1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
209
Okunma

Gün güzelliğini toplayıp yavaş yavaş enginlere inmeye başladı bugünde.
Birazdan yok olup gidecek tıpkı biz insanlar gibi.
Sahi öyle değil miyiz?
Güneşin doğuşu gibi doğuyor , büyümeye çalışıyor, en tepeye tırmanıyoruz.
Tepelerde kalabilmemiz mücadele gücümüze bağlı.
Güneş ne kadar güçlü ise tepelerden kendini o kadar güçlü hissettiriyor.
Bizler de öyle!
Hayata tutunabilmek ve başarılı olabilmek için çalışır dururuz.
Kimi kas gücüyle, kimi beyin gücüyle!
Herkes bir çeşit mücadelesini sürdürür.
Önemli olan robotlaşarak değil, duyarlılık ile farkındalık ile ilgiyle, bilgiyle, görgüyle ve sevgiyle yaşayabilmek.
Bizlerde bir gün güneşin battığı gibi yok olup gideceğiz.
Güneşin ardında bıraktığı iz gibi iz bırakabilecek miyiz onu düşünelim.
Ardımızdan güzel anılar bırakıp izimizden takip ettirebilecek miyiz?
Kötülükler için değil, güzellikler için yarışalım.
Paylaşalım bu güzellikleri!
Dünya kimseye kalmıyor çünkü.
Bir avuç topraksa sonumuz , bize düşen toprak olmadan önce ışığımızı yansıtabilmek.
Sevmek, saymak, paylaşmak!
Mütevazı yaşamak!
“Hep bana!
Hep bana !”demeden görmek etrafındakileri!
Bir lokmanın yarısına geldiğinde boğazın düğümlenip muhtaç olanları düşünüyorsan işte insanlık ışığın kendini göstermeye başladı demektir.
Bir yerine üç alıp giyerken , aklına geliyorsa birileri ;
“Ben birini giymesem de olur!” diyebiliyorsan deniz feneri olmuşsun demektir.
Yakınındaki hastayı, muhtacı, yoksulu görüp de iki üç kuruş da olsa ayırabiliyorsan!
Vay ki vay sana!
Sen güneş olmuş da parlıyorsun farkında mısın?
Haydi !
Hep birlikte en yakınlarımızdan başlayalım.
Onlara farklı gözlerle bakıp , eksik kusur aramak değil, gerçek anlamda neleri eksik, neye muhtaçlar onu araştıralım.
Bilin ki en güçlü güneş bile bir anda yok olup gidiyor.
Sizler de yok olup gitmeden ışığınız ile aydınlatın onları!
Işığını yansıtabilen tüm güzel yüreklere selam olsun!
18.07.2027
Tülay Sarıcabağlı Şimşek
5.0
100% (2)