0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma
MUTLULUK TALEBİNDEKİ CELİSKİLERİMİZ
Bir handikap, bir çelişkidir ki yaşamak, sorma gitsin!
Tabii ki ironi yaptım. Aslında çelişkili olan yaşam değil. Özünde çelişkili yaşayan insandır insan.
Yaratılış özelliği midir bilmem?
Mayamızda mı var?
Genlerimize mi kodlanmış bilmem?
İlkel benliklerimizin esiri miyiz onu da bilmem?
Bildiğim bir tek şey var, o da hiçbir şey bilmediğimdir. Ne var ki, hiçbir şey bilmiyor olmama karşın, gördüğüm, görebildiğim çok şey vardır.
Bu tezime karşı, farklı görüş ve farklı tezlerin sunulacağını bildiğim için, bu çerçeve dışında kalanları tenzih ediyorum!
Kime sorsan yediden yetmişe çoğunluğun arzusu, ya da hedefi mutlu olmak, mutlu yaşamaktır! Ki, benim de hedefinde böyle bir beklenti vardır.
Öyleyse mesele nedir diye hemen lafa girmek isteyenler olabilir.
Mesele şu; mutlu bir yaşam arzu edenler, hep bir suçlayıcı tavır icindeler. Ya da ilkel benliklerinin esiri olmaları sebebiyle, hep bir farklı beklentilerle mutluluğu yakalayabileceklerini düşünürler.
Mesela birileri; "o beni mutlu etsin,"
Bir diğeri; "mutlu olmam için çok param olmalı."
Başkası; mutluluk talebinde daha da ileri giderek, Tanrıyı suçlarcasına, "benim şansım mi var mutlu olayım?"
Ötekisi; "ben bu noktaya dişimle tırnağımla kazıyarak geldim."
Materyalisti; "emek verdim tırnaklarımla kazıdım. Alın terimle kazandım!" Gibi gibi söz ve söylemlerle arzu edilen mutluluğu yakalamaya çalıştı.
Peki bunca çabaya, çalışmaya, gayrete, yakınmalara, şikayete karşı mutlu olabildi mi? Hayır.
Çünkü talepleri ve gayretleri mutlu bir yaşam elde etme yönünde değildi.
Çünkü onlar hep maddeci düşünceler ve eylemlerle mutluluğu elde edebileceklerini düşündü. Ki talep ettikleri şeyi ya da emek yoğun çalışma karşılığı istediklerini elde etti. Ne yazık ki, temel beklentileri olan mutluluğu kazanamadılar.
Çünkü, gittikleri yol yanlıştı. Bu yüzden de arzu ettikleri hedefe ulaşamadılar!
Çünkü hiçbiri mutlu olmak için gayret göstermemişlerdir.
Çünkü biri ev istemiş, bir diğeri araba, ötekisi kariyer. Bir başkası para pul, daha bir başkası özgürce yiyip içip gezmek.
Ama mutluluk istemeyi ve bunun için çaba göstermeyi hep ikinci plana atmışlardır.
Onca talep ve beklentiyi yerine getireceğim diye çaba gösterirken, asıl talep etmeleri, mücadele etmeleri gereken mutluluğu da unutmuşlardır.
Ne zaman ki iş başa düşmüş, zaman ömürlerinden ömür çalıp götürmüş, işte o zaman mutluluk hatırlanmıştır.
Ne yazık ki siz hayata, yaşama geç kalmış değilsiniz.
Çünkü siz asıl mücadele etmeniz gereken mutluluğa geç kaldınız!
Geçmiş olsun. Evinizin buz kesmiş duvarları, sizi kollarına sarsın.
Arabanız sizin dudaklarınıza sıcacık bir öpücük kondursun.
Hüzünlü anlarınızda, ağladığınızda başınızı yazlığınızın omuzuna yaslayın.
Sevişmek isterseniz bankada tasarruf ettiğiniz para ne güne duruyor? Alıp koynunuza çılgınlar gibi sevişebilirsiniz.
İşte yaşam.
İşte talep ettikleriniz.
İşte çelişkilerimiz.
Yaşama dair herşey kazandık. Ama mutluluğu es geçtik!
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (2)