Evren aynı kalmak için değişir, biz ise farklı kalmak için ;John Fawles



İnsan tutumunda nasıldır sorusu gibi bir dönence bir döngüsel zemindir bu zaman ;
Kayda değer bir aşikarlıkda nasıl yol alınır evet süreçler tamamen insanı bazı olgusal değerlere iter.


Devre mutaasıb olan kuvvet ve iktidar da galib gelen insan suretine intikal sürecini Allah kendi vasfı sıfatı hürmetinde nail bir suretle oluşturur...


İnsani farklılıklar kendi nedameti Allah’ın her insana ayrı vasıflarla ayrı kuvvet ayrı yetenek ayrı güçle sebeplendirir bu bir değişim değildir farklılık da değildir...Fiziksel büyüme gelişme dönemi selef icabı veya Yaradılış zemini üzerinde yol ilerler...


Allahu Teala bizlere şöyle buyuruyor :

Velev neşaü lemasahnahüm âlâ mekanetihim femesta’tahu mudiyyen vela yerciun

Biz istesek onları dondururuz da ne ileri gidebilirler ne geri dönebilirler...


Burada açık bir uyarı insanoğluna mümin yardımda gayr-ı değildir gayrı olmadığı gibi Allah’tan uzak değildir kulluktan uzak değildir ...


Şöyle düşünme eğilimi bedensel kitleye bağlıdır!
Peki şu nevi itibarda ,;
Fefi küllü şeyin lehu ayetun
Tedüllü âlâ innehu vahidun

Herşey de bir ayet bir nişan vardır,
Bunların hepsi Allah’ın birliğini anlatır...


İnsanoğlu bu tutumu göz ardı etmediği müddetçe doğada afetsiz bir yaşamda değişim gözlenebilir
Dünya belirli bir güzergahta dönüyor mevsimler iklim koşulları kendi Evren değişimine göre Allah’ın bırakmış olduğu Evren kanunlarına göre dönüyor...



İnsanın fiziksel zihinsel farklılıkları Yüce Allah’ın kuvveti hikmetiyle değişim sürecine girer...


Adalet insanı kuvvetle zorluyorsa adaletsizlik vardır...

Nevi olan herbir intikal ,vasıl olan kanunlarda kuvvet iktidara sebebiyet ise , söylenilen iddia edilen açıklığı nesnel bir olguya sebebiyetse şu anda iştigale itibar oluşturuyor...


/ adaletin bu yolsuzluğuna karşı çıkılıyor ise insan tehlike altındadır!