Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
cakirismail
cakirismail

Sokak Kedileriyle Röportaj 4- Sitcom- GAZETE OFİSİNDE

Yorum

Sokak Kedileriyle Röportaj 4- Sitcom- GAZETE OFİSİNDE

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

229

Okunma

Sokak Kedileriyle Röportaj 4- Sitcom- GAZETE OFİSİNDE

Sokak Kedileriyle Röportaj 4- Sitcom- GAZETE OFİSİNDE

BÖLÜM 7- RÖPORTAJ DEVAM EDER

ELİF: Tamam! İlk soru Reis Bey... Güne başlarken ilk düşünceniz ne oluyor? Mama mı, uyku mu, güneş mi?

REİS: (Gözlerini yarı kapalı, bıkkın bir ifadeyle) Uyku. Her zaman uyku. Mama sonra da halledilir. Güneş de... Eh, fena değil. Ama uyku... Her şeyin başı.

ÇAPKIN: (Atılarak) Benim mi? Oyun! Hemen oyun! Sonra da koşmak! Güneş de güzel, ama koşarken daha güzel!

ELİF: Anlıyorum, anlıyorum... Farklı öncelikler... Peki... Bugün menüde ne vardı? Favori "çöp kutusu gurmeniz" hangisi?

REİS: (Burnunu buruşturarak) Çöp kutusu mu? Biz öyle şeylere tenezzül etmeyiz. Artık insan yiyeceklerine alıştık. Tercihen tavuk... Ya da yaş mama.

ÇAPKIN: (Heyecanla) Ben kedi maması severim! Özellikle o küçük balıklı olanlar! Ama bazen peynir de buluyorum, o da güzel!

ELİF: İlginç tercihler... Tehlikeyi (mesela bir köpeği) kilometrelerce uzaktan nasıl anlıyorsunuz?

REİS: (Gözlerini kısarak) O kokuyu... O sesi... Onların aptallığını da biliyoruz artık. Bize bulaşmazlar kolay kolay.

ÇAPKIN: (Titreyerek) Ben korkuyorum köpeklerden! Ama kaçmak eğlenceli!

ELİF: Anlıyorum... Peki... Hiç "Ev Kedisi" olmayı düşündünüz mü? Aradaki temel farklar neler sizce?

REİS: (Kafasını sallayarak) Ev kedisi mi? Tutsaklık gibi bir şey. İstediğin zaman istediğin yere gidemiyorsun, istediğinle kavga edemiyorsun. Özgürlük güzel şey.

ÇAPKIN: Evde oynamak sıkıcı olurdu! Dışarıda her yer oyun parkı!

(Röportaj bir süre bu şekilde devam eder. Elif sorular sorar, Reis bilge ve bıkkın cevaplar verirken, Çapkın sürekli olarak enerjik ve oyun odaklı cevaplar verir.)

ELİF: (Gülerek) Tamam, tamam... Sanırım sokak kedisi felsefesini anlamaya başlıyorum. Teşekkürler Reis Bey, Çapkın! Bu inanılmaz bir röportaj oldu!

REİS: (Esneyerek) Görevimiz. Ama yorucu.

ÇAPKIN: (Elif’in bacaklarına sürtünerek) Tekrar röportaj yapalım mı? Belki oyun da oynarız?

(Sonraki bölümlerde bu karakterler ve Elif arasındaki dinamik daha da gelişecektir.)

(Röportaj biter. Reis esner, Çapkın etrafta zıplar.)

ELİF: (Kameraya dönerek, inanılmaz bir heyecanla) İnanamıyorum... İnanılmazdı! Resmen... Resmen konuşan kedilerle röportaj yaptım! Reis Bey ve Çapkın... Kayıtta! Sesleri... Düşünceleri... Her şey! O editör... Buna inanamayacak!

Elif telefonunu ve defterini sıkıca tutar. Yüzünde hayatının en büyük gazetecilik zaferini kazanmış gibi bir ifade vardır.

ELİF: "Kaldırım Konuşmaları"nın ilk bölümü... Kelimenin tam anlamıyla... Konuşan kedilerle! Bu işi alacağım! Bu haberle işi kapacağım! Hatta belki kendi programımı bile yaparım! "Elif’le Kaldırım Konuşmaları"! Konuklarım... Evet, doğru tahmin ettiniz!

Elif kameraya zaferle gülümser.

ELİF: Haftaya... Bakalım başka hangi sırlar açığa çıkacak! Belki Diva’yla dedikodu yaparız, Aslan’la bölge kavgalarını konuşuruz! Şimdilik hoşça kalın... Ve unutmayın, bazen en sıra dışı hikayeler... Sadece iki "miyav" ötenizde olabilir! Tabii eğer o miyavlar aslında Türkçe ise!

Elif kamerayı kapatır. Kamera kapanmadan son bir saniye, Reis ve Çapkın birlikte uzaklaşmaktadırlar.

REİS: (Çapkın’a) Umarım bu kız başımıza çok iş açmaz.

ÇAPKIN: (Neşeyle) Ne işi? Daha çok oyun oynayacağız! Hahaha!

Reis başını sallar, "Eyvah" der gibi.


BÖLÜM 8- RÖPORTAJI TESLİM ETME ZAMANI GELDİ

(Elif, Reis ve Çapkın ile yaptığı ilk başarılı ve şok edici röportajın heyecanıyla bölümü bitirir. O işi alacağından emindir.)

ELİF’İN EVİ - GÜNDÜZ

Elif, derme çatma çalışma köşesinde hummalı bir çalışma içindedir. Röportajın ses kaydını bilgisayarında deşifre etmiş, büyük bir dikkatle yazıya dökmektedir. Reis’in bilgece sözleri (Elif’in duyduğu şekliyle) ve Çapkın’ın enerjik patlamaları kağıda dökülür. Ortaya çıkan metin hem derin hem de absürttür. Elif, çıktıyı büyük bir özenle alır, sarı dosyasının içine yerleştirir. Aynanın karşısında, ne söyleyeceğini prova eder.

ELİF: (Kendine) Tamam Elif. Sakin ol. Profesyonel görün. Abartma. Sadece gerçeği söyle. "Can Bey, işte sokak kedileriyle yaptığım röportaj. Buyurun Reis ve Çapkın’ın söyledikleri." (Memnuniyetsizce yüzünü buruşturur) Çok sıradan. Daha etkileyici olmalı. "Can Bey, bu sadece bir başlangıç. Bu şehirdeki patili dostlarımızın anlatacak ne kadar çok şeyi olduğunu hayal bile edemezsiniz!" Hah! Bu daha iyi!

ESKİ BİR GAZETE OFİSİ, CAN BEY’İN OFİSİ

Elif, ilk iş görüşmesine geldiğinden daha da gergin ama aynı zamanda kendine güvenli bir ifadeyle Can Bey’in karşısında oturmaktadır. Can Bey, her zamanki gibi yorgun ve biraz dağınık görünmektedir.

CAN BEY: Yine sen mi Elif? Kedilerle röportaj meselesi ne oldu? Unuttun sanmıştım.

ELİF: Unutmadım Can Bey! Başardım! İşte röportajın dökümü! Okuyun lütfen!

Elif büyük bir gururla sarı dosyasındaki çıktıyı Can Bey’e uzatır. Can Bey, kağıtları alır, gözlüklerinin üzerinden şöyle bir bakar.

CAN BEY: "Reis ve Çapkın ile Kaldırım Konuşmaları..." Enteresan başlık. (Okumaya başlar. Elif’in yazdığı satırları okudukça yüz ifadesi değişir. Önce kaşları çatılır, sonra alaycı bir gülümseme belirir.) "Sokakta yaşamak ömür törpüsüdür evlat... Ama özgürlük... O başka bir şeydir." ... "Koşmak! Zıplamak! Oynamak!" ... Elif... Bunları kediler mi söyledi?

ELİF: Evet, Can Bey! Bizzat kendileri! Yani, Reis ve Çapkın! İnanılmaz değil mi? Konuşabiliyorlar!

Can Bey okumayı bırakır, Elif’e bakar. Gözlerinde hem şaşkınlık (Elif’in ciddiyetine) hem de eğlenme vardır.

CAN BEY: Konuşabiliyorlar... İlginç bir yorumlama yeteneğin var Elif. Ya da... (Kaydıraklı telefonunu işaret eder) O aletteki kaydı dinleyebilir miyim? Merak ettim doğrusu... Kedilerin "ömür törpüsü" dediklerini kendi kulağımla duymak isterim.

Elif’in içi içine sığmaz. Tamamdır! Kanıtı sunacak! Telefonunu çıkarır, ilgili kaydı bulur.

ELİF: Elbette Can Bey! İşte buyurun! Reis’in o bilge sesini kendi kulaklarınızla duyacaksınız!

Elif kaydı oynatır. Can Bey dikkat kesilir, Elif de heyecanla bekler. Kayıttan sadece kuş sesleri, uzaktan gelen şehir gürültüsü ve... Kedilerin miyavlamaları duyulur. Elif’in aradaki heyecanlı soruları ve yorumları da vardır.

CAN BEY: (Kaydı durdurur. Yüzü ciddileşir.) Elif... Ben burada sadece... miyavlama duyuyorum. Normal kedi sesleri. Ve senin sesini.

ELİF: (Şaşkınlıkla) Nasıl yani? Duymuyor musunuz? "Özgürlük güzel şeydir" dedi! "Oyun!" dedi Çapkın!

CAN BEY: (Sıkıntıyla nefes verir) Elif... Ben profesyonel bir gazeteciyim. Yıllardır bu işteyim. Sesleri tanırım. Orada bir kedi miyavlıyor. Bir de mırıldanıyor sanırım. Başka bir şey yok.

ELİF: (Sesi yükselir, panikler) Ama ben duyuyorum! Çok net duyuyorum! Reis konuşuyor! Çapkın konuşuyor!

CAN BEY: (Oturduğu yerden doğrulur, konuyu kapatmak istercesine) Dinle Elif. Bak. Dediğim gibi, hayal gücüne diyecek lafım yok. Bu hikayeleştirme yeteneğin... Farklı. Belki ileride... Hikaye yazarsın. Ama gazetecilik... Gerçekler üzerine kuruludur. Duyduğun sesler, maalesef... Sadece miyav.

Can Bey, Elif’in çıktısını masanın kenarına bırakır. Elif’in dünyası başına yıkılmıştır. O iş... Yine olmamıştır. Kanıtı vardı ama kimse duymuyordu!

CAN BEY: Başvurunu aldım Elif. Eğer... Eğer ileride daha somut, yani... gerçek bir haberle gelirsen... Veya bu "hayal gücünü" başka alanda kullanırsan... Belki. Seni... Seni daha sonra ararız.

Elif, gözleri dolu bir halde, sarı dosyasını ve telefonunu alır. "Daha sonra ararız..." Bu cümleyi yine duymuştur. Yıkılmış bir halde odadan çıkar. Can Bey arkasından sadece başını sallar.

PARKTA BİR BANK

Elif, parkta bir banka oturmuş, elinde telefonu ve çıktılarla öylece durmaktadır. Gözünden birkaç yaş süzülür. Bütün çabası... O sihirli an... Kimse inanmamıştır. Sadece miyav duymuşlardır.

Yanına bir hırıltı sesi duyulur. Reis ve Çapkın gelmiş, bankın altına veya Elif’in yakınına oturmuşlardır. Yüzlerinde meraklı bir ifade vardır.

REİS: (Seslendirme - Sakin) Ne oldu genç? İşler yolunda gitmedi galiba?

Elif, konuşan kedileri görünce tekrar duygulanır.

ELİF: (Sesi titreyerek) Reis Bey... Çapkın... Gittim... O editöre anlattım... Kaydı dinlettim... Ama... Ama o sadece miyav duydu! İnanmadı! İşe almadı!

Çapkın merakla başını eğer.

ÇAPKIN: (Seslendirme - Şaşkın) Sadece miyav mı? Nasıl yani? Ama biz konuştuk!

REİS: (Seslendirme - Düşünceli) Hımm... İlginç. Sanırım insanlar... Bizi duymak istedikleri gibi duyuyorlar. Ya da sadece... Bizi duyduklarında akıllarını yitireceklerini biliyorlar.

Elif hıçkırır.

ELİF: Şimdi ne olacak? O işi asla alamayacağım! Kanıtım var ama kimse duymuyor! Bütün bunlar... Boşa mıydı?

Reis Elif’e bakar. Gözlerinde garip bir bilgelik ve belki de hafif bir acıma vardır.

REİS: Boşa değildi. Sen duydun ya. Biz duyduk ya. Belki... Onu ikna etmenin yolu sadece bizim sesimiz değildir.

ELİF: Nasıl yani? Başka ne yapabilirim?

Reis etrafına bakar. Parkta başka kediler vardır. Diva, Aslan uzakta görünür.

REİS: Belki... Daha fazla ses gerekir. Daha fazla hikaye. Daha fazla... tuhaf bilgi. Belki diğerleri... Diva... Aslan... Gölge... Onlar da anlatırsa... Ve sen... Sen de bunu daha çok insana duyurursan... O zaman belki... Belki birileri duyar. Belki birileri inanır.

Çapkın heyecanlanır.

ÇAPKIN: Başka kedilerle mi konuşacaksın? Harika! Onlar da konuşuyor mu?

Reis Çapkın’a kısa bir bakış atar.

REİS: (Seslendirme - Çapkın’a) Sabırlı ol genç. (Elif’e döner) Ne dersin? Pes edecek misin? Yoksa... Hikayeye devam edecek misin? Belki o editör dışında da seni duyacak birileri vardır.

Elif, Reis’in sözleriyle birden silkelenir. Gözleri dolar ama bu sefer hayal kırıklığından değil, yeni bir umuttandır. Elinde hala konuşan kedilerin kaydı ve notları vardır. İşi alamamıştır ama hikaye bitmemiştir. Tam tersine, yeni başlıyordur.

ELİF: (Telefonunu ve not defterini sıkıca kavrar) Haklısınız Reis Bey! Pes etmek yok! O duymadıysa, duyan başkaları vardır! Daha fazla hikaye... Başka kediler... Bunu duyuracağım!

Elif kararlılıkla ayağa kalkar. Reis ve Çapkın memnuniyetle (veya Reis için bıkkın bir kabulle) ona bakarlar.

DEVAM EDECEK...

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sokak kedileriyle röportaj 4- sitcom- gazete ofisinde Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sokak kedileriyle röportaj 4- sitcom- gazete ofisinde yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sokak Kedileriyle Röportaj 4- Sitcom- GAZETE OFİSİNDE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL