Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
aydınbenli
aydınbenli

Son Kale Haymana’nın Sessiz Kahramanlarından Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan ve Kahraman Haymanalılar

Yorum

Son Kale Haymana’nın Sessiz Kahramanlarından Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan ve Kahraman Haymanalılar

( 2 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

531

Okunma

Son Kale Haymana’nın Sessiz Kahramanlarından Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan ve Kahraman Haymanalılar

Anadolu’nun göğsünde bir yer vardır ki, her taşının altında bir dua, her tepesinde bir şehidin nefesi gizlidir. Burası benim de memleketim olan Haymana’dır. Türk’ün son kalesi, bağımsızlığın son siperidir. 1921’in kavurucu yaz günlerinde, Sakarya’nın suları kanla karışırken, Haymana topraklarında bir binbaşı dimdik duruyordu, Hüseyin Avni Alparslan.
1876 yılında Giresun’un Tirebolu ilçesinde dünyaya gelen Hüseyin Avni, çocuk yaşta eline silah değil, kitap almıştı. Babası Hoca Emin Efendi’den hem ilim hem iman öğrenmişti. Rüştiye, idadi derken yolu Harp Okulu’na uzandı. 1901’de mezun olduğunda Osmanlı’nın dört bir yanı yangın yeriydi. Ama o, hiç tereddüt etmeden ateşin içine yürüdü.
Selanik’te, Manastır’da, Grebene’de… İlinden isyanında Bulgar çetelerine karşı savaştı, yaralandı, ama yılmadı. O daha yirmili yaşlarında iken “vatan” kelimesinin ağırlığını omuzlarında hissetmişti. Mecidiye nişanı göğsüne takıldığında, o ödülü bir madalya olarak değil, bir borç olarak taşıdı. Çünkü bilirdi, bu topraklar madalya değil, fedakârlık ister.
Yıllar geçti… Balkanlar karıştı, ordular yenildi, imparatorluk çöktü. Ama Hüseyin Avni’nin yüreğinde bir tek şey dimdik ayaktaydı, Türk’ün hür yaşama iradesi.
Kop Dağları’nda dondu, Kafkas Cephesi’nde aç kaldı, Erzurum’un soğuğunda ayaklarını kaybetme pahasına savaşmaya devam etti. Çünkü o, sadece bir asker değil, bir ideali taşıyan adamdı ve sonra 1921… Yunan ordusu Polatlı önlerine dayandığında Ankara korkuyla değil, inatla ayakta kalmıştı. İşte o gün, Haymana toprağına bir kez daha bastı Hüseyin Avni Binbaşı.
“Burası son kale çocuklar,” dedi askerlerine, “Buradan bir adım geriye yok!”
Geceleri köylülerle birlikte siper kazdı, gündüzleri cephe hattında askerleriyle omuz omuza savaştı. Kadınlar mermi taşıdı, çocuklar su getirdi, yaşlılar dua etti. Haymana artık sadece bir ilçe değil, bir milletin kalbiydi ve o kalp, 27 Ağustos 1921 günü Hüseyin Avni Binbaşı’nın yüreğinde son kez çarptı. Bir mermiyle değil, bir dua ile düştü yere… Gözlerini kaparken “Ankara düşmeyecek” dedi.
Düşmedi de. O ve onun gibiler sayesinde bu topraklar yeniden dirildi.
Bugün Haymana’ya giderseniz, sessizce durur Hüseyin Avni’nin mezarı. Üzerinde rütbesi yoktur, ama o mezar taşı Türk milletinin onurudur. Rüzgâr hafifçe estiğinde, sanki hâlâ o ses duyulur:
“Buradan bir adım geriye yok!”
Bazı insanlar yaşarken unutulur, bazıları ölür ama hiç unutulmaz. Hüseyin Avni Alparslan, işte o unutulmayanlardan biridir.
Bir binbaşıdan çok daha fazlasıdır o; bir milletin direnişinin, bağımsızlığının, karakterinin simgesidir.

Bugün Ankara’da ve Türkiye’de özgürce yürüyorsak, Haymana’da dalgalanan Ay yıldızlı bayrakla beraber, her rüzgârda onun nefesi vardır, onun ve askerinin ayak izleri vardır ve biz, o nefesi duymaya devam ettiğimiz sürece, “Son Kale Türkiye” asla düşmeyecektir. Şifalı Kaplıcaları ve şifalı suyuyla ün salan Haymana aslında Millî Mücadele kahramanıdır, Kahraman unvanı verilmelidir. Geçte olsa iadeyi itibarı için T.B.M.M Haymana’nın ismini Kahraman Son Kale Haymana olarak değiştirmelidir. Sayın Siyasetçilerimizden ve sayın Bürokratlarımızdan bu geç kalınmış hakkı vermeleri konusunda girişimler yapılmasını Haymanalı bir yazar olarak rica ediyorum. Şehitlikteki kabir-i şeriflerin şehitlerimizin şanına yakışır bir şekilde elden geçmesi lazım. Yazımı okuyan sayın yetkililer şehitlerimize minnetimizi onların hatırasına verdiğimiz değerle göstermeliyiz diye düşünüyorum. Eğer Haymanalı canıyla, malıyla direnmeseydi düşman Ankara’yı işgal edecekti! Allah’a ısmarladık Hoşça kalın.

Aydın Benli
Siyaset Bilimci Yazar

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Son kale haymana’nın sessiz kahramanlarından binbaşı hüseyin avni alparslan ve kahraman haymanalılar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Son kale haymana’nın sessiz kahramanlarından binbaşı hüseyin avni alparslan ve kahraman haymanalılar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Son Kale Haymana’nın Sessiz Kahramanlarından Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan ve Kahraman Haymanalılar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Gönül Pınarı
Gönül Pınarı, @gonul-pinari
13.10.2025 14:11:36
5 puan verdi
Güzelim Haymana'ya;
Gittim gezdim ve gördüklerimden çok çok duygulandım küçük çaplı da olsa hazırlanan müze ve şehitliği gezerken anlatılanların da etkisiyle gözyaşlarını tuttum desem yalan olur.
Bu nedenle anlamlı bu paylaşımı ve değerli kalemi tebrik ediyorum. Paylaşımı okuyunca nerden nereeeeyeeee diyesim geldi
Hele hele son günlerde yaşanan bazı densiz ve olumsuzlukları duyup görünce insan o zaman bütün yokluk ve olumsuzluklara rağmen ülkemizi işgal eden düşmanlar için “Geldikleri gibi giderler” diyebilen canları pahasına bu toprakları bizlere vatan olarak bırakma adına, kurtuluş mücadelesine kalkmış başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk silah arkadaşları ve vatanperver necip milletimiz varmış demek geliyor içimden. Atamızın Komutasında bir millet tekrar ayağa kalmış adeta küllerinden dirilmiştir.
Anlayamadığım bir konu da İstanbulu kim fetetti denilince Fatih Sultan deniyor, Mısırı kim fetetti denilince Yavuz Sultan selim deniyor, Anadolu kapılarını Türklere kim açtı denilince Alparslan deniyor da (bu bana göre de doğrudur çünkü her başarının bir başaranı vardır ellbette emeği geçenler yok sayılsın demiyorum) Kurtuluş Savaşını başarıp Ülkemizi düşmanlardın temizleyip birde Cumhuriyetle taçlandıran kim denildiğinde neden yeşil sarıklılar ve Anadolu insanı deniliyor yokmu bunun bir BAŞKOMUTANI bu hazımsızlık niye bir türlü anlaşılır gibi değildir.
Ben bu uğurda canlarını ortaya koyan başta ülkemizin kurucusu MARAŞAL GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, silah arkadaşları ve bu amaçla canları feda etmiş tüm şehitlerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyor, ruhları şad mekanları cennet olsun, kaleminiz daim ilhamınız bol olsun diyorum.
Ne Mutlu Türküm Diyene, saygı ve selamlarımla esenlikler diliyorum.
Saygılarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL