Lanetli Siyonistler; Gazze deki Müslümanları; sözde koca koca devletlerin, kurumların ve destekçileri ikiyüzlü insanlarının gözleri önünde hiç çekinmeden vahşice öldürmekte, aç bırakmakta zulümlerine devam etmektedirler. Gazze, Filistin’de; Siyonist İsrail’in yaptığı tam anlamı ile vahşettir, eşkıyalıktır, soykırımdır ve zulümdür. Bu güne kadar yaptıkları Zulümlerin sonucunda hiçbir yaptırımın yapılmaması, Dünya Ülkeleri tarafından seyirci kalınmış olması, İsrail’i daha da cesaretlendirmiştir.

Siyonist İsrail, emperyalist Amerika’nın desteğini aldığı için hiç çekinmeden topraklarını işgal ettiği Gazze’nin halkına kadın, çocuk, yaşlı, sivil diye ayırt etmeden yetmiş beş yıldır her türlü zulmü yapagelmiş, bugünlerde bu zulümlerini daha da artırıp öldürmekte, açlığa mahkûm etmektedirler. Siyonist İsrail’in zulmü acilen durdurulmalı…

Birleşmiş Milletler üyesi 195 Ülkeden 145’i Filistin Devletini tanımış olmasına, bugüne kadar Birleşmiş Milletlerde İsrail’in aleyhine onlarca karar alınmış olmasına rağmen maalesef hiç biri uygulanmamış herhangi bir yaptırımda yapılmamıştır. Bu yapı mutlaka acilen değiştirilmelidir. Dünya beşten büyüktür. Alınan kararların uygulanması için Ülkelerin askeri güçleri harekete geçmiyorsa vicdanları kirlenmemiş insanlar dünyanın dört bir yanından gelerek denizden yüzlerce gemi, karadan milyonların Gazze’ye yürümesi sonucu sonuç alınabilecektir diye düşünüyorum. Madleen; kendisi küçük olsa da etkisi çok büyük bir gemi. Gemideki 12 on iki Aktivist’i gönülden kutluyorum. Madleen gemisindeki on iki eylemcinin yapmış olduğu onurlu hareketi gönülden destekliyor, gemilerin yüzlere, eylemcilerin sayılarının milyonlara ulaşarak Gazze’ye yürümeleri çok etkili olacak, devletlerin yapamadığını sivillerin yapacaklarına inanıyorum.

Müslüman, düşmanın güç ve kuvvetine bakarak hareket etmez. Nerede bir zulüm varsa ona karşı tavır sergileyip safını, duruşunu ortaya koyup mücadelesini sürdürür. Rol model Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) ve ona inanan sahabe, müşriklerin, küfrün sayısına, maddi gücüne ve imkânlarına bakarak karar verselerdi, Bedir, Uhud, Hendek ve benzeri diğer hiçbir savaş gerçekleşemezdi. Sayıları, araç ve gereçleri çok çok fazla olan zalimlerden, nankörlerden müşriklerden korkmadan mücadele edilmiş ve sonucunda zafere erişmişlerdir. Bugün Gazzelilerin ablukaya alınıp aç bırakıldıkları gibi Peygamberimiz ve ashabı da üç yıl müşrikler tarafından ablukaya alınıp yiyeceklerin girişine izin verilmemiş olmasına rağmen boyun eğilmemiş ve sonun da zafere erişilmiştir. İnanıyorum ki, çok yakın gelecekte de Gazze her yönüyle özgürlüğüne kavuşacaktır İnşâAllah.

Siyonist İsrail’in vahşetine insanlığın ve ülkelerin büyük çoğunluğu karşı çıkmaktadır. Bu birliktelik sonucu vahşet mutlaka durdurulacak, zalimlere hesap sorulacaktır. Ben bir fert olarak ne yapabilirim diyenlere öncelikle İsrail ve emperyalistlerin mallarını alıp destek olma diyorum. Sonra Gazzeli mağdur kardeşlerimize gücümüzün yettiği kadar maddi destek yapmalıyız. Bahsettiğim bu hususlar fiili duâdır. Fiili duâlarımızı yaptıktan sonra sözlü duâlarımızı da yaparak olumlu sonuçlar almaya çalışmalıyız. Bu zulmü duyurmalıyız. On iki eylemcinin sayıları az olsa da dünyada yankısı çok büyük olmuştur. Bu sivil girişimin birçok gemi ve milyonlarca insanın Gazze’ye hareket etmesiyle çok olumlu sonuçlara vesile olacağı aşikârdır.

Madleen gemisindeki on iki kişinin zalime karşı, mazlumların yanlarında olma çabası, insanlık adına güzel bir girişimdir. Bu ve benzeri eylemler artarak devam ederse, olumlu sonuçlara vesile olunur. İçinde birazcık vicdanı olan insanlar ellerinden gelen yardımları acilen yapmaları gerekir. Yeryüzünde artık sevgi, hoşgörü, adalet hâkim olsun. Yüzlerde tebessüm ağızlarda duâ noksan olmasın. Yarınlar da barış, huzur ve mutluluk hâkim olsun. Çocuklar, kadınlar, ihtiyarlar, siviller ölmesin…
Siyonist İsrail ve en büyük destekçisi emperyalist Amerika yenileceksiniz. Mazlumların arşa yükselen feryatları mutlaka olumlu sonuç verecek bütün zalimler tarih sahnesinden dün olduğu gibi bugünde silinecektir. Vicdanı kirlenmemiş insanlar top yekûn mücadele edecek ve sonucunda adalet tesis edilecek mazlumlar sevinecek, zalimler zulümlerinin bedelini mutlaka hem dünyada hem de ahirette ödeyecekler.

Şunu unutmayalım ki; ‘zulmün olduğu yerde tarafsızlık namussuzluktur.’ Zulüm kimden gelirse gelsin, gücüne ve konumuna bakılmaksızın karşı konulmalıdır. Nice Zalim; Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller gelip geçmişler hepsi de eninde sonunda belalarını bulmuşlardır. Zalim Netanyahu da yaptıkları zulümlerin bedelini mutlaka ödeyecek belasını bulacaktır. Şu unutulmamalıdır ki, Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur. Siyonist İsrail’in ve destekçilerinin berbat olacağı günlerde yakındır İnşâAllah.

Allah (c.c.); her birimize, hakkıyla zalimlere karşı gerekenleri yapıp mazlumların yüzlerini güldürmeyi nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.

[email protected]