0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
Duraklarla insanlar arasında bir bağ var sanki. Her birinin üzerinde ya sokak isimleri, ya da cadde isimleri var. İyi ki de var diyorum. Çünkü o isimler olmasa, inecekleri durakları insanlar bilemezdi. İnecekleri diyorum, otobüsten inecekleri vakit yani. Şoförler de bilemezdi. Durmadan karıştırırlardı her halde. O yüzden derin bir bağ var duraklarla insanlar arasında. her çeşit insanları konuk eder mesela. Misafirperverdir. Sigara içenlere kızmaz, hoşgörülüdür. Sigara dumanına maruz kaldığı halde yine de sessizliğini korur. Hasta felan da olmaz yani. Hiç boş kalmaz. Sürekli insanlar iner, biner otobüslere. Bence otobüslerle de bir bağı var bu durakların.
Daha iyi işte fena mı ? yalnız kalmamış olur bu vesileyle. Çocuk, genç, ihtiyar, bay, bayan hepsi etrafını sarmış. Sanki hiç gitmemelerini istiyor gibi bir hali var durakların. Onların hallerine alışmış gibi. Telefonla konuşanlar, müzik dinleyenler, kendi içinden şarkı söyleyenler, hasret giderenler. İyi kötü haber alanlar. Soluk alıp dinlenenler. Bunların hepsini zamanla çok sevmiştir duraklar bence. Hatta durakta otururken bile şiir yazdığıma kolaylık bile sağladı durağın biri. Artık insan sarrafı olmuş diyebilirim. Akşam evine dönen insanların gözlerindeki yorgunluğu şıp diye anlar. Sabah erken işe gidenlerin de uykusuz oluşlarını şıp diye anlar. Adeta bir bütün olmuş duraklar.
Bir de unutmadan diyeyim, kediler dolanıp durur etrafında. Mışıl mışıl yatıp uyur yanlarında. Taki birileri süt, salam, ekmek kırıntısı, simit kırıntısı getirene kadar. Uyanır kediler o zaman. Durakların açmış olduğu sofraya davet edilir kediler. Kuşlar da öyle. Onlar otobüs beklemez ama o güzel ötüşlerini sergilerler. O güzelim kuş sesleriyle huzurlu bir havaya bürünür duaraklar . Bence mutlu olmaya, huzurlu olmaya sizin de hakkınız var diye düşünüyorum. Yanlış mıyım ?
5.0
100% (2)