5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
151
Okunma
ŞERRFİN BEDELİ
Bir zamanlar Almanya’dayım. Diyarbakırlı bir genç iltica etmiş ve bir domuz çiftliğinde çalışmaya başlamış. Aradan bir ay kadar bir zaman geçince, çiftlik sahibi, bu genci, domuza tecavüz ederken yakalamış.
Çiftlik sahibi zaman geçirmeden mahkemeye başvurarak tazminat talebinde bulunmuş.
Sosyal yardım fonu alan bu gencin önce karakolda ifadesi alınır ardından adresine, bir müddet sonra ise, duruşma tebligatı gelir.
Ne var ki Almanca bilmediğinden, bir tercüman arayışına girer. Bu çirkin olay için, kimse bu gence tercümanlık yapmaz.
Nihayetinde bana gelerek, "iltica konusunda Nurnberg mahkemesinde duruşmam var ve ben Almanca bilmiyorum. Bana tercümanlık yapar mısın?" diye sorunca, gayri ihtiyari, iyi niyetle evet demiş oldum. Derken mahkeme günü geldi belirtilen tarih ve saatte Nurnberg’de tarihi bir bina olan adliyede hazır oldum. Mahkeme saati gelmişti artık. Duruşma salonuna girdiğimde, ilk fark ettiğim, Türkiye’deki yargı salonu gibi değildi ve bir heyet vardı.
Yargılama başladı ve çiftlik sahibinin iddiası okunduğu an şoka girmiştim. Çünkü ben mahkemeye bu gencin iltica etme sebebini anlatacağım diye düşünüyordum.
Ne yazık ki büyük bir utançla, ben; okunan iddiayı, vatandaşım olan bu gence tercüme etmek zorunda kalmıştım.
Genç ise, suçunu kabul etmiş, "evet böyle bir eylemde bulundum. Çünkü sadece insanı gereksinimlerden dolayı yaptığını söylüyordu.
Gencin söylediklerini, utançla başımı aşağı eğerek, mahkeme başkanına tercüme etmiştim.
Başkan 10 dakika ara vererek, birleşimi tekrar toplayıp, kararı sçıklayacaktı! Ve 15 dakika sonra, nihayet karar açıklandı. Bu genci 482 Mark para cezasının yanı sıra, bir ay boyunca X köyündeki caddeye paralel bir parkta, hergün 8 sekiz saat boyunca caddeye çıkan kirpilere engel olma cezasına çarptırımıştı.
Mahkeme heyetinin aldığı kararı gence Türkçe olarak açıkladığımda, gencin karara verdiği tepki şok ediciydi!
Genç; "tamam kararı kabul ediyor ve verilen para cezasını ödüyorum, diyerek elini cebine attı ve kendisine kesilmiş olan 482 mark para cezasını ödedi. Ardından; ama domuzu isterim." demesini mahkeme başkanına tercüme edince, "Domuzu ne yapacak, kendisine sorar mısın? diye sordu!
Yine gence dönerek; "Domuzu ne yapacağını sordum."
Gencin verdiği cevap, hem mahkeme heyetini, hem de beni şok etmişti!
Gencin verdiği cevap; "Dikmeye devam edeceğim" olmuştu!
Bu öyküyü defalarca yazmış ve paylaşmıştım. Tekrar paylaşmama gelince; bir yıl kadar önce; Konya’da bulunan bir imam, hazırladığı bir videoda; "Ataputçu, Kemalist şerefsizler!" demiş, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden, Türk halkına hakaret etmişti. Ben de; "senden âlâ şerefsiz mi olur. Kazuratlı ağzınla, Atatürk’ün adını ağzına alma!" demiştim.
Bu polemik üzerine, imam beni, Devlet memuruna hakaret ettim gerekçesiyle mahkemeye verdi.
Mahkeme ise, beni 354 x 20= 7080 TL para cezasıyla cezalandırınca, Diyarbakır’lı bu gencin, Alman mahkeme heyetine verdiği cevap aklıma geldi.
Ve ben de; 7080 TL’yi çıkarıp ödedim ardından da imamın şerefini istedim.
Hakim sordu; "imamın şerefini ne yapacaksın?" diye!
Cevap verdim; "bana kestiğiniz 7080 TL olan "SEREFİN BEDELİ’ni ödedim, dikmeye devam edeceğim!"
Bu sebeple, unutmayın ki, birinin dinine küfrederseniz, o birileri de, döner sizin peygamberinize küfreder!
Seversiniz ya da sevmezsiniz. M. Kemal Atatürk bu ülkenin ve Cumhuriyetin kurucusudur. Benim nazarımda, Arabın en kutsalından çok daha kutsaldır. Hakaret edersen, en âlâsından hakarete maruz kalırsın edepli olacaksın!
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (3)