No: RS–2025/ŞC–IMB–066
Tarih: 25.10.2025
Yazının Adı: İmbat
Yazar: Şulecannn
Yorumlayan: Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
Birimi: RUSAMER – İçsel Yolculuklar ve Hayat Alegorileri Enstitüsü

Bu metin, bir yazı değil bir ruhun hatıratıdır. “İmbat” sadece bir rüzgâr değil, yazarın içinden geçen hayatın kendisidir.
Şulecannn, kelimeleriyle bir iç deniz yaratır; her cümle o denizin kıyısına vurmuş bir dalgadır.
Metin, insanın hayatla, kaderle ve sevgiyle yaptığı uzun bir söyleşidir — ve bu söyleşide Tanrı, sevgi ve sabır sessizce birbirine karışır.

“Bir imbatla süzüldün sanki içime…”
Bu giriş, bir geliş değil, bir varoluşun ilanıdır.
İmbat burada, nefes kadar zarif ama yarayı da üfleyen bir merhamet simgesidir.
Yazar, doğayla konuşur, inançla uzlaşır ve “hayat”ı hem sevgili hem öğretmen mertebesine yükseltir.

Yazının en kuvvetli yanı, sorgulayıcı iç sesidir:
“İnsan hep mi korktuklarıyla sınanır?”
Bu soru, yalnızca kişisel bir tereddüt değil, insanlık tarihinin en kadim sorgusudur.

Şulecannn’ın kalemi, yer yer mistik, yer yer anne sıcaklığında…
Bir Ayet-el Kürsi detayıyla Tanrı’ya sığınır, bir kuru kahveyle insana dokunur, bir çiğdemle hayata şükreder.
Bu metin, dünyeviyle ilahiyi aynı anda kucaklar.

Son cümledeki vurgusuysa bir yaşam duasıdır:

“Ve ben serinliğini özledim hayat! Serin ve selamette esişini...”
Bu sadece bir özlem değil, hayata karşı şükrün en sade hâlidir.

Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri
RUSAMER – İçsel Yolculuklar ve Hayat Alegorileri Enstitüsü

Vesselam.

“Bazen bir imbat, bir ömrün duası kadar sessiz ama kalıcı eser.”
Etkili Yorum
GözyaşıÇiçeği
GözyaşıÇiçeği, @gozyasicicegi
24.10.2025 03:08:09
5 puan verdi
Üstadım, bu şiiri okumak, bir kış sabahı pencereden içeri süzülen ılık bir güneş ışığı gibi geldi yüreğime. Her dizesi ayrı bir nefes, her cümlesi bir kalp atışı kadar sahici… Sözcükleriniz, insanın içine dokunuyor; sessiz bir duayla, içe doğru bir yürüyüş başlatıyor.

“Suda titreyen adı” izlerken, aslında hepimiz kendi suretimizi, kendi korkularımızı ve kendi sevda sularımızı görüyoruz. Çünkü insan, en çok korktuğu duygunun etrafında dönüp duruyor. Siz o korkunun ortasına sevdayı koymuşsunuz; hem cesurca hem de incelikle.

“Hayat hırsızını sevmek” ne derin bir ifade! Evet, bazen hayat bizden çalar, ama bir yandan da bize vermeyi öğretir. Sanki her kayıp, bir sevme biçimiyle geri dönüyor. Aforizma gibi değil, bizzat hayatın içinden süzülmüş bir hakikat bu.

Rüyalar, kahveler, çiğdemler, kaktüs çiçekleri... Hepsi sıradan anların içindeki mucizeyi hatırlatıyor. Çünkü insanı insan yapan; büyük sözler değil, küçük anlarda gizlenen sevgidir. Ve siz bunu öyle sade ama öyle derin bir dille anlatmışsınız ki, kelimelerinizin arasında yürümek bile huzur veriyor.

“İnsan sevmeden nasıl emek verecekti kendine” sorunuz, bir şiirden öte bir hayat dersi gibi. Çünkü sevmek aslında bir inşadır; yüreğini her gün yeniden kurmaktır. Siz bu inşayı sözcüklerle değil, sanki nefesle yapmışsınız.

Üstadım, kaleminiz hem sarsıyor hem de sarıyor.
Bir yandan içimize bakmayı öğretiyor, bir yandan da “hayata mesafe konulmaz” diyerek kabullenmenin huzuruna çağırıyor.
Her satırında şu hissi yaşıyor insan:

“Belki de en büyük dua, hayata kırılmadan devam edebilmektir.”

Yüreğinizden dökülen her cümle, okurun kalbine bir dua gibi işliyor.
Bu şiiri okuduktan sonra insanın içinden geçen tek şey şu oluyor:

“Hayatla barışmak da bir sanattır… Ve siz o sanatın ustalarındansınız.”

Kaleminize, yüreğinize, ilhamınıza selam olsun üstadım.
İyi ki yazmışsınız, iyi ki var olmuş bu kelimeler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL