YAŞA-DER VE ANTOLOJİ -5-

Bu haftaki köşe yazımı YAŞA-DER (Yazar Şair Ve Sanatçı Dernekleri) olarak çıkarmış olduğumuz Antoloji -5- serisine ayırmak istedim.

Bizler YAŞA-DER olarak çıkarmış olduğumuz Antoloji serisinin amaçlarına kısaca şöyle belirledik.

Birincisi amacımız; Farklı kültür, farklı gelenek ve göreneklere farklı düşüncelere sahip yazar ve şairleri bir arada toplamak, birlik beraberlikleri sağlamak, basına tanıtmak amaçlarımızdan biriydi.

İkinci amacımız; Yazar ve şairlerin eserlerini Antolojilerde bir araya getirmek, şairleri ve eserlerini tanıtmak, yazmaya teşvik etmek ve edebiyatımıza yeni kazanımlar kazandırmaktı.

Bu amacımıza uygun olarak şimdiye kadar YAŞA-DER olarak Antoloji 1 & 2 & 3 & 4 & 5 serilerini çıkardık.
Antoloji -5- serisinin ana teması savaş, barış ve kardeşlik olsun istedik.

Savaş: güçlü olanın güçsüz olan üzerindeki tahakkümdür şeklinde ifade edilebilir.

Barış ise: huzur demektir. Savaşa karşı barışı savunmak insani bir görevdir. Birbiriyle iyi geçinme, barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama durumudur.

Savaşta temel kural zor kullanarak istediğini elde etmektir. Bunun için de çeşitli savaş araçlarına ihtiyaç vardır. İlk dönemlerde ilkel silahlarla savaşılıyordu. İnsan gücü temel güçtü.

Ama artık bu güç günümüzde yüksek teknolojilerin ürünü olan korkunç silahlarla donanmış bulunuyor. Nükleer, kimyasal, biyolojik silahlar ve binlerce kilometre ötelere gidebilen balistik füzeler bu silahların en önemlilerindendir.

Bunlar kesinlikle ölümcül, toplu kıyım araçlarıdır. Böyle olunca günümüzde barışın önemi daha da acil bir durum teşkil ediyor.

O zaman şu soruya açıklık getirmek gerek. Şair için savaş ve barışın önemi nedir? Nasıl tavır alınmalı? Toplumsal gelişme ve değişmelerde, kardeşliği pekiştirmede önemi nedir?

Şairler her dönemde toplumun hem vicdanı, hem de tanığı olmuştur. Sorunların nasıl çözüleceğine dair çözüm yolları sunmuş, barış ve kardeşçe bir arada yaşamak amacıyla topluma öncülük etmiştir.

Ruhunda teslimiyet değil, başkaldırı vardır. Şairler, topluma ayna tutan, karanlıkları aydınlatanlardır. Aydınlatma görevinin en etkili aracı kalemleridir.

Toplumsal gelişme ve değişmelerde şairlerin rolü ve önemi büyüktür. Bunun farkında olan egemenler, her dönemde kendine biat eden, el-etek öpen beslenme kalemleri yanlarına alarak düzenlerini devamını sağlamak istemişler.

Egemenler tarih boyunca, çıkarları gereği savaşarak birçok yeri talan etmiş, masum insanlar katletmiş. Günümüzde Ortadoğu’da yaşananlar bu oyunun bir parçası.

Aslına bakılırsa yaşamı anlamlı kılan, zor olanı başarabilmektir. Zaten şaire düşen de zor olanı başarmaktır. Başarabilenlere aşk olsun.

Tarih bize defalarca göstermiştir ki; ‘’barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.’’

Şunu da asla unutmamak gerekir; Savaşın olduğu yerde ölüm, gözyaşı, katliam, açlık, yokluk yoksulluk kol gezer. Savaş halkların kardeşçe bir arada yaşamasını değil, halkları birbirine düşman eder.

Özellikle son yıllarda Ortadoğu’da yaşanan savaşlar, ülkemizi de tehdit eder duruma getirdi. Milyonlarca göçmen Türkiye’ye güç etti. İşsizler ordusuna yenileri eklendi.

Zulüm dört bir yanda kol geziyor. İnsan hakları ve demokrasi ayaklar altında alınmış durumda.
Bu durum karşısında şairlerin görevi susmak değil, yazmak olduğunu düşündük.

Biz şairler de, bu amaçlara uygun olarak, yarını geleceği çocuklarımıza savaşın olmadığı, barış ve özgürlüğün egemen olduğu, insanca yaşayacakları bir dünya bırakmayı amaçladık.

Bunu da 20 şair olarak çıkarmış olduğumuz Antoloji -5- serisiyle şiirleriyle pekiştirerek, okuyucularımızın huzurunuza çıkmak istedik.

Bu çalışmamız, elbette ortak bir akıl, kolektif çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Emek veren, destek sunan her bir arkadaşımıza yürekten teşekkürler. İyi ki varsınız, iyi ki aramızdasınız.

Selam, saygılarımızı sunuyor, keyifli okumalar diliyoruz.

Devam edecek…

YAŞA-DER Genel Başkanı
Muzaffer KALABA