Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
AYRIKOTU
AYRIKOTU

DOĞA İLE BAŞBAŞA

Yorum

DOĞA İLE BAŞBAŞA

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

167

Okunma

DOĞA İLE BAŞBAŞA

DOĞA İLE BAŞBAŞA

On yıl kadar önce sabahın seherinde erkenden uyanır , o sessizlikte kuşların cıvıltılarını dinler huzur bulurdum.

Kimbilir neler cıvıldaşıyorlar?
Kim bilir hangi güle, hangi bülbüle Serenad yapıyorlar diye gülümserdim.

Biraz kitabımdan okur, sonra okula hazırlık yapar yola düşerdim.

Kavak ağacının tepesindeki bir çift güvercinin kuğuldaşmalarını dinler , onlara bir gülümseme ile selam verip yoluma devam ederdim.

Yerdeki karınca katarını ezmemek için dikkatlice yürür yolumu değiştirirdim.

Bazen iki köpek yavrusu bana eşlik eder, kuyruklarını sallayarak beni okula kadar getirir gerisin geri dönerlerdi.
Onlara da gülümserdim.

Üç çocuğum vardı. En küçüğüm o sıralarda orta okulda okuyordu.
Artık yükleri kalmamıştı bana.
Kendime zaman tanımaya başlamıştım.

Çocuk büyütmek öyle kolay bir şey değildi.
“Saldım çayıra Mevlam kayıra” dediğiniz an o çocuklara bir gelecek kuramazsınız.
Her şeyleriyle ilgilenmek, onları donanımlı bir şekilde hayata hazırlamak gerekiyordu ne pahasına olursa olsun!
Ebeveyn olmak bunu gerektirir.

Başardığımıza inanıyorum.

Artık tek sorumluluğum okuldaki öğrencilerim deyip canla başla okuluma koşmaya devam ettim.
Bu geçmişte de böyleydi günümüzde de böyle !

Gün geldi eşim bağ bahçe işlerine ve hobi olarak yaptığı arıcılık işlerine daha bir ağırlık verince ben de on yıldır ona oralarda da destek olmaya başladım

Yüz elli İkiyüz kovan arının bakımı kolay sanmayın!

Kış gelmeden kekini hazır etmeniz lazım. Kek dediysem bildiğiniz keklerden değil tabi ki bu!

Tenekeler dolusu balın içine düzinelerce yumurtanın sarısını, kilolarca poleni vitaminini biraz sütünü ve dağılmasın diye de pudra şekerini koyup karıştırıyorsunuz. Sonra onu kiloluk poşetlere koyup kovanlarına yerleştiriyorsunuz.
Aslında kovanların içinde mutlaka üç dört adet kendi ballı petekleri mutlaka oluyor kışın yesinler diye onları almayız ama bu kek onlara takviye olarak,daha bir güç katıp kışın soğuğundan korunmalarını sağlıyor.
İki üç kez bahar gelinceye kadar bu işlemi yapıyoruz . Üşümesinler diye birer boş peteği gazete kağıdı ile sarıp iç ve dış taraflarına yerleştiririyoruz

Bahar gelir gelmez de kovan temizliğini yapar, bakımlarına başlarız.

Arılar bitlenmiş mi ?
Kontrol eder ilaçlarını veririz

Arılar öyle ha demeden size bal vermezler . Bahar çiçekleri açıncaya kadar onları besleyip suyunu yiyeceğini temin etmeniz gerekir.
Yavrulama dönemlerinde şerbetini eksik etmeyeceksiniz ki o yavrular büyüyüp koloniye katılsınlar

Temmuz ayının sonuna gelmemize rağmen günlük olarak , arının yanında en az beş saat geçirip tek tek kovanları açıyoruz.

Neyseki oğula kaçma dönemleri bitti.

O da ayrı bir uğraş çünkü tam iki ay çıkan oğulların peşine düşüp kovanlara koyacağız diye uğraştık.
Uzaklara gidenler gitti. Ama yakınımızdakileri toplayıp kovana koydukça mutlu olduk.

Çünkü onlar arıların gücü ve geleceği demek.

On güne kadar tekrar petek alma işlemine başlayacağız.

Emeklerimizin karşılığını almamız lazım.

Bazen günde iki kez geliyoruz.
Bu yakıcı sıcağın altında, bazen yılanlar kayıp gidiyor yanımızdan.
Bazen çalıların arasından bir tavşan hoplaya zıplaya kaçıp uzaklaşıyor.

Gece karanlığa kaldığımız zaman domuzlar arıların su kabından su içmeye geldiklerine şahit oluyoruz

Bazen ayağıma bir taş takılıyor onu alıp kenara atayım derken, altından kocaman bir çıyan çıkıyor. Önce ürperiyorum ama sonra diyorum ki “ Senin de bir yaratılış sebebin var! Haydi Çar git yoluna!”

Diyorlar ki” Size ne var? Arı balı getiriyor size”

İnanın öyle değil.
Emek olmadan yemek olmuyor.

Arıların bal getirmesi için biz arılardan daha çok çalışıyoruz.

O zor şartlarda çalışmak her babayiğidin harcı değil ama biz yılmadan pes etmeden çalışıyoruz

Çalışmayı seviyoruz çünkü.

Çalışırsan üretebiliyorsun.
Yoksa yok!

Yine diyorlar ki” yeter kendine vakit ayır”


Kendime de vakit ayırıyorum aslında.

Kitabımı okuyorum.
Telefonumdan satrancımı oynuyorum.
Hatta İngilizcemi ilerletme kurslarına bile katıldım telefonumdan.

İnsan kendisine daha nasıl vakit ayırabilir ki!
Okul varsa öğrencilerimle , okul yoksa arılarımız ve ceviz bahçesi!
Doğa ile barışık yaşayıp gidiyoruz işte!
Bende durumlar böyle!
Ya siz?
Siz kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?

Sağlıcakla kalın!

26.07.2025
Tülay Sarıcabağlı Şimşek

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Doğa ile başbaşa Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Doğa ile başbaşa yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DOĞA İLE BAŞBAŞA yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL