Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Oktay Güvener
Oktay Güvener

Suriye ve Irak'ta Yeni Fırtınalar

Yorum

Suriye ve Irak'ta Yeni Fırtınalar

9

Yorum

28

Beğeni

0,0

Puan

794

Okunma

Suriye ve Irak'ta Yeni Fırtınalar

Ortadoğu, bir kez daha bildik senaryoların sahnesine dönmüş durumda. Fakat bu kez oyun daha karmaşık, aktörler daha sinsi, sahne ise her zamankinden daha kırılgan. Suriye ve Irak’ta yaşanan son gelişmeler, bölgenin yalnızca jeopolitik değil, insani açıdan da yeni bir kırılma noktasına yaklaştığını gösteriyor.

Suriye’nin güneyinde Dürzilerle Araplar arasında yeniden alevlenen çatışmalar, sadece yerel bir kriz değil; etnik ve mezhebi fay hatlarının bilinçli şekilde yeniden kaşındığının da göstergesi. SDG’nin bugün Suriye’nin en organize, en kalabalık ve en kararlı askeri yapısı haline gelmesi, bazı ülkeler için tehdit; bazıları için ise fırsat olarak değerlendiriliyor.

Peki, kim neyin peşinde? Cevap çok net değil, ama izler oldukça belirgin. İsrail’in Colani yönetimiyle Azerbaycan üzerinden temasa geçtiği haberleri yabana atılacak türden değil. Şam’da bir İsrail bürosu açılacağı yönündeki iddialar ve Colani ile kurulan ’uyumlu ilişki’, bölgedeki güç dengesini altüst edebilecek kadar önemli.

İşin içine ABD’nin karmaşık politikası da girince tablo daha da bulanıklaşıyor. ABD’nin Suriye temsilcisi Nicholas Barrack’ın Kürt özerkliği konusunda net bir tavır almaması, hatta "özerklik yok, federasyon da yok" diyerek Kürtlere verdiği desteği geri çekmesi, Washington’un Suriye satrancında hâlâ kararsız oynadığını ortaya koyuyor. Bir yandan Kürtlere silah ve lojistik destek verilirken, diğer yandan siyasi talepleri görmezden gelinmekte.

İsrail ise bu konuda iki oyunu birden oynamakta usta. Hem Kürtleri Şam’a karşı bir koz olarak kullanıyor hem de Colani ile ilişkilerini sıcak tutarak gerektiğinde bir taşla iki kuş vurabilecek pozisyonda kalıyor.

Ankara ise her zamanki pozisyonunu koruyor: Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması. Türkiye açısından bu mesele salt bir dış politika tercihi değil, doğrudan ulusal güvenlik meselesi. Ancak Suriye’deki denklem, Türkiye’nin her an kontrol etmekte zorlandığı bir hal almış durumda. Çünkü her gün değişen ittifaklar, geçici uzlaşılar ve görünmeyen diplomatik pazarlıklar sahayı fazlasıyla karmaşık hale getiriyor.

Irak cephesine baktığımızda ise tablo daha az kaotik değil. Haşdi Şabi ile Sünni kabileler arasındaki gerilim yeniden tırmanıyor. Musul ve Kerkük hattında yaşanan hareketlilik, sadece mezhebi çatışma riski değil; aynı zamanda ABD’nin İran etkisini azaltma yönündeki açık hamlelerinin sahaya nasıl yansıdığını da gösteriyor.

Bu karmaşık ortamda geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyindeki petrol sahalarına yapılan insansız hava aracı (İHA) saldırısı ise gerilimi daha da tırmandırdı. Saldırının kim tarafından yapıldığına dair henüz net bir açıklama gelmemiş olsa da hedefin bir milis grubun karargâhı olduğu bildiriliyor. Bu olay, bölgede vekâlet savaşlarının ne denli hız kazandığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Bugün ayrıca Irak’ta bir AVM de çıkan ve büyük çaplı ölümlere neden olan yangın, halkın ve yetkililerin tüm dikkatini üzerine çekmiş durumda. Yangının sabotaj mı yoksa doğal nedenlerle mi çıktığı henüz netlik kazanmamışken, bölgedeki gerginliği ve halkın tedirginliğini artırdığı açık. Yangın, yalnızca çevresel bir kriz değil, aynı zamanda güvenlik zafiyeti tartışmalarını da beraberinde getirdi.

Tüm bu gelişmelerin ortasında Türkiye’nin kayıtsız kalması ya da yalnızca güvenlik perspektifiyle meseleye yaklaşması yeterli olmayacaktır. Bugün hem Suriye’de hem Irak’ta yeniden şekillenen harita, sınırlarımızın ötesinde çizilmekte; ama etkileri doğrudan içimize kadar sızmakta.

Kimi zaman diplomatik masada, kimi zaman sınır hattında, kimi zaman da medya söylemleriyle yürüyen bu çok katmanlı savaş; adil, şeffaf ve gerçekçi bir dış politika olmadan sürdürülebilir değil. Barış ancak güç dengeleriyle değil, samimi diplomasi ve halkların iradesine saygıyla mümkündür.

Türkiye, bu denklemde yalnızca müdahil değil, aynı zamanda dönüştürücü bir rol üstlenmelidir. Sınırlarımızın hemen ötesinde kaynayan bu kazan, bizi yalnızca gözlemci değil, sorumlu bir aktör olmaya zorluyor. Çünkü bu yangın, eğer doğru müdahaleler yapılmazsa, eninde sonunda bizim avlumuza da sıçrayacaktır.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Suriye ve ırak'ta yeni fırtınalar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Suriye ve ırak'ta yeni fırtınalar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Suriye ve Irak'ta Yeni Fırtınalar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Oğuzhan KÜLTE
Oğuzhan KÜLTE, @oguzhankulte
24.7.2025 12:00:37
Merhabalar, yazınızı büyük bir dikkatle okudum. Gayet başarılı, ihtiyatlı da kaleme alınmış. En can alıcı vurguların yapıldığı yerler:
"Bugün hem Suriye’de hem Irak’ta yeniden şekillenen harita, sınırlarımızın ötesinde çizilmekte; ama etkileri doğrudan içimize kadar sızmakta.
Sınırlarımızın hemen ötesinde kaynayan bu kazan, bizi yalnızca gözlemci değil, sorumlu bir aktör olmaya zorluyor. Çünkü bu yangın, eğer doğru müdahaleler yapılmazsa, eninde sonunda bizim avlumuza da sıçrayacaktır."

Gündemimizden uzunca bir süre düşmeyecek olan bu konu, her bir vatandaşın dünyaya açılan penceren manzaranın gerçek yüzünü görebilmesi bakımından son derece de önemlidir, kanaatindeyim. Kaleminiz daim olsun dilerim. Saygı ve selamlarımla.

Etkili Yorum
Şairenin günlüğü
Şairenin günlüğü , @saireningunlugu
21.7.2025 15:37:18
Değerli üstadım.
Yine Türkiye'nin mutlak hakimiyetini bir an önce sağlaması konusunu derin ve etraflı bir biçimde ele almışsınız.

Bu güne kadar hiç bir şekilde gündeme gelmeyen Dürziler bu gün sahnede.
Daha, kötüsü kullanıldıklarını biliyorlar ama sesiz kalıyorlar.

Şu an Türkiye'nin bölgede bu denli varlığını göstermiş olması, sahnedeki diğer aktörleri korkuttu
Ve küçük görünen olaylarla bölgedeki varlıklarını ve güçlü olduklarını göstermeye çalışıyorlar.
Ülkemizin bu konuda gerekli tedbirleri aldığına inanıyorum.
Kurulan oyunları sahnelenmeden durduracak güce sahip.

Değerli kaleminizi yürekten tebrik ediyorum hocam selâm ve saygılarımla
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
20.7.2025 15:56:08
Düşündüren ve de sorgulatan bir makale elbet Türkiye'nin de inanılmaz rolü var gelişen bu süreçte.


Emeğinize sağlık üstadım.


Derinlemesine bir analiz idi kaleme aldığınız.



Sonsuz selam saygılarımla kıymetli hocam
Etkili Yorum
çiftçi
çiftçi, @ciftci1
20.7.2025 13:29:14
Doğru...
Hep doğru müdahalelerden bahsediyoruz.
Hani derler ya "paran kadar konuş".
Türkiye de ancak "gücü kadar" konuşabilir.
Dünyamızda her daim "güçlüler haklı" olmuş, olmaya da devam ediyor. Biz, kendi içimizde bile birliğimizi, dirliğimizi kurmaya çalışırken bin bir türlü oyunlarla, itirazlarla, suçlamalarla, kışkırtmalarla karşı karşıya kalıyoruz. Kalkıp Suriye'yi, Irak'ı şekillendirmeyi, oralarda hakimiyet kurmayı düşünmek bile hayalken...
Geldiğimizi noktada yine kurtarıcı, oyun kurucu, hükmedici olarak Türkiye görülüyorsa kadrini, kıymetini bilmeyenler de akıllıca davranmak, birlik ruhu için çalışmak zorundalar.
Böyle söyleyince Türkiye'ye güç katanlar takdir edilmek yerine kinle, nefretle, öfkeyle anılıyorlarsa vay halimize...
Hangi güçle varlığımızı hissettirebileceğiz?
Evet, güçlüyüz ve gerekeni zaten yapmaya çalışıyoruz.
Bugün Afrika ülkeleri sömürgeciler kovup, Türkiye'nin varlığına ve gücüne inanıyorlarsa bu değişimi gerçekleştirenleri, bırakın takdir etmeyi, eleştirmeyin bari. Gölge etmeyin yeter, demek geliyor içimden.
Yazınızın muhtevasında böyle bir cümle yok. Ancak ben biraz daha geniş açıdan bakmak, bir şeyleri hatırlatmak için ilave ettim.
Gücümüze güç katanlardan Allah razı olsun.
Saygı ve selamlarımla
Salih2144
Salih2144, @salih2144
20.7.2025 13:20:01
Etrafımız ateş çemberi değerli dostum. Çok güzel konulara değinmişsin tebrikler.
Etkili Yorum
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
20.7.2025 11:12:21
Bu yazı, Suriye ve Irak’ta son dönemde artan jeopolitik gerilimleri kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Bölgedeki karmaşık aktör ilişkileri, vekâlet savaşları ve diplomatik oyunlar net biçimde ortaya konmuş. Türkiye’nin mevcut politikalarının sınırlarını ve olası risklerini vurgularken, barış için daha etkin ve dönüştürücü bir diplomasi gerektiğini savunuyor. Yoğun analiz ve güncel örneklerle güçlü bir perspektif sunan dengeli bir değerlendirme yazısı.

Tebrikler

Saygilarimla
nejat hoca
nejat hoca, @nejathoca
20.7.2025 10:34:09
Yazınız Türkiye’nin sadece gözlemci değil; daha aktif ve dönüştürücü bir aktör olması gerektiğini vurguluyor. Diplomatik masa, medya söylemleri ve sahadaki mücadele arasında çok katmanlı bir savaşın sürdüğüne dikkat çekiyor. Kutluyorum üstad.
Gülistan2533
Gülistan2533, @gulistan2533
20.7.2025 09:59:10
Tüm bu gelişmelerin ortasında Türkiye’nin kayıtsız kalması ya da yalnızca güvenlik perspektifiyle meseleye yaklaşması yeterli olmayacaktır. Bugün hem Suriye’de hem Irak’ta yeniden şekillenen harita, sınırlarımızın ötesinde çizilmekte; ama etkileri doğrudan içimize kadar sızmakta. Allah yardımcımız olsun.
Belinay21
Belinay21, @belinay21
20.7.2025 09:58:23
Türkiye, bu denklemde yalnızca müdahil değil, aynı zamanda dönüştürücü bir rol üstlenmelidir. Sınırlarımızın hemen ötesinde kaynayan bu kazan, bizi yalnızca gözlemci değil, sorumlu bir aktör olmaya zorluyor. Çünkü bu yangın, eğer doğru müdahaleler yapılmazsa, eninde sonunda bizim avlumuza da sıçrayacaktır.

Aynen katılıyorum size.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL