0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
99
Okunma
İnsan bazen bir yara alır ve o yara, hiçbir zaman görünmez… Ne bir sargı sarılır üzerine, ne bir merhem sürülür. Çünkü o yara kalbin tam ortasındadır. Gözle değil, duyguyla görülür. Ve sadece anlayanlar hisseder.
Ben, bu görünmeyen yaralarla yürümeyi öğrendim. Gülümserken içimde kırık dökük parçaları gizlemeyi, konuşurken sesime düşen çatlakları yutmayı… Belki de bu yüzden bazı insanlar beni güçlü sandı. Oysa ben yalnızca sessizdim. Sessizliğime sığınmış, haykırışlarımı içime gömmüş biriydim.
Birini tüm kalbinle sevmek, ona kendinden daha çok değer vermek… sanıyorsun ki bu sadakat ödüllendirilir. Oysa çoğu zaman, en çok seven, en çok kaybedendir. Çünkü fazla gelen, korkutur. Derin gelen, kaçırtır. Ve sen, gözlerinin içiyle baktığın kişide, kendi gözyaşlarını görmeye başlarsın.
Ben çok düşündüm. Nerede eksildim, nerede fazlalaştım? Belki de hiç fazla olmadım. Sadece yanlış zamanda, yanlış kalpteydim. Oysa elimde sadece iyi niyetim, kalbimde ise saf bir sevgi vardı. Ama yetmedi. Çünkü bazı insanlar, ellerindeki cevheri taş sanıp atıyor. Sonra da hayatlarına plastik ışıltılar alıyor.
Ben sustum. Çünkü sustuğumda içimdeki fırtına daha net konuşuyor. Kalbimle yazıyorum bu satırları. Çünkü kelimeler, bazen bir kadının haykıramadığı tek gerçektir. Bazen bir kadın, sesiyle değil, yazısıyla ağlar. Ve ben bugün ağlıyorum… Harf harf.
Biliyor musun? En çok da kendime kırgınım. Herkesi affettim bir şekilde. Ama kendimi affedemedim. “Neden bu kadar inandın?”, “Neden bu kadar sevdin?” soruları dönüp dolaşıp gece yastığıma yaslanıyor. Sessizliğimde boğuluyorum. Ama hâlâ içimdeki iyiliği kaybetmedim. Ve belki de bu, hâlâ ayakta kalabilmemin tek sebebi.
Görünmeyen yaralar taşıyorum. Ve bu yaralarla güzelleşmeye değil, güçlenmeye çalışıyorum. Çünkü bazı acılar, insanı öldürmez… Ama bambaşka biri yapar.
Arzu ZÜNGÜR
5.0
100% (3)