1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
367
Okunma
Gece gökyüzü pırıl pırıldı.
Avni, yatağında uzanmış, yıldızları seyrediyordu.
Yavaş yavaş gözleri kapandı.
Ama bu sıradan bir uyku değildi…
Bu, gökyüzüne açılan gizli bir kapıydı.
Bir anda kendini yumuşacık bir bulutun üstünde buldu.
Kollarını açınca, sanki rüzgâr onu çağırıyordu.
Ayakları yerden kesildi,
Göğe doğru hafifçe süzülmeye başladı.
Yanından kırmızı bir uçurtma geçti,
Gülümsedi: “Merhaba Avni! Rüyaya hoş geldin!”
Arkasından mavi kanatlı bir kuş uçtu:
“Düşler ülkesine doğru gidiyoruz, hazır mısın?”
Avni kahkahalarla cevap verdi:
“Hazırım! Hem de çok!”
Birlikte Bulut Tepelerinin üstüne çıktılar.
Bulutlar pamuk gibi yumuşaktı,
Üzerlerinde kayar gibi geçtiler.
Gökyüzü bazen altın sarısı,
Bazen mor lavanta gibiydi.
Avni yukarı baktı,
Göç eden leylekleri gördü.
Hepsi ona kanat çırparak selam verdi.
Uçurtmalar bir araya gelip gökte bir köprü oldular.
Avni o köprüden geçti,
Altında yıldızlar parlıyordu.
Sonra bir ses duydu:
“Avni, yardım et! Rüzgâr beni çok yükseğe savurdu!”
Bu, küçük bir uçurtmaydı.
Titriyordu, yalnız kalmıştı.
Avni hızla yanına gitti,
Uzanıp ipinden tuttu.
“Artık yalnız değilsin,” dedi.
Uçurtmanın gözleri parladı.
Birlikte tekrar süzüldüler.
Bulutların arasından geçtiler,
Kuşlarla şarkı söylediler,
Ay’la göz göze geldiler.
Sonunda, gökyüzünün tam ortasında,
Avni için hazırlanmış bir bahçeye indiler.
Çiçekler göğe doğru uzanıyordu,
Ve bir salıncak havada asılıydı.
Bahçede minik bir kedi kuyruğunu sallıyordu.
Gözleri yıldız gibi parlıyordu.
“Beni seç, Avni,” dedi.
Avni onu kucağına aldı.
O an bir rüzgâr esti,
Her şey hafifçe dağılmaya başladı.
Avni gözlerini açtı.
Sabah olmuştu.
Yatağının ucunda küçük bir tüy ve rüzgârla uçuşan bir kırmızı kurdele vardı.
Kedi mi?
Pencerede bir miyavlama duyuldu.
5.0
100% (5)