1
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
380
Okunma
Bir yaz akşamıydı.
Ege yastığına başını koyar koymaz gözlerini kapattı.
Dalga sesi gibi bir huzur yayıldı içine…
Ve birden kendini denizin kıyısında buldu.
Ayaklarının altında ıslak kum, kulaklarında martı sesleri vardı.
Koştu, gülümsedi, kendini suya bıraktı.
Serin dalgalar arasında yüzdükçe hafifledi.
Ama bir süre sonra fark etti:
Fazla açılmıştı.
Etrafına baktı… Ne kıyı görünüyordu ne de başka bir insan.
Bir ürperti geldi içinden.
Tam o sırada, suyun altından bir karartı hızla yaklaştı.
Köpek balığı!
Ege nefesini tuttu, gözleri büyüdü.
Koca bir gölge, dişlerle dolu bir ağız ona doğru yükseliyordu.
Ama tam o anda…
Denizin derinlerinden bir başka dev gövde fırladı:
Bir balina!
Ağzını açtı, Ege’yi bir yudumda içine aldı.
Karanlık, sıcak ve tuhaf bir sessizlik çöktü.
Ege korkuyla çevresine bakarken yavaşça bir ses duydu:
“Korkma… burası güvenli.”
Bu ses balinanın içinden geliyordu.
Kalp gibi atan dev bir boşlukta süzülüyordu şimdi.
İlerledikçe karşısına garip canlılar çıktı:
Kum Fırtınası Yengeci
Dev pençeliydi ama nazikti.
Kum taneleriyle yol yapıyor, Ege’ye geçmesi için alan açıyordu.
“Yollar bazen gözükmez. Ama yürüdükçe belirir,” dedi.
Zaman Salyangozu
Kabuğunda dönen ışıklı görüntüler vardı.
Ege kendi bebekliğini, ilk adımını, ilk korkusunu gördü.
“Sen sandığından daha güçlüsün,” dedi salyangoz.
İnci Bekçisi Mürekkep Balığı
Dev ama zarifti.
Balinanın kalbine açılan kapıyı koruyordu.
“Bilmecem şu,” dedi,
“Karanlık nedir ki, ışığın yanında?”
Ege düşündü:
“Karanlık… göremediğimiz ama hissettiğimiz yerdir.”
Kapı açıldı. Işık huzmeleri arasından yürüdü.
Ve orada…
Anne balina ve yavrusu vardı.
Küçük yavru, annesinin altına kıvrılmıştı.
Yavaş yavaş süt emiyor, etrafa beyaz bulutlar yayılıyordu.
Anne hiç kıpırdamadan yavrusunu izliyordu.
Ege, gözleri dolarak baktı onlara.
O an hatırladı annesini…
Karnı ağrıdığında sabaha kadar başında bekleyişini,
Geceleri üstünü örtüşünü…
“Annem de beni böyle korumuştu,” diye fısıldadı.
Yavru balina gözlerini Ege’ye çevirdi.
Küçük bir inci bıraktı önüne.
“Bu, seni hatırlatsın,” dedi gözleriyle.
Birden balinanın kalbi daha hızlı atmaya başladı.
Her atışta bir ışık büyüdü… büyüdü…
Ve Ege, ışığın içinde gözlerini kapattı.
Sabah
Gözlerini açtığında odasındaydı.
Pencereden sabah güneşi süzülüyordu.
Ama yastığının kenarında bir şey vardı:
Küçücük, parlayan bir inci.
Ege gülümsedi.
Koşup annesine sarıldı.
“Rüya mıydı, bilmiyorum,” diye düşündü sonra.
“Ama gerçek gibi sevgi doluydu.”
Ve o günden sonra…
Denizi biraz daha çok sevdi.
Annesini biraz daha çok anladı.
Kendi kalbinin gücüne biraz daha çok inandı.
“Sevgi korur, şefkat iyileştirir, kalp yol gösterir. Karanlığın içinde bile.”
GÜNEŞİN KIZI
5.0
100% (6)