Sükutumdan dolayı kendimden başka kimse kabahatli değildir. en büyük düşmanım ben idim. napoleon
Fehmi Tazegül
Fehmi Tazegül

TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ

Yorum

TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

84

Okunma

TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ

TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ

TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ.
Türk-Ermeni ilişkileri Türklerin 11. yüzyılda Anadolu’ya göç etmeleriyle başlamış çok eski bir ilişkidir. Bahsedilen Türk göçü sonrası Ermeniler, Türklerin şimdiki adıyla Erzurum, Bitlis ve Van gibi şehirleri de kapsayan Ermeni Krallığı’nda kurdukları devletlerde yaşamış ve başta Osmanlı Devleti ile olmak üzere birçok karşılıklı çatışmaya girilmiştir. Osmanlı Devleti’nin son yıllarındaki parçalanma sürecinde ilişkiler daha da bozulmuş, Ermeniler eski Ermeni Krallığı topraklarında tekrar bağımsız bir Ermeni devleti kurmak istemişlerdir. Bazı kaynaklara göre Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı esnasındaki İttihat ve Terakki iktidarı döneminde Ermeni tebaasına karşı soykırım uygulanmıştır.Bu ölümler Ermeni Kırımı adı altında tartışılmaktadır.
1918 yılında imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması, Ermenilerin Kafkaslar’da Ermenistan Demokratik Cumhuriyeti adı altında başkenti Erivan olan bağımsız bir devlet kurmalarını sağladı. Kurulan bu devlette Ermeni Krallığı’nda bulunan ve Ermeni nüfusu yüksek olan Van, Bitlis ve Erzurum gibi şehirleri içermediğinden Türklere karşı bir başka tepki uyandırmıştır.
Bu sırada Osmanlı İmparatorluğu I. Dünya Savaşı’nda yenilmiş ve Anadolu’yu işgal eden İtilaf Devletleri güçlerine karşı Mustafa Kemal’in önderliği altında Türk Kurtuluş Savaşı başlamıştı. Kurtuluş Savaşı’nın Doğu Cephesi kumandanı Kazım Karabekir’in Ermeni kuvvetlerini yenilgiye uğratması sonucu 2 Aralık 1920 tarihinde Demokratik Ermeni Cumhuriyeti ile TBMM arasında Gümrü Antlaşması imzalandı ve böylece Türkiye ile Ermenistan arasındaki savaş sona erdi. Aynı tarihlerde Sovyetler Birliği Ermenistan’ın egemenliğini ele geçirdi. Ermenistan SSC kuruldu.
Modern dönem
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan futbol diplomasisi kapsamında Erivan’da, 6 Eylül 2008
Sovyetler Birliği’nin parçalanması üzerine 21 Eylül 1991 tarihinde de Ermenistan bağımsızlığını ilan etti. Türkiye, 16 Aralık 1991’de Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk devletlerden biri oldu. Ancak Ermenistan’ın Azerbaycan’a bağlı Dağlık Karabağ Özerk Oblastı’nı işgal etmesi yüzünden Ermenistan’la Azerbaycan arasında patlak veren savaş Türkiye’yle Ermenistan arasındaki ilişkilerin bozulmasına neden oldu. 1993 yılında Türkiye Ermenistan’la olan sınır kapılarını insan ve mal trafiğine kapattı. Azerbaycan’la Ermenistan arasındaki savaş Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarının %20’sini[6] ele geçirmesinden sonra 1994 yılında yapılan ateşkes anlaşmasıyla sona erdi.
19 Ocak 2007 tarihinde silahlı bir saldırı sonucu öldürülen Türkiye Ermenisi gazeteci Hrant Dink’in İstanbul’daki cenaze törenine Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan da katıldı. Ancak bu ziyaret ilişkilerde herhangi bir gelişmeye yol açmadı.
Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan 2011 yılının Temmuz ayında Ermeni dili ve edebiyatı yarışmasında öğrencilerden birinin, “Batı topraklarımızı Ağrı Dağı’yla birlikte geri alabilecek miyiz?” sorusuna yanıt olarak, "Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık" diyerek Ermeni gençliğine Ağrı’yı Ermenistan topraklarına katmayı hedef göstermiş ve bu suretle Ermenistan’ın Türkiye üzerindeki toprak iddiasını yinelemiştir. Ermenistan Cumhuriyeti’nin Türkiye toprakları üzerindeki iddiası bu ülkenin Anayasa’sında da yerini almıştır. Ermenistan devlet armasının tanımlandığı Anayasa’nın 13. maddesinde, armanın ortasında Ermenilerin "Ararat" dedikleri Ağrı Dağı’nın tasvirinin yer aldığı ifade edilir.[8] Nitekim Osmanlı döneminde bu bölgedeki şehirleşme 1860 yılında Pakrevand (Üçkilise) piskoposu Hovhannes önderliğindeki Bitlisli Ermeni ticaret gruplarının Karakilisa (Kara Kilise) adını verilerek başlamıştır. Bir mülkte 10-15 dükkân kurularak başlatılan şehirleşme sonrası Millî Mücadele’nin ardından kent adı "Karaköse" adıyla değiştirilmiştir. 1946 yılında ise adı Ağrı yapılmıştır. Bu nedenlerle Ermenistan bölgede hak iddia etmektedir.
II. Dağlık Karabağ Savaşı ve takip eden dönem
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, eski Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, 3 Haziran 2023
2020 Dağlık Karabağ Savaşı sırasında Ermenistan kuvvetleri fiilen Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin yanında savaşmış iken, Türkiye Azerbaycan’ı desteklemiştir. Türk kuvvetlerin çatışmalara katılmış olduğu Ermenistan tarafından iddia edilmiştir. Savaş, Azerbaycan’ın askerî ve diplomatik zaferi ile sonuçlandı.
10 Kasım 2020 tarihinde Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan’ın Twitter’dan ateşkesi imzaladığını duyurunca, Türk medyası Ermenistan ile Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayabileceğini belirtti[kaynak belirtilmeli] ve sınır kapılarının açılabileceğini belirtti. Fakat şu an Türkiye’nin Ermenistan’da büyükelçiliği veya konsolosluğu bulunmamaktadır. Aralık 2021’de Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu iki ülke arasında normalleşme sürecinin başlatıldığını ve doğrudan görüşmelerin Azerbaycan ile istişare halinde yürütüleceğini duyurdu. Türkiye müzakere sürecinde eski Washington büyükelçisi Serdar Kılıç’ı özel temsilci olarak atarken, Ermenistan hükûmeti Meclis Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan’ı Ermenistan temsilcisi olarak görevlendirdi. Ocak 2022’de, Türkiye ve Ermenistan özel temsilcileri Moskova’da buluşarak ilişkilerin kesilmesinden 13 yıl sonra ilk yüz yüze diplomatik teması gerçekleştirildi.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Türk ermeni ilişkileri Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Türk ermeni ilişkileri yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TÜRK ERMENİ İLİŞKİLERİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL