Kadınlar erkeklerin güçlü yanlarına hayran olurlar, zayıf yanlarını severler. beatrice brown
Hüma Efkan
Hüma Efkan

ŞEREFİN BEDELİ

Yorum

ŞEREFİN BEDELİ

( 3 kişi )

5

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

151

Okunma

ŞEREFİN BEDELİ

ŞERRFİN BEDELİ

Bir zamanlar Almanya’dayım. Diyarbakırlı bir genç iltica etmiş ve bir domuz çiftliğinde çalışmaya başlamış. Aradan bir ay kadar bir zaman geçince, çiftlik sahibi, bu genci, domuza tecavüz ederken yakalamış.

Çiftlik sahibi zaman geçirmeden mahkemeye başvurarak tazminat talebinde bulunmuş.

Sosyal yardım fonu alan bu gencin önce karakolda ifadesi alınır ardından adresine, bir müddet sonra ise, duruşma tebligatı gelir.

Ne var ki Almanca bilmediğinden, bir tercüman arayışına girer. Bu çirkin olay için, kimse bu gence tercümanlık yapmaz.

Nihayetinde bana gelerek, "iltica konusunda Nurnberg mahkemesinde duruşmam var ve ben Almanca bilmiyorum. Bana tercümanlık yapar mısın?" diye sorunca, gayri ihtiyari, iyi niyetle evet demiş oldum. Derken mahkeme günü geldi belirtilen tarih ve saatte Nurnberg’de tarihi bir bina olan adliyede hazır oldum. Mahkeme saati gelmişti artık. Duruşma salonuna girdiğimde, ilk fark ettiğim, Türkiye’deki yargı salonu gibi değildi ve bir heyet vardı.

Yargılama başladı ve çiftlik sahibinin iddiası okunduğu an şoka girmiştim. Çünkü ben mahkemeye bu gencin iltica etme sebebini anlatacağım diye düşünüyordum.

Ne yazık ki büyük bir utançla, ben; okunan iddiayı, vatandaşım olan bu gence tercüme etmek zorunda kalmıştım.

Genç ise, suçunu kabul etmiş, "evet böyle bir eylemde bulundum. Çünkü sadece insanı gereksinimlerden dolayı yaptığını söylüyordu.

Gencin söylediklerini, utançla başımı aşağı eğerek, mahkeme başkanına tercüme etmiştim.

Başkan 10 dakika ara vererek, birleşimi tekrar toplayıp, kararı sçıklayacaktı! Ve 15 dakika sonra, nihayet karar açıklandı. Bu genci 482 Mark para cezasının yanı sıra, bir ay boyunca X köyündeki caddeye paralel bir parkta, hergün 8 sekiz saat boyunca caddeye çıkan kirpilere engel olma cezasına çarptırımıştı.

Mahkeme heyetinin aldığı kararı gence Türkçe olarak açıkladığımda, gencin karara verdiği tepki şok ediciydi!

Genç; "tamam kararı kabul ediyor ve verilen para cezasını ödüyorum, diyerek elini cebine attı ve kendisine kesilmiş olan 482 mark para cezasını ödedi. Ardından; ama domuzu isterim." demesini mahkeme başkanına tercüme edince, "Domuzu ne yapacak, kendisine sorar mısın? diye sordu!

Yine gence dönerek; "Domuzu ne yapacağını sordum."

Gencin verdiği cevap, hem mahkeme heyetini, hem de beni şok etmişti!

Gencin verdiği cevap; "Dikmeye devam edeceğim" olmuştu!

Bu öyküyü defalarca yazmış ve paylaşmıştım. Tekrar paylaşmama gelince; bir yıl kadar önce; Konya’da bulunan bir imam, hazırladığı bir videoda; "Ataputçu, Kemalist şerefsizler!" demiş, Mustafa Kemal Atatürk üzerinden, Türk halkına hakaret etmişti. Ben de; "senden âlâ şerefsiz mi olur. Kazuratlı ağzınla, Atatürk’ün adını ağzına alma!" demiştim.

Bu polemik üzerine, imam beni, Devlet memuruna hakaret ettim gerekçesiyle mahkemeye verdi.

Mahkeme ise, beni 354 x 20= 7080 TL para cezasıyla cezalandırınca, Diyarbakır’lı bu gencin, Alman mahkeme heyetine verdiği cevap aklıma geldi.
Ve ben de; 7080 TL’yi çıkarıp ödedim ardından da imamın şerefini istedim.

Hakim sordu; "imamın şerefini ne yapacaksın?" diye!

Cevap verdim; "bana kestiğiniz 7080 TL olan "SEREFİN BEDELİ’ni ödedim, dikmeye devam edeceğim!"

Bu sebeple, unutmayın ki, birinin dinine küfrederseniz, o birileri de, döner sizin peygamberinize küfreder!

Seversiniz ya da sevmezsiniz. M. Kemal Atatürk bu ülkenin ve Cumhuriyetin kurucusudur. Benim nazarımda, Arabın en kutsalından çok daha kutsaldır. Hakaret edersen, en âlâsından hakarete maruz kalırsın edepli olacaksın!

Efkan ÖTGÜN

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Şerefin bedeli Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şerefin bedeli yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞEREFİN BEDELİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
serdarascioglu
serdarascioglu, @serdarascioglu
11.6.2025 18:09:59
5 puan verdi
bu yazınız...bana ..şerefliymiş.....şerefsiz...namussuz...filminide hatırlattı....şener şen oynuyordu...unutulmaz...senaryo ve güçlü ekip...!
serdarascioglu
serdarascioglu, @serdarascioglu
11.6.2025 18:03:05
5 puan verdi
şerefini ve onurunu mahkemeden değilde....şerefsizden satın almalı bende bunu diyorum...!şerefsizin....dili-dini-ırkı-şerefi olmaz....! işte bazen şerefsizlerede madalya takar bu insanlık....filistinde olduğu gibi...?
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri, @huzunluperi
11.6.2025 17:11:06
5 puan verdi
Saygıdeğer ustam,
Merhaba Efkan Bey..

Bazı yazılar yüreğe değil, omurgaya dokunur…
Bu yazı tam da öyle: Onurlu bir insanın, hem kendi halkına, hem hakka hem de hakikate karşı sorumluluğunu anlatıyor.
Efkan Usta’mın kaleminden dökülen her cümle, aslında bir insanlık sınavı;
“Şerefin bedelini ödedim, dikmeye devam edeceğim!” diyerek
hem vicdanı hem toplumu hem de tarihi yere göğe sığmayan bir tokat gibi sarsıyor.

O ilk hikâye, insanın içini hem acı hem utançla yakıyor…
Ama asıl yangın; sonunda imamın ettiği hakarete,
onurluca ve dimdik durarak verdiği cevaptadır.
Ne yürek ister bunu yazmak, ne emek ister susmamak!

Siz yazmamışsınız , siz içimizde yıllardır bastırdığımız çığlığı kaleme almışsınız.
Bu yazı bir cümle değil, bir cellâda kafa tutuş…
Bu yazı bir tebessüm değil, alnı kanayan vicdanın çırılçıplak çığlığı…
Bu yazı bir adamın değil, bir milletin onur hikâyesidir.

Siz anlatırken utançla başını eğen bir çevirmenin dili oldunuz önce…
Sonra, yıllar sonra, aynı utancı memleketin ortasında yaşayan bir adamın çığlığına dönüştünüz.
Hem dilsizlere ses oldunuz, hem başını eğmek istemeyenlere omurga…
"Şerefin bedelini ödedim, dikmeye devam edeceğim!"
diyecek kadar mert bir yürek, bu çağın az rastlanan delikanlılığıdır.

Siz sadece bir yazı yazmadınız.
Bir aynayı suratımıza tuttunuz.
O aynada gördüğümüz şey:
Unutulmaya yüz tutmuş "adamlık",
içimize sinmiş suskunluk,
ve çoktan unuttuğumuz bir duruştu.

Sizden razı olsun bu milletin yitirmediği vicdanı…
Kaleminiz susmasın, yüreğiniz yorulmasın.
Siz yazdıkça biz dik durmayı hatırlıyoruz.

Usta’ma selam olsun…
Şerefini cebine değil, alnına koyan adamlara selam olsun…
Karanlığa bir kibrit değil, göğüs gerenlere bin kere selam olsun! Kaldı ki, böyle bir yazının karşısında susmak haksızlık olurdu.

Sonsuz saygı ve muhabbetle
Peri Feride
UFFUK
UFFUK, @uffuk
10.6.2025 12:51:21
Tamam da İslam şeriat anlayışından kurtulamışsın. Göze göz, dişe diş. O küfrüyle bir yankı yaratmış, sen de sana yakışan daha merhametli, sevgi dolu bir yankı yaratsaydın. Hikmet dolu bir muziplik hem seni mahkemeye götürmezdi, hem de onda bir iz bırakırdı.
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
10.6.2025 08:08:58
5 puan verdi
Baştan sona yazınızı okudum.
Son iki paragraf noktayı koymuş yazıya.

Bu sözler çok güçlü ve net bir duruş sergiliyor. Hem saygının önemini hem de karşılıklı hoşgörünün gerekliliğini vurguluyor. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti için taşıdığı anlamı da çok açık bir şekilde ifade ediyor.

Teşekkürler
Saygılarımla hocam.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL