Benim buluşuma göre bütün insani kötülükler, insanların bir arada sessizce oturamamalarından kaynaklanmaktadır. moliere
Hamdioruc
Hamdioruc

Kader yaradanla yardılanı biz eder...

Yorum

Kader yaradanla yardılanı biz eder...

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

100

Okunma

Kader yaradanla yardılanı biz eder...

Kader yaradanla yardılanı biz eder...

Yaradılanın yaradandan özgür olması mümkün değil...esmadır bu varlıkta ilke ve ilke belirleyen.ölçü ve ölçü belirleyen...Kaderi de belirleyen...Matematik var bu varlıkta artı eksiyi götürür...ve bitirir.

Zalimlik Rahmetl bite...zıtlar bir bütündür ve irbirini yok eder.Ol"emriyle var olanlar"olma" emriyle ilk hallerine döner...

Bakilik yok yaratılanda zaten yani yok olacaklar Yaradanda...Biz olacaklar yaradanda…"olma derse mahvolur ol dem hemean"denilmiş…

Vahdet hiç bozulmadı "Allah dilemedikçe yaprak bile kımıldamaz"...sadece gizli hazineydi bilinmek istedi ve tecelli etti...esmaları... bilindi hazineliği...

﴾Enam/57﴿ De ki: “Şüphesiz ben, rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanladınız. Çabucak gelmesini istediğiniz (azap) benim yanımda değildir. Hüküm ancak Allah’ındır ve Allah hakkı anlatır; O, doğru hüküm verenlerin en hayırlısıdır.”
﴾58﴿ De ki: “Acele istediğiniz şey (azap) benim elimde olsaydı, elbette benimle sizin aranızda iş bitirilmişti. Allah zalimleri daha iyi bilir.”
﴾59﴿ Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıklarındaki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.
Tefsir

İlk âyet, bir bakıma, inkârcıların Resûlullah’ı “şair, sihirbaz, mecnun” gibi hiçbir gerçeklik taşımayan ifadelerle itham etmelerine karşı bir cevap teşkil etmekte; onun tebliğlerinin kesin ve apaçık delile (beyyine) dayandığını haber vermektedir. 57-59. âyetlerde, müşriklerin, güya Hz. Peygamber’i zor durumda bırakmak ve âciz olduğunu göstermek için “Eğer iddialarında doğruysan, hadi şu bizi tehdit ettiğin azap ve musibetleri başımıza getir de görelim!” gibi sözler sarfetmelerine karşılık, Resûlullah’ta tanrısal bir güç bulunmadığı, onun böyle bir iddia da taşımadığı, azap ve musibet gibi hususlardaki hükmün yalnız Allah’a ait olduğu bildirilmiştir. Hz. Peygamber’in, Kur’an’daki bu açıklamaları, yani Allah’ın kendisine tanıdığı yetki ve görevin ötesinde ilâhî güçler taşımadığını, gaybı da bilmediğini –kendilerini olduğundan daha kudretli göstermeye çalışan sahte önderlerin aksine– hiçbir komplekse kapılmadan tam bir dürüstlük ve içtenlikle insanlara bildirmesi, onun nübüvvetinin en belirgin delillerinden biridir.

59. âyet, yüce Allah’ın ilminin ne kadar geniş, ne kadar kapsamlı olduğunun çok veciz ve eşsiz ifadelerindendir: Gaybın anahtarları (başka bir kıraate göre gaybın hazineleri) Allah’ın yanındadır (gayb terimi için bk. Bakara 2/3). Burada Allah’ın ilminin, karalar ve denizler gibi en geniş varlık ve olaylardan, düşen bir yaprağa, yerin karanlıklarındaki bir bitki tanesine, kuruluk, yaşlılık vb. keyfiyetler gibi en basit varlık ve olaylara kadar her şeyi kuşatıp kapsadığı, dolayısıyla bütün bunların en yüce, en ince bilgi ve kudretle yaratılıp düzenlendiği ifade buyurulmuştur. Bundan dolayı kelâm bilginleri tarafından söz konusu âyet, bazı düşünürlerin, ilm-i ilâhînin cüz’iyyâtı (değişken varlık ve olayları) kapsamadığı yolundaki iddialarını çürüten en kesin delillerden biri olarak gösterilmiştir. “Apaçık bir kitap” diye çevirdiğimiz “kitâbin mübîn” tamlaması, “hafaza melekleri tarafından tutulan amel defteri”, “levh-i mahfûz” veya “Allah’ın her şeyi kuşatan ilmi” olarak açıklanmıştır (Zemahşerî, II, 19; İbn Atıyye, II, 300). Râzî son yorumu tercih eder (XIII, 11).Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 414-415

﴾Maide/90﴿ Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. ﴾91﴿ Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister.

Kurtuluş ne esfel-i safilinden kurtuluş bu kurtuluş...aşka tevbe bu kurtuluş İlahla örtüşmek biz olmak bu kurtuluş esfel-i safilinlik fani çünkü.fanilerden kurtul Bakiyle biz olmak için...zıtlar birbirin yok edecek yani nötürleyecek ama artılarımız çoksa cennetliğiz...Bakiyiz...ve cennetle bakiyiz değilse cehennemle bakiyiz yani farklı...zıtlar yok olmuyor biricehennem biri cennetle var oluyor ama birbirinden kopuyor...var yok olmaz çünkü...adillik esaslı u varlık yok eksi bölümündedir ve hep vardır ama zahirlikte algılama zor bu tabloyu.Gizlilikte de zahirlikde de tablo değişmedi ki...adillik esaslı bir vrlıkta ne artılar ne eksile yok olamaz...sadece etkileridir yok olan...var olan gizlilik vezahirik hallerinde hep var olacaktır...

Nahl/77: Göklerin ve yerin taşıdıkları gerçeğin duyulardan gizli boyutunu ve gelecek adına neler sakladıklarını hakkıyla bilen ve onlar üzerinde mutlak tasarruf sahibi olan ancak Allah’tır. Kıyâmetin kopması ise başka değil ancak bir göz kırpması süresi, hatta ondan daha kısa bir zaman içinde olup bitecektir.

Kader değişmez...esma esaslıdır kader ancak dinde zorlamadı Allah.Biz seçtik ve kaderimizden sorumluyuz cinler ve insanlar sormlu sadece diğer yaratlanlara seçim hakkı verilmedi...

Kaderinden sorumlusun Gazeli ve Osmanlı hanedanlığı...seçimlerinden sorumlusun...Gazzeliler yahudileri komşu sanmışlardı bir zamanlar..."katrandan lur mu şeker..."dedi türk beyni...türk beynini seçmeliydi gazzeliler...Yılandan olan yılan oluyordu.ecdadı peygamberle dolu bir kavim İsril oğulları...Allahtan kopunca büyük tehlike olacakları belliydi.peygamberler Allaha secdeli secdeyi seçti...aynı kan secdeyi değil asiliği seçerse diye düşünmeliydi Gazzeli...Osmanlıda "kardeş katli vardı" Kabilini öldürmeyen soy bir gün Allahın kahrına uğrar diye düşünmeliydi Osmanlı hanedanlığı da...Kurbanvereceksin yani ameliyata razı olacaksın...hz İbrahim İsmaili kurban vermeye razı olmasaydı halil olmazdı ia soy üstün der.Ali sounun hakkıdır liderli der...çok selçuklu evladını katletti yerine ali soylu geçmeli dediler...ama ali soyu Kabilini öldürmeli ki "kardeş katlini"semeli ki temiz kala.Kabil habili öldürdü hz Adem bu seçimi seçmediği için...Kısas da yoktu ne diye Kabili öldürebilirdi hz Adem...Kader farklı eder.Hz muhammed peygamberlerin serveri oldu diğer peygambrler daha kusurlu çünkü...Kader va peygamberi bile çaresiz bırakan KADER var...ehven-i şer diye yaptığımız seçimleimiz de var...

Seçimlerinden sorumlusun ey insan ve cin...

Kusurlar kuurlular alemidir yaradılanlar alemi ...İlahın katına kusur sokulamaz...ama kusur hep vardı gizlilikte de zahirlikte de ama yeri sefildi... bir beden düşün. göz yerinde ayak yerinde "el-Hakim"çünkü Allah kusur ayak say kusurayak yernde kusur dünyada...ahirette kusurlu cennete iremez...yerle ayrılır çünkü.ve cennete hüzün giremez...ahret bir bden dünya br beden...esma ilkeli ikisi de ama ufak farklılıkla...ödül yeri farklı imtihan salonu farklıolur bu varlık esma esaslı çnkü "el-Hakimdir" Allah...

Sebeb-snuç ilkeli bu varlık...ölümlerde kıymette farklıdır...Allah yolunda yaşayanlar nasıl etkinse ölende etkin yani nötürlenmez...ödül hakkı onun şefaatçilik hakkı var...bilmediğimiz ödüller verilir ona mezarı cennet bahçesidir...cennet yratılmadan cennet bahçesi olamaz deme.dünya bilecennet bahçesidi hakkedene...görmüyor muyuz b farklılığı...seçimlerimiz sebeb seçimlerimize dikkat etmeliyiz...

3/169,170. Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah’ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.

Siyasette de seçimlerimizi değiştirelim...mi evet ehven-i şer olanı seçmek farz çünkü...Artık dünyaya destanı kılıçla değil ticaretle yazalım.Kardeşlikleri ticaret kardeşliğiyle ölçelim.Şehitten tacir beyinişçisi üstün

İttihad terakki hem rusu tokatladı hem ingilizi Menderes denge politikasını seçti.Oysa iki büyük güçle ticari dostluk daha faydalı Kader rusu dağmayı dilemiştikadere kul oldu her yrratılan bu gün kader e rusun ne ingilizin dağılmasını diler çünkü dağılacağı kadar dağılmışlar...Ticari amaçlı dost olalım...İslam dünyası da eski ihlaslı insanların yokluğunu yaşıyor...Ticari amaçla kardeş olalım...dünkü allah dostları yoksa bir toplumda şehadetliler diye rıza bunlara kardeşlikte diye bakmayalım...Rabçı olmayandan Allah razı değilyani evliliğin bile rab için olacak ben saa değilse nasıl kardeşim diyeyim...eski tutumlar eskidi ticari amaçlı tutumlar yapalım ve bu ticaretin geliri Rabçı gibi kullanılmalı değilse şeytan dolandırmış olur...insa dolandırmadı şeytan da dolandırmasın Rabçı gibi beyin ürünlerine yönelelim...gönül ürünlerine de ama Rablık ilkeli olalım...İslam Rabçılık ilkeli olmaktadır tek...eskiler eski kader gereği seçim yaptı biz yeni dünyaya göre seçim yapalım mı...kılıcla deil parayla rabçılığa kul olalım mı...dünyayı iki kere yokeder İslam dünyasındaki silah bile Ticaretle Rabçılığa köleliği kulluğu seç...şehitlik yani Allah için ölmek Allah için yaşamak da ölmek de ticari sahada olmalı artık...

Al-i-İmran/92: Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça gerçek iyiliğe erişemezsiniz. Küçük büyük her ne verirseniz, Allah onu kesinlikle bilir.


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kader yaradanla yardılanı biz eder... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kader yaradanla yardılanı biz eder... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kader yaradanla yardılanı biz eder... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL