0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
117
Okunma
Sinir Sisteminden Yaratıcının Birliğine: İnsan Vücudundaki İlâhî Mükemmellik ve Kalp–Kafa İzdivacı
Yazar: Murat Kerem
“Sinir sistemine bir mikroskopla, kalbe bir tefekkür penceresinden bakabilen insan; maddede kudreti, kudrette ise Yaratan’ın birliğini görür.”
İlmin, Marifetin ve Hayretin Kavşağı
Bir gece vakti, şehir ışıklarından uzak bir tepede durduğunuzu hayal edin. Gökyüzünde sayısız yıldız… Her biri belli bir yörüngede, sessiz ama kusursuz bir uyum içinde dönüyor. O an fark edersiniz ki, bu manzaranın bir benzeri aslında içinizde saklı.
Kafatasınızın içinde, yıldızlar yerine nöronlar, galaksiler yerine sinir ağları… Bu evrenin güneşi ise beyin. Milyarlarca sinyali, vücudunuzun her hücresine ışık gibi ulaştırıyor. Her emir, tıpkı kâinatı idare eden tek bir İlâh’ın kanunları gibi, şaşmadan, eksilmeden hedefe varıyor.
Kur’ân-ı Kerim’de bu düzen “Biz insanı en güzel biçimde yarattık” diye dile getirilir [1].
Bediüzzaman Said Nursî de “İnsan küçük bir âlem olduğu gibi, âlem de büyük bir insandır” diyerek aynı hakikati ifade eder [2]
Beyin: Milyarlarca Hücrelik Sessiz Orkestra
Beynin içinde yaklaşık 86 milyar nöron bulunur. Nöronlar, bilgiyi alan dendrit adlı uzantılara ve bilgiyi ileten akson adlı çıkıntılara sahiptir. Aralarındaki köprüler, yani sinapslar, sayıca 100 trilyonu aşar—kimi benzetmelerle Samanyolu’ndaki yıldızlarla yarışır. Sinir uyarıları kimi liflerde 120 m/s mertebelerinde iletilebilir. Elektrik (aksiyon potansiyeli) ve kimya (nörotransmiterler: dopamin, serotonin, asetilkolin, glutamat) birlikte çalışır [3].
Bir şehir hayal edin… Milyarlarca ev, yollar, köprüler… Her trafik ışığı tam zamanında yanar. Beyin de öyledir; bu orkestrada hiçbir nota yanlış çıkmaz, çünkü şef, el-Bedî‘ olan Yaratıcıdır.
Beyin Bölgeleri: İlâhî Takdirin İnce Hesabı
Beyin dışarıdan tek bir kitle gibi görünse de, içinde farklı görevler üstlenen bölümler vardır:
• Frontal lob: Planlama, karar verme, problem çözme.
• Parietal lob: Dokunma duyusu, mekân algısı, yön bulma.
• Temporal lob: Duygular, hafıza, dil işlemleri.
• Oksipital lob: Görsel bilgilerin işlendiği alan.
• Beyincik: Denge ve koordinasyon.
• Beyin sapı: Nefes, kalp atışı ve temel refleksler. 3
Bediüzzaman, “Her bir uzuv, umum bedene hizmet eder; bu, bir tek ruhun idaresinde olduğunu gösterir” diyerek bu uyumun işaret ettiği vahdeti vurgular [2].
Kalp–Kafa Diyaloğu: Manevî Merkez ile Biyolojik Merkez
Beyin, bedenin yönetim merkezidir; ama tasavvufta asıl taht kalptir. Peygamber Efendimiz, “Bedende bir et parçası vardır; o düzgün olursa bütün beden düzgün olur…” buyurur [4].
Fizyolojik olarak da kalp ile beyin arasında çift yönlü ve sürekli bir iletişim vardır: Kalp güçlü bir elektriksel aktivite ve ritmik bir manyetik alan üretir; vagus siniri başta olmak üzere otonom yollarla beyinle etkileşir [3].
Fethullah Gülen Hocaefendi bu dengeyi, “Kalp, Rabbini tanıma mahallidir; akıl ise o tanımanın şerh ve izahını yapan tercümandır” sözleriyle anlatır [5].
Kalp–Kafa İzdivacı: İnsanı Kâmil Yolunun Eşiği
Kalp ile akıl, ayrı ayrı eksiktir; birlikteyse tamamlanır. Akıl, hakikatin yönünü gösterir ama yürütmez; kalp, yürütür ama yönü karıştırabilir. Bir seyyahın elinde pusula vardır ama yakıtı yoktur; diğerinin yakıtı vardır ama pusulası yoktur. Ancak ikisi birleşirse yolculuk tamamlanır.
Bediüzzaman, “İlim, imana kuvvet verir; iman, marifete; marifet, muhabbete…” diyerek bu yolculuğun merdivenlerini gösterir [2]. Hocaefendi de “Akıl, doğruyu gösterir ama kalp o yolda yürütür. Biri nur, diğeri motor gibidir” ifadesiyle tamamlar [5].
Sinir Sistemi: Tevhid Kanununun Beden Dili
Sinir sistemi, bütün bedeni tek merkezden yönetir. Bu birlik, tevhid hakikatinin canlı bir delilidir.
Kur’ân: “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, kesinlikle bozulup giderdi” [1].
Bediüzzaman: “Her uzvun bütün bedene hizmet etmesi, tek bir ruhun idaresini gösterir” [2].
Tefekkür: İlmî Keşiften Manevî Ufuğa
Meşhur bir sözde şöyle denir: “Tefekkürün bir saati, bir sene nafile ibadetten hayırlıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ)—isnad bakımından zayıf kabul edilse de, mânâsı derindir [6].
Fethullah Gülen Hocaefendi, “Tefekkür, insanın gözünü iç âleminin derinliklerine çevirmesi, orada bin bir delil ile Rabbini bulmasıdır” diyerek bu derin bakışı tarif eder [5].
Beyin ve sinir sistemi üzerine düşünmek, sadece biyolojik bir hayranlık değil; Yaratan’ın kudretini, hikmetini ve birliğini seyreden bir yolculuktur.
Bedenin Mekanizmasından Ruhun Ufuklarına
Sinir sistemi… Elektriğin hızını, kimyanın hassasiyetini, biyolojinin canlılığını bir potada eriten bir sanat eseri…
Kalp–kafa izdivacı… Hem dünyayı hem ahireti aydınlatan denge noktası…
Biri bedenin hücrelerine hayat taşır, diğeri ruhun derinliklerine nur. İkisi birleştiğinde, bilgi hikmete, güç merhamete, hisler istikamete kavuşur.
Ve insan, eşref-i mahlûkat sırrına ererek insan-ı kâmil ufkuna doğru yürür.
Kaynakça
[1] Kur’ân-ı Kerim, Tîn 4; Secde 7; Enbiyâ 22.
[2] Bediüzzaman Said Nursî, Mesnevî-i Nuriye; Sözler; Münâcât; Lem’alar.
[3] Modern nörobilim kaynakları: Eric R. Kandel vd., Principles of Neural Science; Bear, Connors & Paradiso, Neuroscience: Exploring the Brain.
[4] Buhârî, Îmân, 39.
[5] Fethullah Gülen, Kalbin Zümrüt Tepeleri; İrşad Ekseni; Prizma.
[6] Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, c.1, s.310, h.no:895 (isnadı zayıf).