Bak kendine.
Ama öyle uzaktan değil…
Yaklaş.
İyice yaklaş ki,
saklamaya çalıştığın kırıklarını,
görmezden geldiğin yaralarını fark et.
Gözaltındaki yorgunluk,
sadece uykusuzluktan değil.
İçinde biriktirdiklerin yüzüne kazınmış.
Ve hâlâ “iyiyim” diyorsun ya…
bu yalan en çok kendini yaralıyor.

Ne zaman içinden bir şey taşsa,
sustun.
Ne zaman kendine sarılacak olsan,
başkalarına omuz oldun.
Kendini hep arkaya attın.
Sessizliği seçtin.
Ama sessizliğin içinde çığlıklar büyüdü.
Ve şimdi aynaya baktığında
gördüğün kişiye yabancısın.

Bir zamanlar hayalleri vardı.
İnancı vardı.
Bir sözüyle dünyayı değiştirebileceğine inanıyordu.
Ama zamanla…
kendi sesini bastırdın.
Sana ait ne varsa susturdun.
Ve en acısı?
Kimse almadı onu senden.
Sen vazgeçtin.

Şimdi bir daha bak aynaya.
Ama bu defa gözlerini kaçırmadan.
Yüzleş kendinle.
Sana yapılan haksızlıklara sessiz kaldığın anlarla…
Haklı olduğun hâlde kendini suçladığın günlerle…
Yanlış olduğunu bile bile sustuğun her şeye karşı dur.
Çünkü artık susmak değil,
kendi tarafında olmak zamanı.

Bu hâli hak etmiyorsun.
Kimse, kendi içini böyle yavaş yavaş tüketmeyi hak etmez.
Sen de etme.

Aynadaki görüntü sana küs değil.
O sadece unutuldu.
Senin tarafından…
O yüzden şimdi kendine dön.
Kendini affet.
Kendini duy.
Kendine sahip çık.

İsyan et ama kendinden vazgeçmeden.
Haykır ama kendini yakmadan.
Kendine ayna ol.
Ve ne görüyorsan onunla barış.
Gerekiyorsa ağla,
gerekirse silkelen,
ama ne yaparsan yap…
yeniden kendine dön.

Çünkü kimse senin içindeki fırtınayı,
senin kadar derinlemesine anlayamaz.
Ve unutma:
En büyük sessizlik,
aynada konuşmayan gözlerde başlar.
Sen o gözleri yeniden konuştur.

Ve biliyor musun?
O ayna seni yargılamaz.
Sadece seni senden ister.
Çünkü sen ne zaman kendinle yüzleşirsen,
işte o zaman başkalarından medet ummazsın.
Kendine ayna ol.
Ama bu sefer kendini acıtmadan.
Gözyaşlarınla değil, gerçeklerinle…
Kanayarak değil, silkelenerek…
Haykırarak, bağırarak,
gerekirse yıkılarak ama sonunda ayağa kalkarak!

Çünkü kimse,
senin içindeki yangını
senin kadar anlamayacak.