0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
172
Okunma
kapalı pencereler, sisli duvarlar ardına sığınmış kalbim, gecenin sessizliğine büründüğünde her yer sitem dolu yaşlar akıtıyor gözlerimden.Söyleyemediklerimden bir çığ kaplıyor coğrafyamın he yerini. " Oysa bu muydu hayal ettiğin?" diyor içimden bir ses. ihtimallerin heyecanı değil, ızdırabı demekmiş büyümek ve her şeye bir baş selamıyla eyvallah edebilmekmiş; hayatta kalmanın tek yolu.
Ellerim üşüyor şimdilerde, sevgilim. Fakat sebebi soğuyan havalar değil; sebebi sen, ben ve bizim çıkmaz yollarımız. Benim, hep sonunun aydınlık yerlere çıkacağına inanmak isteyip yürümekten sıkılmadığım çıkmazlarımızda ellerim üşüyor ve titriyor artık. Ve ben yalnız başımayım o sokakların her birinde. Bazen kara bulutlar kaplıyor, bazense güneş ışıyor üstüme. Ama ne yağan yağmurda varsın sevgilim, ne de güneşin sıcaklığında. Her içime çekişimde zehirlendiğim sigara dumanımdasın sadece.
Öyle yorgunum ki artık, başım omzunda uyuyup" bizim olduğumuz" bir rüyaya dalıp geri uyanmamak istiyorum. Ne bu dünyayla de de bu dünyadaki siyahlıklarla savaşmak istemiyorum. Sen, ben ve uyanmak istemediğim o büyülü rüyada sonsuza dek kalmaya güç yetirebilirim ancak. Uyanmayacağımı fark edip bu sefer de senin bir başına kaldığını anladığında, ben yine gözünden süzülecek yaşlarda olacağım. Dokunamasam da artık hissedeceksin yanında olduğumu. Yine de kısa bir süreliğine de olsa beni anla istiyorum.Gömüldüğüm o yalnızlığı, kalbinde hissedeceğin o derin sızının bir zamanlar benim her yerimi sardığını anla. Bir iki yaş da o sebepten dökülsün gözlerinden. Ben rüyamda bizimle olacağım sevgilim ve senin yerine de gülümseyeceğim.