2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
355
Okunma

Bir insan görevinden önce kişiliğiyle sevilmeli. Eğer insanlar onu yalnızca yaptığı işten dolayı değil, karakterinden dolayı seviyorsa; o kişi toplumun güvenini kazanmış demektir.Güleryüzlüyse, içten ve samimiyse, bu samimiyet yüzüne yansıyorsa…
Doğru, dürüst ve güvenilir biri olarak tanınıyorsa; onuru, gururu ve görev bilinci insanlara geçiyorsa…
İşte o kişi, gerçekten insan odaklıdır.Sevgisini sadece lafta değil, davranışlarında da yansıtıyorsa; kadınlara, çocuklara, hayvanlara karşı içten bir sevgiyle yaklaşıyorsa…
Kibirini, egosunu bastırmış; kişiliğini ön plana çıkarmışsa…
İşte o insan sadece bir görevli değil, gerçek bir değer haline gelir.Ama ego, kibir ve çıkar duygusu kişiliğin önüne geçmişse; artık o kişi insan olmaktan çıkar.
Görevini bitirdiğinde arkasında iz bırakmaz, sadece makamdan ibaret kalır.Oysa gerçek bir görev insanı, işi bittikten sonra da saygıyla anılır.
Halkın arasına karıştığında başı dik gezer, herkesin yüzüne bakabilir.
Çünkü o kişi görevini gururla ve hakkıyla yapmıştır.
Emekliliğini huzurla yaşar, toplumun içinde onurla var olur.Ben bu özellikleri "Bay Kemal" olarak anılan Kemal Kılıçdaroğlu’nda göremedim.
Ve oldugunde de onur gurur serefiyle anilmali.milyonlar cenazesine geldiyinde gozyaslari sel olmali sevgiden dolayi..
Ancak Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel’de bu samimiyetin, bu değerlerin olduğunu hissediyorum.
Devlet görevini yapan bir insan; görev süresinde olduğu kadar sonrasında da halkın gönlünde yer edinmiş olmalıdır.
İşte o zaman adı gerçek lider olur.
Ve halk, böyle insanları asla unutmaz.
5.0
100% (5)