Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
M.Y.
M.Y.

Kim Osurmuş - Tanrı Tanra Düşüncesi

Yorum

Kim Osurmuş - Tanrı Tanra Düşüncesi

6

Yorum

5

Beğeni

0,0

Puan

355

Okunma

Kim Osurmuş - Tanrı Tanra Düşüncesi

Çocukken sokakta oyunlar oynardık. Bazen ebeyi bulmak için, bazen de eşleşmek için sayışırdık:
Bazıları bana kaba gelirdi, ağzıma almazdım ama yetmiş yıldır beynimde:
“Kim osurdu bit osurdu, osuranın götü şişti, yongalandı yola düştü, et met kırmızı göt.”
Sahi kim osurdu? İnsan mı Tanrı mı?

Teist anlayışta Tanrı aşkındır: “Rahmân Arş’a istiva etti.” (Tâhâ 20/5)
Panteist anlayışta Tanrı içkindir: “Biz insana şah damarından daha yakınız.” (Kâf 50/16)
Bunlar çelişki midir?

Benim için çözüm Panenteizmdir. Tanrı hem aşkındır hem içkin. Yani her şey Tanrı’dandır ama hiçbir şey Tanrı değildir.
Teistler (geleneksel dinler) aşkınlığı öne çıkartır. Mutasavvıflar içkinliği: Hallac-ı Mansur’un “Enel Hak” (Ben Hakk’ım) sözü buna işaret.

Bugün yanımda olsaydı ve sorsaydım: Osuran sen misin, Tanrı mı?

Tanrı, evrenin ilk nedenidir. Kudretiyle sahneyi kurar, varlığı mümkün kılar. O olmadan ne evren olurdu, ne dünya, ne canlı.
Tânra ise aynı kudretin içimizdeki ve doğadaki zekâsıdır. Yakın... Şah damarından da yakın. Otoriter değil; kural koymaz, çağırır. Doğanın oyununu kurar, canlılığı yönlendirir.

Tanrı sahneyi açar; Tânra sahnede oyunu oynatır.
Evet, bu ikisi ayrı varlıklar değil; aynı hakikatin iki yüzü: kudret ve canlı zeka.
(Tanrıyla birlikte şeytana [dualiteye] inanaların zıplamaya hakları yok).

Doğanın içinde bakmayı bilirsek bunu açıkça görürüz:
Köpek balıklarının iki rahmi var. Her rahimde çok sayıda embriyo (canlı yumurta) gelişir. Rahmi yaratan Tanrı’dır. Yavruların ise anne köpekbalığının karnında yiyeceğe (rızka) ihtiyacı var. Güçlü olan, rahimde olanları, kardeş embriyoları yer. Bu acımasızlık değil, Tânra’nın oyunu: birey güçlü doğsun diye. Yani rahmi yaratan Tanrı, rahimdeki zeka Tânra.
Ben yaratma dedim ama bu dilimizin yetersizliği. Tanrı hem yaratan, hem sahneyi açan hem de taşan yani kudretiyle varlığı sürekli kılandır.

Çiçek, böceği kendine çekmek için taç yapraklarını açar. Yaratmak Tanrı’nın; oyunu ayarlamak Tânra’nın. Yani çiçeğin şekli Tanrı’nın; rengi, kokusu Tânra’nın .

İnsanın sezgisi, kimi zaman aklın önüne geçer; kalp karar verir, akıl sonradan gerekçe uydurur. Hallac-ı Mansur’un iki kapısı vardı –Bir’iyle hallense de- Tanrı ve kendi iradesi.

Başka örnekler de verilebilir:
Besteyi yazan olmadan icra olmaz; ama icra olmadan da beste cansız notalar yığınıdır.
Harita çizilidir; biz yolu, adımın ritmini, dinlenme yerlerini yolculukta seçeriz. Tânra bu seçişlerin içinde işleyen yakın zekâdır.

Neymiş? Tânra, Tanrı’nın kudretinin içinde ve bizim yakınımızdadır. Ne ayrı bir tanrı ne de soyut kavram.
Ben Tânra’yı bu yüzden Tanrı’ya yakın bir adla çağırıyorum. Aşkın-içkin tartışmasına takılmadan; yakınımıza içimizdeki canlı zekâya bakarak.

İnsan iradesi, Tanrı’nın sunduğu koşullar içinde hareket eder; Tânra da o iradenin attığı adımla görünür olur.
Yani: Tanrı koşulları yaratır: toprak, yağmur, beden... İrade seçim yapar; tohumu diker, adımı atar, sözü söyler... Tânra ise o seçimin işleyişinde görünür: tohumun çatlamasında, adımın dengelenmesinde, kelimenin sezgiye akışında.

Kendimizi deneyelim... kim osurmuş?


Seddar İnce / Mersin / 02.09.2025



Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kim osurmuş - tanrı tanra düşüncesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kim osurmuş - tanrı tanra düşüncesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kim Osurmuş - Tanrı Tanra Düşüncesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Tevfik Tekmen
Tevfik Tekmen, @tevfiktekmen
11.9.2025 19:33:26
Kim osurdu bit osurdu. Eskinin klasik bir masalı. Yamacı çıkarken cart cart. Çocukluğumuzun Hasan Palası. Yanına bakmak için aldığı kimsesiz baldızını kendisine karı yapmış. Karıcığına kardeşten bir kuma. İçermiş. Şarap yoksa ispirto, O ki çocukluğumuzun öyle bir sıfatı.
Cart cart yamaç, götüne katran yağı Hasan Pala aga. Öldü gitti o da sonunda, deli bir kişi olarak. Aklıma neler neler getirdin hay canın çıkmasın e mi benim gibi beyaz yaka kara önlüklü nostaljik çocuk...
Gule
Gule, @gule
3.9.2025 19:10:36
İlginç geldi çünkü bu deyimi ilk sizden duyuyorum şimdi:)

Önceki yazılarınızı da göz önünde tutarak, anlatım dilinize bakınca Tanra gözüme sanki bir dişi karakter gibi görünüyor.

Tanrı'ya bir adım yaklaşmak için, basamak olarak kullandığınız ve tanrı kul arası diyaloglarınızda sanki elçilik, ulaklık ediyor size Tanra...

Ben de Tanra'nın yalancısıyım:)

Saygılarımla
Ke
Keomaagain, @keomaagain
2.9.2025 22:43:54
Uçan Spagetti Canavarı'nı hatırlattı Tânra.
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
2.9.2025 22:31:42
kaç kere geldim gittim okudum sayısı belirsiz..

ama şunu biliyorum,,
rüzgarda kaybolan osuruk gibi bazı anlarda duyumsarız Tanrıyı
bir an,, kısacık..
Tânra ise seçimlerdir...ki hayatı en çok etkileyen..

cd düşünün playsteyşın cd si çinde hayatımız yüklü
tüm olasılıklar yüklü ,,o yüzde an öemlidir..çünkü her şey yaşandı bitti..
Tanrı cdyi yapandır.. yaratandır
Tânra ise atıyorum araba yarışı cdsi..
arabanın rengini modelini ve en önemlisi direksiyondakinin hagi yöe gideceğini fısıldayandır..Ama her olasılık zaten yüklüdür....

off çok karmaşık..

çok değişik beyin fonkisyonlarınız var hocam..

Tanıdıkça alışıyorum..
Tebrik ediyorum


Tamer Umut
Tamer Umut, @ervh-ifirkat
2.9.2025 20:58:20
gece okumuştum yazınızı, üzerine epey kafa yordum. vakitlerden yine gece. çocukluğumuzda okuduğumuz vurdulu kırdılı çizgi romanlarda özellikle ingiliz soylularının şapkalarına taktıkları o beyaz tüyü merak ederdim, sonradan anladık ne işe yaradığını.
üstat konuyu bağlayacağım yerde tam burası, yani bir fikrim var yazıya dair fakat bunu yoruma dökmeye çalışırsam tam tüy dikme vakası yaşanacak. tebrik ediyorum. selamlar
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
2.9.2025 20:50:22
Metin, çocukluk oyunu üzerinden başlasa da derin bir felsefi tartışmaya açılıyor; Tanrı’nın aşkınlığı ile içkinliği arasında Panenteist bir köprü kurarak özgün ve düşündürücü bir bakış sunuyor.

Tanrı aşkındır: Evrenin yaratıcısı, sahneyi açan kudretli güç. Her şey O’nun iradesiyle mümkün olur.

Tanrı içkindir (Tânra): Aynı kudretin içinde işleyen canlı zeka; doğadaki ve içimizdeki düzeni yöneten, bizi sürekli yönlendiren yakın varlık.

Birlikte: Tanrı evreni yaratır ve sahneyi kurar; Tânra ise sahnedeki canlı oyunu işler. İnsan iradesi de bu sahnede seçimini yapar.


Yani bakış, Tanrı’yı hem evrenin yaratıcısı hem de canlı zekâyla içkin olarak deneyimleyen bir anlayış; aşkın ile içkini birleştirerek hem kudreti hem yakınlığı görmeyi sağlar.


Tebrikler

Saygılarımla hocam

Not:Küçükken oynadığımız oyundaki o söz guldururdu bizi.Ama hiç de yadirgamadigimiz bir şeydi.Simdilerde sosyal medyada gerine gerine yapıyorlar.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL