Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
cakirismail
cakirismail

6: PİSİ PSİKOLOĞU - SitCom

Yorum

6: PİSİ PSİKOLOĞU - SitCom

1

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

232

Okunma

6: PİSİ PSİKOLOĞU - SitCom

6: PİSİ PSİKOLOĞU - SitCom

BÖLÜM 1: YENİ BAŞLANGIÇLAR VE ESKİ KORKULAR

[SEZON 1 ÖZETİ]

(Hızlı kesitler halinde Sezon 1’in finalindeki önemli anlar gösterilir. Dramatik ama artık umut dolu bir müzik eşliğinde:

Elif’in sarsıcı barınak videosunu yayınladığı an.

Meydanlardaki kalabalık protestolar, sallanan pankartlar.

Belediye binasına yapılan polis baskını, yetkililerin gözaltına alınması görüntüleri.

Barınak kapılarının açılması, gönüllülerin içeri koşması.

Elif’in Çapkın, Diva gibi kedilerle duygusal kavuşma anı.

Meclis Genel Kurulu’nda yasanın ilgili maddesinin değiştiği anonsu.

Haber bültenlerinde Elif’in adının geçmesi, "Kaldırım Konuşmaları" logosu.

Reis ve Aslan’ın parkta huzurla yattığı bir kare.)

ELİF (V.O.): Hayatım... Bir anda değişti. Bir iş arayışıyla başlayan macera, beklemediğim bir noktaya ulaştı. Sesimizin duyulması... Yasanın değişmesi... Dostlarımızın kurtulması... Bazen bir kişinin bile, doğru bilgi ve birazcık cesaretle neleri değiştirebileceğini gördük. Gazetecilik... Evet, o işi aldım. Hatta bir süre devam ettim. Ama içimde bir ses... Farklı bir şey söylüyordu.

[SAHNE 1: YENİ NORMALİN ARDINDAN]

İÇ. GAZETE OFİSİ - GÜNDÜZ (FLASHBACK - SEZON 1 SONRASI BİR ZAMAN)

Elif, gazetede, artık dijital departmanın tanıdık bir yüzü olarak oturmaktadır. Masası daha düzenli, yüzü daha yorgun ama tatmin olmuş gibidir. Bilgisayarında haber yazmaktadır, belki hayvan haklarıyla ilgili bir gelişme.

CAN BEY: (Elif’in masasına gelir) Elif. Bu son yazın da iyi iş çıkardı. Barınaklar konusu hala gündemde. Bu işin peşini bırakmaman iyi. Ünlü oldun diye rehavete kapılmadın en azından.

ELİF: (Gülümser) Teşekkür ederim Can Bey. Bu konu benim için önemli. Unutamam yaşadıklarımızı.

CAN BEY: Biliyorum. Ama sadece hayvanlar değil Elif. Gazetenin başka konuları da var. Unutma, sen artık gerçek bir gazetecisin. Yolsuzluk haberiyle hepimize ders verdin. Yeni konular bulmalısın. Sence belediyenin imar planındaki değişiklikler ne anlama geliyor?

Elif’in yüzündeki gülümseme solar. İmar planları... Yolsuzluk haberleri... Bunlar önemliydi evet. Ama kalbi... Kalbi hala patili dostlarındaydı. O barınaktaki gözler... Reis’in bilgeliği... Çapkın’ın neşesi... Gölge’nin korkusu... Onları anlamak... Onların dünyası...

ELİF (V.O.): Gazetecilik... Gerçekleri ortaya çıkarmak... Evet, bu önemliydi. Ama benim yeteneğim... Benim hissettiğim bağ... Sadece haber yapmakla sınırlı kalmamalıydı. Ben onları duyabiliyordum. Onların ne düşündüğünü, ne hissettiğini... Belki... Belki bu yeteneği daha farklı bir şekilde kullanabilirdim. Onlara... Onlara doğrudan yardım ederek.


[SAHNE 2: KARAR VE GEÇİŞ]

İÇ. ELİF’İN EVİ / ÇEŞİTLİ MEKANLAR - GÜNDÜZ (MONTAGE)

Elif’in gazetecilikten farklı bir yola evrilişi gösterilir.

Elif, gazetede çalışırken, akşamları hayvan psikolojisi veya davranışları üzerine kitaplar okur.

İnternette sertifikalı hayvan davranış uzmanlığı programlarını araştırır.

Belki güvendiği bir veterinerle (Sezon 1’de barınak sahnesindeki veya yeni bir veteriner) konuşur, ondan akıl alır.

Elif’in gazeteye istifasını verdiği an (Can Bey şaşkın veya üzgün olabilir).

Elif’in yeni bir yer kiraladığı veya evinin bir bölümünü ofise dönüştürdüğü görülür.

Tabelanın asıldığı an: "Elif Altınsoy - Hayvan Davranış Danışmanlığı" veya "Pati İletişim Merkezi" gibi bir isim.

Elif’in ofisinde oturmuş, ilk danışanını beklerken hafifçe gergin ama heyecanlı olduğu bir an.

ELİF (V.O.): Bu kolay bir karar değildi. Güvenli limanı terk ediyordum. Ama içimdeki ses çok netti. Ben Elif Altınsoy. Gazeteci oldum, aktivist oldum... Ama benim en gerçek yeteneğim... Patili dostlarımı anlamaktı. Onların dünyasına girmekti. Ve şimdi... O dünyadaki problemleri çözmelerine yardım edecektim.


[SAHNE 3: PİSİ’NİN GELİŞİ]

İÇ. ELİF’İN YENİ OFİSİ - GÜNDÜZ

Ofis şirin, temiz ve kedilerin rahat edebileceği eşyalarla (tırmalama tahtası, kedi yatağı, oyuncaklar) döşenmiştir. Elif masasında oturmaktadır. Telefonu çalar. Arayan, daha önce hiç tanışmadığı biridir (Pisi’nin Sahibi).

ELİF: Alo? Elif Altınsoy.
SAHİBE (TELEFONDA): İyi günler Elif Hanım. Ben [Sahibenin Adı Soyadı]. Sizin... Sizin hayvan davranışları konusunda yardımcı olduğunuzu duydum. Benim bir kedim var... Adı Pisi. Son zamanlarda çok tuhaf davranıyor. Sanki... Sanki bir derdi var ama anlatamıyor gibi...

Elif’in yüzünde bir anlık şaşkınlık, sonra ilgi belirir.

ELİF: Anlıyorum. Ne gibi tuhaf davranışlar sergiliyor? Belki yardımcı olabilirim.
SAHİBE (TELEFONDA): İşte... Tam olarak anlamıyorum. Bir şeylerden korkuyor gibi. Özellikle... Özellikle robot süpürgeden sonra başladı her şey... Sanki onunla konuşuyor gibi homurdanıyor...

Elif’in kaşları havalanır. Robot süpürgeyle konuşan kedi mi? Bu... İlginç bir vaka olabilir.

ELİF: Anladım. Peki... Belki bir görüşme ayarlayabiliriz? Onu görmek, anlamaya çalışmak isterim.

Sahibe sevinçle kabul eder. Bir randevu ayarlanır.


[SAHNE 4: TERAPİ GÜNÜ - KAPI ÖNÜ]

(Bu sahne, kullanıcı tarafından sağlanan "Sahne Başlangıcı: Dış / Terapistin Ofisi Önü - Gündüz" sahnesinin hikaye akışına yerleştirilmiş halidir. Sahibe’nin Pisi’yi taşıma çantasında getirmesi, kapı önündeki konuşmalar ve Pisi’nin iç sesi burada gerçekleşir.)

DIŞ / ELİF’İN OFİSİ ÖNÜ - GÜNDÜZ

Güneşli bir gün. Elif’in şirin, müstakil ofisinin önü. Tabelada "Elif Altınsoy - Pati İletişim Merkezi" veya benzeri bir isim yazar. Bir kadın (SAHİBE) bir taşıma çantası taşımaktadır. Çantanın içinde PİSİ vardır. Pisi çantanın içinden endişeli gözlerle etrafa bakar, hafifçe miyavlar ve homurdanır.

SAHİBE (V.O. / Ses): Hadi Pisi’cim, geldik işte. Korkma aşkım, sadece konuşacaksın.

PİSİ (V.O. / İç Ses): Konuşacakmışım... Sanki derdimi anlıyorlar! Bi de bu plastik hapishane neyin nesi ya? Nefes alamıyorum! Çıkarın beni buradan! Mahvoldum... Bittim...

Sahibe çantayı kapının önüne indirir, kapıyı açar.

SAHİBE (V.O. / Ses): Geliyoruz doktor hanım! Biraz huysuz ama idare edin lütfen. İlk defa böyle bir şey yaşıyor.

PİSİ (V.O. / İç Ses): Huysuz değilim ben ya! Sadece gerginim! Kim olsa gergin olur! Abe kapçık aızlı ne anlatıyon aykırı aykırı... Pardon... Şey... Kim olsa gergin olur bu durumda!

Sahibe çantayı içeri sokar.


[SAHNE 5: TERAPİ ODASI VE İLK ADIMLAR]

(Bu sahne, kullanıcı tarafından sağlanan "Sahne Değişimi: İç / Terapistin Ofisi - Giriş" ve "Sahne Değişimi: İç / Terapistin Ofisi - Seans Başlangıcı" sahnelerinin başlangıcını içerir. Elif’in (Terapistin) Pisi’yi karşılaması, sahibinin bekleme alanına geçmesi ve Pisi’nin çantadan çıkıp odayı keşfetmesi ve kedi koltuğuna oturması burada gerçekleşir.)

İÇ / ELİF’İN OFİSİ - GÜNDÜZ

Elif, gülümseyerek kapıda beklemektedir. Sahibe çantayı nazikçe yere bırakır. Elif eğilir.

ELİF: Hoş geldiniz. Pisi olmalı bu küçük dostumuz, değil mi?

SAHİBE: Evet, ta kendisi. Son zamanlarda çok tuhaf davranmaya başladı Elif Hanım. Ne yapacağımı bilemedim.

ELİF: Endişelenmeyin, doğru yerdesiniz. Taşıma çantasını buraya koyalım, birazdan kendiliğinden çıkmak isteyecektir. Acele etmeyelim. İsterseniz siz şu bekleme alanına geçin, ben Pisi ile biraz yalnız kalayım. Kendisi çıkınca seansa başlarız.

SAHİBE: Peki, teşekkür ederim. Umarım yardımcı olabilirsiniz...

Sahibe bekleme alanına geçer. Elif, taşıma çantasının yanına eğilir. Pisi içeriden ona bakar.

ELİF: Merhaba Pisi. Benim adım Elif. Burası senin güvende hissedebileceğin bir yer. Acele etme, ne zaman istersen o zaman çıkabilirsin.

Pisi çantanın içinde homurdanır, etrafa bakınır. Belki patisiyle çantanın kapısını tırmalar.

PİSİ (V.O. / İç Ses): Güvende mi? Bu plastik hücrede mi? Güvenlik mi kaldı dünyada zaten? Çıksam mı acaba? Yoksa tuzak mı bu? Bi sarkaç sallayıp beni uyutacak falan mı?

Elif sandalyeye oturur, sakince bekler. Birkaç saniye sessizlik olur. Pisi merakına yenik düşer ve yavaşça taşıma çantasından dışarı süzülür, etrafı koklayarak keşfeder. Odayı, kedi yatağını, tırmalama tahtalarını inceler. Odada biraz gezindikten sonra, Elif’in karşısındaki kedi koltuğuna (önce tereddütle) zıplar ve oturur. Elif gülümser.

ELİF: Hoş geldin aramıza Pisi. Rahat ol. Burası sadece ikimiz için. Bana hayatından bahsetmeni istiyorum bugün. Nasıl hissediyorsun genel olarak? Neler yaparsın?

PİSİ: (Gergin ama meraklı) Hayatım mı? Ne anlatayım ki? Bildiğin kedi hayatı işte. Uyu, ye, temizlen... Bi de şu aletle... Şeyle uğraş...

ELİF: Anlıyorum. Peki, biraz geçmişinden bahsedelim mi? Nereden geldin mesela? Sahibinle nasıl tanıştın?

PİSİ: (Biraz duraksar, sanki anıları canlanır) Geçmiş... Uzun hikaye doktor. Ben eskiden... Biraz dışarlarda takılırdım. Sokak çocuğuydum yani.

ELİF: Sokakta büyüdün demek. Orası nasıldı peki? Zor muydu?

PİSİ: Zor ne kelime doktor! Orası bambaşka bi dünya. Kurtlar sofrası resmen. Ayakta kalmak için her şeyi öğreniyosun. Milletin tabağına... Pardon, çöplerine göz koymalar, köşebaşı kapmacalar... Bi kavga dövüş...

ELİF: Anlıyorum. Orada kendini korumayı öğrendin yani.

PİSİ: Öğrenmez miyiz? Mecburduk doktor. O yüzden bazen... Yani şimdi evdeyim ya, bazen laflar... Ağzımdan bi anda kaçabiliyor. Kusura bakmayın şimdiden. Alışkanlık.

ELİF: (Gülümser) Hiç önemli değil Pisi. Kendin olmaktan çekinme burada. Geçmişinin seni nasıl etkilediğini anlamak önemli. Peki, sokaktan sonra eve nasıl geldin?

PİSİ: Sahibe buldu beni. Perişan haldeydim galiba. Acıdı işte. Aldı eve. Önce bi garipsedim. Her yer yumuşak, mama beleş... Bi afalladım yani. Sonra alıştık. Alıştırdı yani sağ olsun. Ama işte... Sokakta edindiğimiz huylar kolay gitmiyo.

ELİF: Peki, genel olarak evdeki hayatından memnun musun? Kendini güvende ve mutlu hissediyor musun?

PİSİ: Memnuniyet... Ne diyeyim ki? Sıcak, kuru, tokuz... Daha ne olsun diyo millet. Ama işte... Bi takım sıkıntılar var doktor. Özellikle son zamanlarda... Eve bi şey geldi... Bi alet... Robot gibi bi şey... İşte o var ya... Benim hayatımı mahvetti!

Pisi’nin sesi gerilir, gözleri fal taşı gibi açılır. Kuyruğu sertleşir.

ELİF: (Sakin ve nazikçe) Robot... Bir alet mi? Anlat lütfen, nedir bu şey?

PİSİ: Robot süpürge doktor! Tam bir baş belası! Cidden söylüyorum, eve geldiğinden beri huzurum kaçtı.

ELİF: Anlat lütfen. Ne hissediyorsun o çalışmaya başladığında?

PİSİ: Ne hissetcem? Sanki kıyamet kopuyor! Vın vın geziyor ortalıkta. Gözleri var doktor, ışıl ışıl... Beni izliyor. Biliyorum! Planı var o aletin.

ELİF: Planı mı? Ne gibi bir planı olabilir Pisi?

PİSİ: Ne bilirim ben! Belki... Belki beni evden atmaya çalışıyor! Ya da... Ya da benim yerime geçecek! Düşünsenize, mama kabına kendi kendine gidebilen bi alet... Benim pabucum dama atılır!


YENİ BAŞLANGIÇLAR VE ESKİ KORKULAR (DEVAM)

(Sahne: Elif’in Ofisi - Terapi Seansı Devam Ediyor)

Pisi, robot süpürgenin bir rakip veya kendisini evden atmaya çalışan bir alet olduğu konusundaki endişelerini anlatmaya devam eder. Elif onu sabırla dinler, notlar alır.

PİSİ: (Gergin) Yani doktor... Cidden söylüyorum. O aletin gözleri var. Beni izliyor. Ben köşeye çekiliyorum, o da peşimden geliyor! Temizlik falan hikaye! O benim yerime göz dikti! Ne yapcam şimdi? Sokağa mı dönücem ben bu yaştan sonra? Perişan olurum!

Elif, Pisi’nin anlattıklarını kendi duyduğu şekliyle (bir kedinin penceresinden algılanan tuhaf ve tehditkar robot) ve bir davranış danışmanının bilgisiyle yorumlar. Bu sadece sesten korkma değil, varoluşsal bir korkudur - evdeki yerini kaybetme korkusu. Sokakta edindiği "ya elinden alırlarsa" travması, bu yeni objeyle tetiklenmiştir.

ELİF: (Sesi nazik ve anlayışlı) Pisi... Seni anlıyorum. Sokakta edindiğin deneyimler... Her an bir şeyin elinden alınabileceği gerçeği... Yeni bir şeyin her zaman tehlikeli olabileceği düşüncesi... Bunlar senin için çok gerçek. Ve o robot süpürge... O sana... O geçmişi hatırlatıyor belki de. Bir tehdit gibi algılıyorsun. Seni izlemesi, peşinden gelmesi... Bunlar senin için "buradan git" demek gibi. Haklısın, senin dünyandan bakınca korkutucu görünüyor.

PİSİ: (Şaşkınlıkla) Ha? Yani... Anladınız mı? Cidden mi? O alet beni istemiyor doktor!

ELİF: O alet seni istemiyor değil Pisi. O bir alet. Bir canlı değil. Bir amacı var: Temizlik yapmak. Senin alanını... Senin evini... Daha temiz yapmak. O gözler... Onlar sensör. Etrafı görmek için. Seni takip etmiyor, yolunu buluyor. Ve... Senin yerini almak gibi bir planı yok. Senin yuvan güvende. Sahibin seni seviyor. O alet... Sadece bir yardımcı.

Pisi, Elif’in sözleri karşısında şaşkın ve tereddütlüdür. Bir aletin "rakip olmaması" fikri, sokak mantığına pek uymamaktadır.

PİSİ: Yardımcı mı? Hizmetsi mi yani? O alet... Benim hizmetkarım mı? Dalga mı geçiyorsunuz doktor?

ELİF: (Gülümser) Biraz öyle düşünebilirsin. O senin alanını temizliyor. Senin için çalışıyor. Ve biliyor musun... O aletten... Mama bile koparabilirsin!

Pisi’nin gözleri irileşir.

PİSİ: Mama mı? Nasıl yani? O alet... Mama mı veriyor?

ELİF: Direkt vermiyor. Ama... Sahibinle birlikte bir oyun oynayacağız. O alet çalıştığında veya yakında olduğunda... Çok sevdiğin o özel mamalardan yiyeceksin. Başlangıçta o alet dururken, sonra çalışırken... Amacımız ne biliyor musun? O aletin aslında hiç de korkunç olmadığını, hatta... Hatta onun varlığının sana ödül getirdiğini göstermek. En zeki sokak kedileri bile böyle basit bir aleti kandırıp ödül almayı bilir, değil mi?

Pisi’nin yüzünde merak ve çıkar çatışması yaşanır. Korku hala vardır ama mama ve "kandırma" fikri cezbedicidir.

PİSİ: Kandırmak mı? Mama koparmak mı? Hımm... Bu benim sevdiğim bir işe benziyor... Ama ya ısırırsa? Ya üstüme gelirse?

ELİF: İşte bu yüzden planlı yapacağız. Sahibinle birlikte. Çok yavaş başlayacağız. Sen hazır olmadan asla seni zorlamayacağız. Senin de "güvenli bölgelerin" olacak. Oraya kaçabileceksin. Ama adım adım... O aletten korkmak yerine... Ondan mama almayı öğreneceksin. Ne dersin? Var mısın bu oyuna?

Pisi düşünür. Bir iç savaş yaşanır. Sokak travması mı, mama ve güvenlik mi?

PİSİ: Oyun... Mama... Güvenlik... Peki doktor. Deneyelim bakalım. Ama o alet... Söz verdiğiniz gibi mama verecek mi?

ELİF: O söz bende değil, sahibinde. Ama ben sahibine anlatacağım. Gel şimdi sahibini çağıralım. Ve ona bu oyunu, yani... Bu terapi planını anlatalım.

(Sahne Değişimi: Sahibe Odaya Gelir)

Sahibe odaya gelir, endişeyle Pisi’ye ve Elif’e bakar.

SAHİBE: Nasıl geçti doktor hanım? Pisi... Konuştu mu? Bir sorun var mıymış?

Elif gülümser.

ELİF: Çok verimli bir seanstı [Sahibenin Adı]. Pisi harika bir kedi. Yaşadığı bazı deneyimler... Özellikle sokak geçmişi... Onun dünyaya bakışını etkilemiş. Robot süpürgeyi... O bir tür tehdit olarak algılıyor. Bir rakip gibi. Ama bu çözülebilir bir durum.

SAHİBE: Allah’ım çok şükür! Çözülebilir mi? Ne yapmamız gerekiyor?

ELİF: Size özel bir davranış değişikliği planı hazırlayacağım. Adım adım uygulayacağız. Temelinde, Pisi’nin korktuğu o nesneyle (robot süpürge) çok sevdiği şeyleri (mama, oyun) eşleştirmek var. Yani Pisi, robot süpürge olduğunda kötü bir şey değil, tam tersine iyi bir şey olacağını öğrenecek.

Elif, not defterinden birkaç maddeyi işaretler.

ELİF: İlk adım... Robot süpürgeyi kapalıyken, Pisi’nin onu görebileceği ama ondan korkmayacağı bir yere koymak. Ve yanına mama kabını koymak.

SAHİBE: Mama kabını... Robotun yanına mı?

ELİF: Hatta... (Elif’in aklına o harika fikir gelir, yüzünde bir gülümseme belirir) Başlangıçta... Robot tamamen kapalı ve hareketsizken... Mama kabını robot süpürgenin üzerine koyalım.

Sahibe şaşkınlıkla bakar.

SAHİBE: Robotun... Üzerine mi? Ama... Neden?

ELİF: (Göz kırparak) Çünkü Pisi’ye... Robot süpürgenin aslında ona "mama ikram eden" bir dost olduğunu öğreteceğiz! Bu, korktuğu nesneyle en sevdiği şey arasında en güçlü pozitif bağı kurmanın görsel ve... Komik yolu. Pisi, robotun ona mama verdiğini düşünecek. Zamanla, o aletin varlığı onun için korku değil, ödül anlamına gelecek.

Pisi, kedi koltuğunda oturmuş, Elif’in anlattıklarını dinlemektedir (belki "Mama ikram eden dost mu? O alet mi? Cidden mi ya?" diye içinden geçiriyordur).

ELİF: Bu sadece ilk adım. Sonra yavaş yavaş robotu hareket ettireceğiz, sesini açacağız... Ama her zaman mama ve oyun eşliğinde. Sabır gerektirir. Ama Pisi zeki bir kedi. Öğrenecektir. Ve siz... Siz bu sürecin en önemli parçasısınız. Planı tutarlı uygulamanız çok önemli.

Elif, sahibine detaylı planı anlatmaya başlar. Pisi onları dinler. Belki hala şüphecidir ama mama ikram eden robot fikri... İlginç gelmiştir.


BÖLÜM 2: MAMA KABI TAKINTISI VE GEÇMİŞİN GÖLGESİ

(Sahne: Elif’in Ofisi - Gündüz - Birkaç Hafta Sonra)

Elif ofisinde oturmaktadır. Masasının bir köşesinde, üzerinde "Pisi - Robot Süpürge Fobisi" yazan bir dosya durmaktadır. Belki yanında robot süpürgeler hakkında birkaç not veya çizim vardır. Bu, Pisi vakasının hala devam ettiğini gösterir. Elif telefonla konuşmaktadır, yüzünde ilgili bir ifade vardır.

ELİF: ...Evet anlıyorum [Yeni Sahibin Adı]. Yani sadece mama kabı mı? Başka yerlere de mama taşıyor mu? Hımm... Anladım. Peçete? Evet, bu ilginç. Peki, ne zamandır yapıyor bunu? Anlıyorum... Daha önce barınak geçmişi var mıydı? Peki... Yarın saat [Saat] uygun musunuz? Görüşelim, belki yardımcı olabilirim. Tamamdır, o zaman yarın bekliyorum. Teşekkürler, hoşça kalın.

Elif telefonu kapatır. Not defterine yeni bir isim yazar: "[Yeni Kedi Adı] - Mama Kabı Takıntısı?". Kaşları hafifçe çatıktır. Her kedinin derdi farklıdır. Pisi robot süpürgeyle uğraşırken, şimdi de mama kabıyla takıntılı bir vaka gelmektedir.

(Sahne Değişimi: Elif’in Ofisi - Ertesi Gün - Gündüz)

Elif, ofisinde yeni danışanını beklemektedir. Kapı çalar ve içeri bir kadın ([Yeni Sahibin Adı]) kucağında bir kedi taşıma çantasıyla girer. Kadın biraz gergin ama umutludur. Çantanın içinde, tombulca, desenli tüyleri olan bir kedi ([Yeni Kedi Adı]) vardır. Kedi, Pisi kadar endişeli görünmemektedir ama huzursuzdur.

ELİF: Hoş geldiniz [Sahibenin Adı]. Ben Elif Altınsoy. Bu da [Yeni Kedi Adı] olmalı, değil mi?

SAHİBE: Evet, ta kendisi. Hoş bulduk Elif Hanım. Geldik işte... Çok umutluyum sizden.

Elif, çantayı nazikçe yere bırakır. Kedinin çantadan kendiliğinden çıkmasını bekler. Kedi odayı koklar, tereddütle çantadan çıkar. Oda Pisi’nin geldiği zamanki gibi kedi dostu eşyalarla doludur. Kedi odayı keşfeder, Pisi’nin oturduğu kedi koltuğunu koklar.

ELİF: Rahat ol [Yeni Kedi Adı]. Burası güvenli bir yer. [Sahibenin Adı], isterseniz siz şu bekleme alanına geçin. [Yeni Kedi Adı] ile biraz yalnız kalalım. Kendisi rahatlayınca başlarız sohbete.

Sahibe bekleme alanına geçer. Elif, kediyle yalnız kalır. Kedi odayı keşfetmeye devam eder. Elif, kediyi acele ettirmez. Bir süre sonra kedi, Pisi’nin aksine, doğrudan Elif’in masasına atlar. Elif şaşırır. Kedi masanın üzerindeki kalemleri, kağıtları koklar. Sonra... Elif’in boş mama kabını (belki orada dekoratif olarak duran küçük bir kap) patisiyle itmeye başlar.

ELİF: (Gülümser) Mama kabı ha? İlginç...

Kedi, patisiyle kabı iter, yere düşürür. Sonra kabı ağzına alıp odanın ortasına taşımaya başlar.

ELİF: (Sesi merak dolu) Vay canına... Gerçekten de mama kabı takıntısıymış...

Kedi, mama kabını odanın ortasına getirir, yanına oturur ve miyavlar. Elif kediyi anlamaya başlar.

[YENİ KEDİ ADI]: (Seslendirme - Biraz telaşlı, biraz da emredici bir tonla) Mama kabı! Ortaya getirdim! Doldur! Hemen doldur! Boş kalmamalı! Hiçbir zaman boş kalmamalı! Anladın mı? Hemen!

Elif şaşırır. Bu kedinin sorunu sadece mama kabı taşımak değil, kabın asla boş kalmaması gerektiği yönünde derin bir endişe ve takıntı gibi görünmektedir. Bu da muhtemelen geçmişle ilgilidir.

ELİF: (Ciddileşerek) Boş kalmamalı... Hiçbir zaman... Anlıyorum. Bu sadece bir takıntı değil... Bu bir korku. Aç kalma korkusu mu? Geçmişte aç mı kaldın?

Yeni kedi, mama kabının yanında oturmuş, Elif’in yüzüne bakar. Gözlerinde evet, o korkunun gölgesi vardır.

[YENİ KEDİ ADI]: (Seslendirme - Telaşlı bir fısıltıyla) Boşalırsa... Gelmezse... Biterse... Hepsi biterse... (Hızlı hızlı miyavlar, sanki panikli anıları canlanmıştır) Boşaldı... Gelmedi... Aç kaldık... Soğuktu... Bitti...

Elif, kedinin panik haline üzülür. Bu, Pisi’nin robot süpürge fobisi gibi komik bir başlangıca sahip olsa da, altında yatan neden (aç kalma travması) oldukça dokunaklıdır.

ELİF: Tamam, tamam... Sakin ol [Yeni Kedi Adı]. Burası güvende. Mama kabı... Şimdi boş ama... Söz veriyorum... Asla... Asla aç kalmayacaksın bir daha. Anlat bana... O boş kaldığı günleri anlat... Neler yaşadın?

Elif, not defterini ve kalemini alır. Pisi’nin dosyası bir kenarda durmaktadır. Yeni bir dosya açılır. "[Yeni Kedi Adı] - Mama Kabı Takıntısı ve Açlık Travması".

İkinci bölüm, Elif’in yeni bir vaka ile mücadelesini başlatırken, Pisi’nin hikayesinin arka planda devam ettiğini ustaca gösterir. Listedeki "Mama Kabı Takıntısı" ve "Geçmiş Travmalar" maddeleri bu yeni kedi karakterinde birleşir. Hikaye, hem komedi hem de dokunaklılık potansiyeli taşıyan yeni bir yolda ilerlemeye başlar.

Elif, mama kabını odanın ortasına taşıyıp yanında oturan [Yeni Kedi Adı]’na bakar. [Yeni Kedi Adı] (diyelim adı Pamuk) hala kabın yanındadır, gözleri endişeyle doludur. Sahibe ([Sahibenin Adı] - diyelim adı Canan Hanım) merak ve biraz da şaşkınlıkla onları izlemektedir.

ELİF: (Pamuk’a dönerek, nazik bir tonla) Pamuk... O boş mama kabının sende yarattığı korkuyu anlıyorum. O kabın boş kalması... Sanki o kötü günlerin geri geleceği anlamına geliyor senin için, değil mi? Aç kaldığın, mamanın gelmediği o zor zamanlar...

Pamuk, Elif’in sözlerini duyduğunda kulakları hafifçe titrer, gözleri biraz daha açılır. Elif’in onu anladığını fark etmiştir.

PAMUK: (Seslendirme - Telaşlı fısıltıyla) Gelmedi... Boşaldı... Gitti... Soğuktu...

Elif, Pamuk’a başıyla onaylar. Sonra Canan Hanım’a döner.

ELİF: Canan Hanım. Pamuk’un sorunu, geçmişte yaşadığı bir açlık travması. Mama kabının boşalması, onda o travmatik anları yeniden canlandırıyor. O yüzden kabı hep yanında istiyor, boş görünce panikliyor. Bu sadece bir takıntı değil, bu derin bir korku.

CANAN HANIM: (Üzgün) Tahmin etmiştim... Sokakta çok zor günler geçirmiş besbelli... Çok üzülüyorum onun bu haline. Ne yapabiliriz peki Elif Hanım? Ona yardım etmek istiyorum.

ELİF: Yardım edebiliriz. Ama bu bir süreç ve sabır gerektiriyor. Amacımız, Pamuk’a mamanın her zaman var olduğunu, aç kalma korkusunun artık yersiz olduğunu öğretmek.

Elif, not defterine birkaç madde yazar.

ELİF: İlk ve en önemli adım: Asla, mama kabını tamamen boş bırakmayacaksınız. İçinde az da olsa mama her zaman olacak. Pamuk’un gözüyle "aç kalma" durumu hiç yaşanmayacak. Bu, onun temel güvenlik endişesini gidermeye yönelik.

CANAN HANIM: Tamam, bunu yapabilirim.

ELİF: İkinci olarak, sadece bir mama kabı değil, evin farklı yerlerine küçük porsiyonlar halinde mama koyabiliriz. Özellikle Pamuk’un kendini güvende hissettiği yüksek yerlere veya saklanabileceği köşelere. Buna "Yiyecek Bolluğu İstasyonları" diyebiliriz. Bu, ona mamanın tek bir yere bağlı olmadığını, yiyeceğin kolayca erişilebilir ve bol olduğunu gösterecek.

CANAN HANIM: Bu da mantıklı...

ELİF: Ve en sevdiğim kısım... Yemek yeme eylemini bir oyuna dönüştürmek. Buna "Mama Avı Oyunu" diyorum. Pamuk’un çok sevdiği küçük bir miktarı, evin farklı yerlerine saklayacağız. Başlangıçta kolay yerlere, o rahat bulabilsin diye. Sonra yavaş yavaş daha zor yerlere. Hatta mama doldurulan zeka oyuncakları kullanabiliriz.

Canan Hanım’ın yüzü aydınlanır.

CANAN HANIM: Mama avı oyunu mu? Çok tatlı! Amaç ne yani burada?

ELİF: Amaç, mama bulmanın stresli bir mücadele değil, eğlenceli ve ödüllendirici bir aktivite olduğunu öğretmek. Onun içindeki o avcılık güdüsünü pozitif bir yolla tatmin etmek. Ve en önemlisi... Mama bulmanın her zaman mümkün olduğunu göstermek. Bu, açlık travmasının getirdiği "yiyecek azdır" algısını kıracak.

Elif, Pamuk’a döner.

ELİF: (Pamuk’a hitaben) Duydun mu Pamuk? Mama avı oyunu! Mama her yerde olacak! Sen sadece bulacaksın! Bu bir korku değil, bu bir oyun! En zeki kediler en iyi avcılardır, değil mi?

Pamuk, Elif’in sözlerine dikkatle bakar. Mama avı fikri, o eski içgüdüleri tetiklemiş gibi görünür. Kuyruğu hafifçe kıpırdanır.

ELİF: (Canan Hanım’a devam eder) Ayrıca, Pamuk yemek yerken veya siz ona mama verirken sizin sakin ve rahat olmanız çok önemli. Telaşlı davranmayın, onun hızlı yemesine tepki göstermeyin. Siz ne kadar rahat ve güvende hissederseniz, o da o kadar rahat hissedecektir. Yemek zamanları sevgi ve güven zamanı olmalı. Yemek yerken nazikçe okşayabilirsiniz.

Elif son bir madde ekler notlarına.

ELİF: Tüm bu süreçte sabırlı olmak en önemlisi. Travmalar kolay geçmez. Geri adımlar olabilir. Ama tutarlı ve sevgi dolu bir yaklaşımla, Pamuk bu korkuyu aşabilir. Bir de... Veteriner kontrolünden geçtiğinden emin olalım. Fiziksel bir sorunu olmadığından emin olmak önemli.

CANAN HANIM: Çok teşekkür ederim Elif Hanım! Bunlar çok iyi fikirler! Hemen denemeye başlayacağız! Gerçekten umutlandım şimdi.

Pamuk, hala mama kabının yanındadır ama yüzündeki o yoğun endişe hafiflemiş, yerine biraz merak ve umut gelmiştir. Elif, Pamuk’a bakar.

ELİF: (Pamuk’a gülümseyerek) Hadi bakalım Pamuk. Oyun zamanı.

Canan Hanım, Pamuk’u taşıma çantasına koymaya hazırlanır. Elif, masasının kenarında duran Pisi’nin dosyasına kısa bir an bakar. Üzerinde "Robot Süpürge Fobisi" yazmaktadır. Yüzünde hafif bir gülümseme belirir. Pisi’nin tedavisi devam etmektedir. Belki o da artık robot süpürge gördüğünde mama avı oyununu düşünüyordur.

Pamuk ve Canan Hanım ofisten ayrılır. Elif, masasına oturur. Önünde Pamuk’un yeni dosyası vardır. Yapılacak çok iş, iyileşecek çok pati vardır.


BÖLÜM 3: ROBOTLA DOST OLAN KEDİ

(Sahne: Elif’in Ofisi - Gündüz - Birkaç Hafta Sonra)

Elif ofisinde oturmuş, önünde Pisi’nin dosyası açıktır. Yüzünde meraklı bir ifade vardır. Kapı çalar ve Pisi’nin sahibi ([Sahibenin Adı] - Canan Hanım değil, ilk sahibi) elinde taşıma çantasıyla içeri girer. Çantanın içinde Pisi vardır. Pisi, ilk geldiği zamanki kadar endişeli görünmemektedir, etrafa daha rahat bakmaktadır.

ELİF: Hoş geldiniz [Sahibenin Adı]. Randevuyu Robottan korkan kedi için almıştık, değil mi? Nasılsınız? Ve Pisi, sen nasılsın bakalım?

SAHİBE: Hoş bulduk Elif Hanım. İyiyiz... Yani... İnanılmaz derecede iyiyiz! Geldik işte... Son gelişmeleri anlatmak için.

Sahibe taşıma çantasını yere bırakır. Pisi çantadan tereddütsüzce dışarı çıkar. İlk geldiği günkü gibi odayı koklar ama bu kez beden dili çok daha rahattır. Pisi, Elif’in masasının yanına gelir, bacaklarına sürtünür ve mırıldanır.

ELİF: (Gülümseyerek Pisi’yi sever) Göründüğü kadarıyla ilk adımlar işe yaramış gibi... Anlattığım o egzersizleri, mama kabı hilesini denediniz mi?

SAHİBE: Denemez olur muyum Elif Hanım! Harfiyen uyguladım dediklerinizi! Ve... Sonuç... Beklediğimden çok farklı oldu! Başlangıçta tereddüt etti evet, mama kabını robotun üzerine koyunca tuhaf baktı. Ama aç kalınca... (Gülerek) ...Bir denedi. Baktı robot kapalıyken mama geliyor... Sonra robotu uzaktayken çalıştırdım... Mama verdim... Yaklaştırdım...

Elif merakla dinler. Klasik desensitizasyon ve karşıt koşullandırma işe yaramıştır. Ama "farklı oldu" kısmı nedir?

ELİF: Harika! Yani korkusu azaldı öyleyse? Artık robot çalışırken o kadar panik yapmıyor?

SAHİBE: Panik mi? Elif Hanım... Pamukçuk (robot süpürgenin markası veya adı)... Pamukçuk çalışmaya başladığında... Pisi artık panik yapmak bir yana... Onun peşinden gidiyor!

Elif’in kaşları havalanır. Peşinden mi gidiyor?

ELİF: Peşinden mi? Yani merak ediyor? Bu iyi bir ilerleme!

SAHİBE: Merak değil Elif Hanım... Arkadaş oldu! Cidden söylüyorum! Robot çalışırken üzerine zıplıyor, onunla oyun oynamaya çalışıyor. Robot durunca yanına kıvrılıp yatıyor!

Elif’in şaşkınlığı artar. Bu... Beklenmedik bir sonuçtur.

ELİF: Üzerine zıplıyor... Yanına yatıyor... Yani... Korku tamamen geçti, yerine... Merak veya oyun isteği mi geldi?

SAHİBE: Daha fazlası Elif Hanım! Evde... Evde en sevdiği uyku arkadaşı oldu robot! Geçen sabah bir uyandım... Ne göreyim? Pisi, şarj istasyonundaki robot süpürgenin üzerine yatmış, sarılmış uyuyorlar! İnanılır gibi değil! Size fotoğrafını getirdim!

Sahibe, telefonundan bir fotoğraf açar ve Elif’e gösterir. Fotoğrafta, robot süpürgenin üzerinde kıvrılmış uyuyan Pisi görünmektedir. Pisi’nin patisi robotun üzerine atmış, başını robotun üzerine yaslamıştır. Tam anlamıyla sarılmış gibi durmaktadırlar.

Elif, fotoğrafı görünce kahkaha atmamak için kendini zor tutar. Yüzünde saf bir şaşkınlık ve eğlenmiş bir ifade vardır. Pisi ise Elif’in kahkahasını duyunca ona bakar.

PİSİ: (Seslendirme - Kendinden emin, biraz alaycı bir tonla) Ne oldu doktor? Şaşırdınız mı? İşte! Dedim size! O alet... O bir rakip değil! O... O bir dost! Biraz aptal ama kullanışlı bir dost! Mama getiriyor, sıcacık oluyor... Mis!

Elif, Pisi’ye bakar, gülümser.

ELİF: (Pisi’ye hitaben) Yani... O robotla korku yerine dostluk mu kurdun Pisi? Mama kabı hilesi... İşe yaramış demek... Hatta... Beklediğimden çok daha fazla işe yaramış!

PİSİ: (Seslendirme) İşe yaradı tabii! En zeki sokak kedisi kolay kolay kandırılamaz doktor! Anladım oyunu! O alet bana mama getiriyor! Üzeri de rahat! Mis gibi! Korkacak bir şey yokmuş! Sahibeyi de ikna ettim, robot her gün çalışmıyor artık. Seçiciyiz!

Sahibe, Pisi’nin "konuştuğunu" duymasa da, onun rahat tavrını ve Elif’in kedisine gülümseyerek baktığını görür.

SAHİBE: Evet Elif Hanım! Artık robot çalışırken peşinden gidiyor, durunca yanına yatıyor. Korku tamamen bitti. Hatta bence robotu seviyor! Tek derdimiz... Bazen robot şarjdayken üzerine yattığı için şarj olamıyor! Ama bunu da çözeriz artık!

Elif not defterine "Vaka: Pisi - Robot Süpürge Fobisi" dosyasının yanına büyük harflerle "ÇÖZÜLDÜ! (Beklenmedik Sonuç: En İyi Dost Oldular)" yazar.

ELİF: (Gülümseyerek Sahibe’ye döner) Harika bir haber bu! Pisi... Çok büyük bir adım atmış. Travmasını aşmış. Ve... Kendine yeni bir arkadaş bulmuş. Görünüşe göre kedi psikolojisinin sınırları... Sandığımızdan çok daha geniş ve... Komik! Tebrik ederim [Sahibenin Adı]! Ve Pisi, seni de tebrik ederim dostum!

Pisi, kedi koltuğuna zıplar, keyifle uzanır. Robot süpürge fobisi geçmişte kalmıştır. Yeni bir döneme girmiştir: Robot süpürgeli dostluk dönemi. Elif, ilk vaka başarısının mutluluğuyla doludur.

(Sahne Değişimi: Elif’in Ofisi - Gündüz)

Pisi ve sahibi gittikten sonra Elif masasında oturur. Önünde Pisi’nin dosyası vardır. Yanında ise o harika psikolojik sorunlar listesi. Pisi’nin başarısı ona ilham verir. Her kedinin derdi... Bir şekilde çözülebilir. Bazen beklenmedik ve komik yollarla olsa bile.

Elif, listeden yeni bir maddeye göz gezdirir. "Kimlik ve Varoluşsal Sorunlar: Kediliğin Anlamı". Belki bir sonraki vaka budur. Kapı çalar. Yeni danışan gelmiştir. Elif gülümseyerek kapıya yönelir, yeni bir hikaye, yeni bir pati, yeni bir problem onu beklemektedir.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
6: pisi psikoloğu - sitcom Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 6: pisi psikoloğu - sitcom yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
6: PİSİ PSİKOLOĞU - SitCom yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Ebuzer Ozkan
Ebuzer Ozkan, @ebuzerozkan
7.9.2025 20:03:30
Yarım saattir okuyorum, daha bitiremedim,
Bölümün sonunda “Pisi’nin korkusu geçti mi?” diye soran izleyiciye kamera dönüp Pisi’nin robot süpürgenin üstünde sarılıp horladığını gösteriyorsun ya… işte orada SitCom kahkahaları kopar:

“Bunu mu kastettiniz doktor hanım? Dostluk terapisi mi?!”

Bir de robotun kendi iç sesi olsa fena olmaz:
ROBOT (V.O.): Görevim temizlikti… Şimdi ısıtıcı ve kedi yatağına terfi ettim. Maaşıma zam isterim!”
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL