Kadınlar erkeklerin güçlü yanlarına hayran olurlar, zayıf yanlarını severler. beatrice brown
hacengiz
hacengiz
VİP ÜYE

DUANIN SIRRI: Olmayacak Dua, Makbul Dua

Yorum

DUANIN SIRRI: Olmayacak Dua, Makbul Dua

2

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

152

Okunma

DUANIN SIRRI: Olmayacak Dua, Makbul Dua

Duanın hayatımızda çok önemli bir yeri var. Sabah-akşam dua ediyoruz. Ayrıca, gün boyunca da gerek yüz yüze görüşmelerimizde gerekse telefonda ve hatta sosyal medyada bizimle iletişim kuranların dilek ve dualarına yüzlerce kez “âmin” diyoruz. Muhataplarımız da bizim dilek ve dualarımız için “âmin” diyor. Neredeyse hayatımız dua!
Peki, dualarımız kabul oluyor mu?
“Olmayacak duaya âmin demek” şeklinde bir deyim var!
Acaba, günler ve yıllar boyunca ne kadar çok “olmayacak” duaya âmin diyoruz?
Meselâ, milyarlarca Müslüman, uzuuun yıllardır, İsrail’in kahrolması, Filistinlilerin kurtulması için dua ediyor. Bu dua kabul oldu mu? Kabul oluyor mu, olacak mı?
Hayır, bu duanın hiç faydası olmuyor? İsrail batmak, çökmek, kahrolmak yerine gittikçe güçleniyor, gittikçe zulmünü artırıyor, gittikçe daha çok Filistinli ölüyor.
Öyleyse, milyarlarca Müslüman, yıllardır, “olmayacak duaya” âmin diyor!
Çünkü duanın kabul olabilmesinin şartları var!
Şartlardan birincisi, dua ettiğimiz konu hakkında tam bilgi sahibi olmak: Verdiğimiz örnek İsrail olduğuna göre, meselenin uluslararası ve çok boyutlu bir mesele olduğunuz görmemiz lâzım. Sorunun uluslararası boyutunu görmezden gelirsek bilmediğimiz konuda dua etmiş oluruz ki dualarımız boşa gider… Nitekim yıllardır boşa gidiyor.
Ortadoğu’daki zulmü sadece İsrail yapıyor veya İsrail yalnız başına yapıyor zannediyorsak çok yanılıyoruz demektir. İsrail’in yanında daima Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere var. ABD ve İngiltere çökmeden, bitmeden İsrail’in çökmeyeceğini bilmemiz lâzım. İslam ülkeleri bir yandan İsrail’e beddua edip öte yandan, İsrail’le değilse bile ABD ve İngiltere’yle iş birliği yaparken dualarının kabul olması hak mıdır? Mümkün müdür?
Şartlardan ikincisi, iyi niyetli ve samimi olmaktır. İsrail, Filistinlilere zulmetmesin diye dua edenlerin, kendileri kimseye zulmetmemeli. İslam ülkelerinde hiç zulüm olmaması lâzım. İslam ülkelerindeki rejimlerin, yönetimlerin birer adalet timsali olması lâzım. En iddialı İslam ülkeleri İran ve Suudi Arabistan yönetimlerini düşünün… Afganistan’ı düşünün… Ve diğerlerini düşünün! Hangisinin adalet timsali bir yönetim olduğu söylenebilir?
Üçüncü şart, dua ettiğin konuda bir gayretin, çalışman olacak. İsrail’in kahrolmasını istiyorsan, ondan ve onun ortakları ABD ve İngiltere’den daha üstün bilgiye, eğitime, tekniğe, ahlaka, hukuka, demokrasiye, ekonomiye sahip olmak için samimi çaban olmalı. İslam ülkelerinin böyle bir çabası, çalışması var mı?
Sonuç, olmayacak duaya âmin!
Kişisel dualarda da durum aynı… Söz gelimi, sağlıklı olmak için dua ediyoruz. Allah’tan sağlık istiyoruz. Ne kadar yerinde ne kadar masum bir dua, değil mi? Fakat bu kadar masum bir duaya sabah-akşam âmin dediğimiz halde niçin çoğumuz, çoğu zaman sağlıklı değiliz?
Bir yandan sağlıklı olalım diye dua ederken öte yandan da gün boyu tıka-basa yersek, mideyi hiç boş bırakmazsak, hele hamur işleri veya abur-cuburla doldurursak, yağlı, tatlı, tuzlu, ekşi, turşu ne bulursak mideye indirirsek duamız kabul olur mu?
Hem sağlıklı olalım diye dua edip hem de hiç hareket etmezsek, spor-yürüyüş yapmazsak, “âmin”lerimiz bizi sağlıklı yapar mı?
Yaşlandığımızda, zihin sağlığımız yerinde dursun, akıl sağlığımızı koruyalım diye dua ediyoruz. Bedenimiz sağlıklı olmazsa, “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” yasası uyarınca, kafamızın sağlıklı kalması mümkün mü?
Akıl sağlığımız için dua ederken, beynimizi hiç kullanmazsak, zihnimizi yormaz, zorlamazsak, sürekli bişeyler öğrenmeye çalışmazsak, okuyup-yazmazsak, problem çözmezsek duamız kabul olur mu?
Duanın sırrı burada: Ettiğimiz dua için oturup beklersek, olmayacak duaya âmin demiş oluruz. Onun yerine, gerçekleşmesi için harekete geçer, samimi gayret gösterirsek duamız makbul bir dua olur. Kabul olacağından, duamızın gerçekleşeceğinden emin olabiliriz.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Duanın sırrı: olmayacak dua, makbul dua Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Duanın sırrı: olmayacak dua, makbul dua yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DUANIN SIRRI: Olmayacak Dua, Makbul Dua yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
10.6.2025 21:35:38
"Bu yazının ana fikri nedir?" diye sorsalar!
Bence şudur: "Dua yaparak istediğin şeyin altyapısını oluşturacaksın ki sonuç alasın!"
Bu muhteşem yazıyı çeşitli örneklerle desteklemek mümkün. Ama yama gibi durur.
"Olacak duaya amin demek" her şeyi anlatıyor aslında. Atalarımız ciltlerce anlatılacak şeyleri tek atasözüyle anlatmışlar.
Konuyla ilgili olması açısından kısa bir şey anlatmadan geçemeyeceğim;

Adam sürekli "Yarabbi bana milli piyangodan büyük ikramiyeyi çıkar" diye yalvarıyor.
O kadar çok yalvarıyor, o kadar çok yalvarıyor ki melekler dayanamıyor,
"Yarabbi şu adama ikramiyeyi çıkar ne olur!"
"Çıkaracağım çıkarmasına da bir tane milli piyango bileti alsa!"

Çok güzel, çok anlamlı bir yazı eyvallah üstadım.
Selam ve saygılar.
Etkili Yorum
Yekta Attila
Yekta Attila, @yekta-attila
10.6.2025 19:44:23
İnsanlığın (bilim ve teknoloji ile) ilerlediği düşünülür... Peki, bu ilerlemenin varması gereken aşama nedir?... Gazze'de olanlar ve dünyanın durumu bu soruya verilecek cevabı net bir şekilde önümüze seriyor...
İnsanlık ilerlemesinin umut verici olduğunu göstermek ve ispatlamak zorundaysa Gazze'de olanlara böyle seyirci, böyle duygusuz, böyle vicdansız, yani bu kadar ahlaksız, erdemsiz ve kendi kendini yeyip tüketecek bir zombi olmadığını, olamayacağını göstermek zorunda...
Daha korkunç olansa bu umudun hiç olmadığı...
Hatta dünyadaki 'evrensel politika' Gazze'ye rahmet okutacak daha nice insanlık suçlarını rahatça işleyebileceğini de gösteriyor ki insanlığın varması gereken aşama artık 'kör parmağım gözüne'dir...
Hangi devenin hangi sağlam kazığa bağlanması gerektiği ve ondan sonra hangi duaya amin dememiz gerektiği gün gibi ortadadır...
'Nemacı dalkavuk'lara karşı bizim gibi 'çulsuz soytarı'ların edivereceği laf bu kadar, deyiverelim artık...
Üstadım, haklı ve yerinde yazınıza 'başımla beraber' diyorum...
Selam ve saygılarımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL