Kadınlar erkeklerin güçlü yanlarına hayran olurlar, zayıf yanlarını severler. beatrice brown
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri

İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE: İNSAN OLMANIN KARMAŞIK GERÇEĞİ

Yorum

İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE: İNSAN OLMANIN KARMAŞIK GERÇEĞİ

10

Yorum

28

Beğeni

0,0

Puan

437

Okunma

Okuduğunuz yazı 8.6.2025 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE: İNSAN OLMANIN KARMAŞIK GERÇEĞİ

İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE: İNSAN OLMANIN KARMAŞIK GERÇEĞİ

_____

İnsanlık tarihinin en eski ve en karmaşık sorusu:
“İyi kimdir, kötü kimdir?”

Bu soru, yalnızca bir yargı cümlesi değil;
bazen içimizden geçirdiğimiz bir düşünce,
bazen sokakta yanından geçip gittiğimiz bir yüz,
bazen aynada gördüğümüz gözlerdir.

Çünkü her birimizde hem iyilik hem kötülük vardır.
Kimi zaman iyi niyetle yanlış yaparız.
Kimi zaman yanlış yolda iyi bir durak oluruz.

Peki, “iyi” ve “kötü” nasıl tanımlanabilir?
Bu iki kavram neye göre ayrılır?
Kim doğru, kim eğri?
Kim karar verir?
Kim tartar bizi?

Hiçbirimiz kötü değiliz…
Hiçbirimiz masum da değiliz…
Ama bu ikisi arasında, o incecik, kırılgan çizgide yitip gidenleriz biz.

Kim bilir? Belki de insan olmak, o çizgide yürümek demekmiş. Her adımda biraz düşmek, biraz yıkılmak, sonra yeniden kalkıp hayata direnen o nafile güç.

Ne doğru, ne yanlış…
Ne günah, ne erdem…
Bunlar, başkalarının bize giydirdiği elbiseler.
Ruhumuzun çıplaklığını örtemeyen, soğuk ve yabancı kumaşlar.
Koskocaman profesörün ellerinde, bir kadının yüzü paramparça olurken, o kadın susar…
Susar, çünkü bilmez nerede yıkılır insan, nerede tutunur hayata.

Ve tinerci Adem, enkaz altında kalan çocuklara uzanan elleriyle, sessizce hayatı kutsarken, kim bilir kaç defa kırılmıştır, kaç defa unutmuştur kendini?

Din adamı, cebine koyduğu parayla, gözyaşlarını aldatırken, o hayat kadını böbreğini verirken sessizce ölüme yakar canını.

Modern yaşamın karmaşasında, bu iki kavram net çizgilerle ayrılmaz.
Saygın bir profesör evde şiddet uygulayabilir.
Yoksul bir bağımlı, bir çocuğun hayatını kurtarabilir.
Görünüş, rol, unvan , çoğu zaman yalnızca bir maskedir.

Bunu gördüğümde içimden hep şöyle derim:

“Kimin duası Tanrı’ya daha yakındır?”
“Kim insanlığa daha çok yakındır?”
“İbadet mi iyilik doğurur, yoksa acıya dokunmak mı?”

Çoğu zaman bir hayat kadınından öğreniriz merhameti,
bir sokak çocuğundan duyarsın adaleti,
bir yaşlı kadının elindeki çatlaktan görürsün vakarı.

Toplumun “günah” dediği bir kadın,
çöp karıştıran kedilere kabanını serer geceleri.
Maaşı yüklü biri, komşusunun soğukta donmasına göz yumar.
Hangisi daha iyi?

Bu örnekler yalnızca tesadüf değil.
İnsanın doğası; çelişkilerle, katmanlarla dolu.
İçimizde bir çocuk kalıyor bazen, ağlamak istiyor ama susuyor.
İçimizde bir yetişkin büyüyor, adalet istiyor ama korkuyor.

İnsan bu:
Hem affeder, hem yargılar.
Hem sever, hem kıskanır.
Hem ağlar, hem utanır.

Ve tüm bu karmaşanın ortasında, “ahlak” dediğimiz şey ortaya çıkar.
Ama ahlak da evrensel değil, tek bir milletten, dinden, kültürden ibaret değil.
Bir toplumda övgü olan, bir diğerinde ayıp sayılabilir.

O zaman şöyle soruyorum kendi kendime:
“İyi kim?”
“İyi olan bizden mi, yoksa tanımadığımızdan mı?”
“İyiliğin ölçüsü, tanıklık mı, yoksa yüreğin tanıklığı mı?”

Düşünüyorum da...
Belki de insanın en büyük ölçütü empati.
Başkası acı çekerken gözünü kaçırmamak,
ağlayan bir çocuğun başına dokunacak kadar cesur olmak,
ve en çok da…
başkasının düştüğü çukura, kendi yüreğini indirebilmek.

Yani “iyi olmak” süslü bir kavram değil,
Bir çayın demlenmesini beklemek kadar sabırlı olmak,
Birinin sessizliğini anlamaya çalışmak kadar dikkatli olmak…

Çünkü iyi insan olmak, büyük işler yapmakla ilgili değil.
Küçük kötülüklere bulaşmamayı seçmekle ilgili.

İnançlarımız, ailemiz, eğitimimiz, yaşadıklarımız…
Bunların hepsi içimizdeki iyiliği ve kötülüğü yoğurur.
Ama günün sonunda vicdan denilen o sessiz terazideyiz.
Ve herkes yalnızca kendi yüreğine hesap verir.

İnsanı tanımak, onun içindeki karanlığı da sevebilmekle başlar.
Yargılamadan bakmak, görmeye çalışmak, anlamaya niyet etmek…
İnsan olmanın asıl hali belki de budur:
Anlamaya çalışmak. Sabırla.

İşte insanlık…
İçinde binlerce hikaye, binlerce çelişki. Derisi siyah, beyaz, kahverengi, inancı farklı, dili farklı ama aynı dünyada aynı yıldızların altında, yalnız ve kimsesiz.

Kim doğduğu yeri seçebilir ki?
Ya da ailesini? Biz, rüzgârın sürüklediği yapraklar gibiyiz, nereye düşerse orada yanarız. Ama insan yine de umut eder. Gözlerinde beliren o son ışığı arar, kendi karanlığında kaybolurken bile.

Biz, kendi ellerimizle ördüğümüz o karmaşık ağlarda kendi kendimize kurduğumuz hapislerde, hem mahkûm, hem gardiyanız.
Ve her gece, kendi ruhumuzun ağıtını yakarız. Bazen sessizce, bazen haykırarak.
Çünkü insan olmak, acıyla yoğrulan bir ağıt demekmiş.

Sonuçta hiçbirimiz bütünüyle iyi ya da kötü değiliz.
Hepimiz insanız.
Eksik, çelişkili, bazen hatalı ama çoğu zaman niyetli.
Niyetle yaşamak, niyetle düzeltmek…

İnsan olmanın yolu;
acıdan ders çıkarmak,
karanlığını fark edip aydınlığa yönelmek,
kendine bile acımasız davranmaktan vazgeçmek.

Belki o zaman iyiliğin ne olduğunu unutmamaya başlarız.
Belki o zaman, başkasının hayatını kendi hayatımız kadar önemseriz.
Ve belki de, asıl “iyi insan” olmak,
bir unvan, bir davranış ya da bir etiket değil…
bir duruş meselesidir.

Hoşgörüyle, empatiyle ve vicdanla yürüyen bir duruş.
Ve belki de, bu ağıtı anlamak için önce kendimize acımamız gerekirmiş.

Peri Feride ÖZBİLGE
08.06.2025


☕️🌿💜

Yazımı güne seçen seçki kuruluna ve okuyan değer veren dostlara canı gönülden teşekkürü borç bilirim . Umuda ve dostluğa çıksın yolunuz ...
Hüzünlerden uzak dursun gönül yurdunuz ve kıymet bilenlere emanet yüreğiniz..

En kalbi teşekkürlerimle..

Bin selâm olsunn kıymetli yüreklerinize .


Sonsuz saygılarımla..☕️🌿💜

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
İyi ve kötü üzerine: insan olmanın karmaşık gerÇeği Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İyi ve kötü üzerine: insan olmanın karmaşık gerÇeği yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İYİ VE KÖTÜ ÜZERİNE: İNSAN OLMANIN KARMAŞIK GERÇEĞİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Aren-
Aren-, @aren-
9.6.2025 23:27:29
''İyi ve kötü'' Derinlere girmeden nasıl anlatılabilir? Göreceli olsa da genel manada evrensel baktığımızda: İyi, paylaşmak; sevgiyi, yemeği, bilgiyi; kötü; zarar vermek, hoşlanılmayanı yapmak, acı çektirmek...

İyi insan: Kamil olabilme çabasındadır, görmeyen ama incitmeden gösterendir.
Kötü insan: Gören ve gösterirken incitendir.

En kötü olan kibir (ego) bunu törpüleyemedikten sonra iyilik dahi züldür. Zira ilk fırsatta başa kalkılır. Echo'nun hikayesinde nergiz'e dönüşün serüveni neydi? Kendine aşık olmak, kendini beğenmekti...

Bu konu o kadar uzun ki kaç sayfa yazsak sığdırılır bilmiyorum...
Kısaca içimizde Habil'i beslersek iyi, Kabil2i beslersek kötüyüz...

Hayırlı bayramlar selam ve saygıyla. Tebrik ederim güzel paylaşımdı...
İbrahim Kurt
İbrahim Kurt, @ibrahimkurt
9.6.2025 20:15:34
dava insan ve insanlık davası ise tam mevsimidir tam kutluyorum bu güzel çalışmayı
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
9.6.2025 18:22:29
Yazı, duygusal derinlik, kişisel deneyim aktarımı ve özgün anlatım barındırıyor.

Tebrik ediyorum gün seckinizi

Nicelerine

Sevgilerimle arkadaşım.
Etkili Yorum
UFFUK
UFFUK, @uffuk
9.6.2025 10:44:29
İnsan olmak, başkasının yarasına kendi içimizden bir yankı bulabilmektir. Hoşgörü, empati ve vicdan; sadece başkasını değil, kendimizi de bağışlamanın yollarıdır. Bazen en derin ağıt, kendi içimizde bastırdığımız sessiz çığlıktır. Belki de başkalarının acısını anlayabilmek için, önce kendi kırgınlıklarımızla yüzleşmemiz gerekir.
Güney
Güney, @issiz-siir
9.6.2025 10:08:28
Oldukça güzel ve anlamlı bu yazı verdiği mesajlar iyi dilekler ile herkesin ihtiyaç duyduğu hususları hatırlatıyor bize. Umarım her Hasan okumalı bu yazıyı ☺🙂 Tebrik ederim. Kaleminize sağlık.
Sabri Amaç
Sabri Amaç, @muptelasair
9.6.2025 05:04:05
vicdan denilen o sessiz terazideyiz.
Ve herkes yalnızca kendi yüreğine hesap verir.

Geniş kapsamlı ve vicdani duygulara hitap eden kıymetli yazınız için teşekkür ederim
Etkili Yorum
neneh.
neneh., @neneh-
9.6.2025 01:04:09
Anlamlıydı.Geniş spektrumlu bir yazı.İlgiyle okuduk.Dünya güllük - gülistanlık değil zaten .İyi ile kötünün mücadelesi.İyilik ve kötülük eylem aslında.Eyleme taraf olanın, eyleme maruz bıraktığına hissettirdiği ve düşürdüğü durum iyi ve kötüyü tanımlıyor.

" İbadet mi iyilik doğurur, yoksa acıya dokunmak mı?”

Sorusuna gelince; acıya dokunmak da bir ibadettir.İbadet çok çeşitlidir.Niyet önemlidir bir şeyin iyi ve kötü olduğunun nitelendirilmesi de.Fayda sağlıyorsa iyilik,zarar veriyorsa kötülük olarak nitelendiriliyor.Fayda ve maliyet kuramı da devrede.

İyi yada kötü insan olmak bir duruş meselesi .Vicdan nihai devrede değerlendirir.İnsan empati yapsın ama asla kendine acımasın.Kendine acıyan insan kırılgan olur.Bu kırılganlığı karşısındakine de yansır.Her insanın ruh hali farklı.İyilik da kötülük de aslında maruz kalana göreceli bir kavram.İki tarafın da niyeti önemli.Sağladığı fayda ve zarar da önemli.A laşılabilirlik de önemli .Hassas yürekten dökülen muhteşem incilerdi her bir cümle .Kutluyorum.Sağlıcakla.Saygıyla.
Etkili Yorum
Fikri Kalem Hasan
Fikri Kalem Hasan, @fikrikalemhasan
8.6.2025 04:19:30
Saygıdeğer Peri Hanım,
Merhaba..

İnsanlığın bin yıllık sorusunu bu denli zarif, bu kadar yürek yakan bir berraklıkla anlatmak... Bu bir kalemin değil, hakikatin içinden damlayan bir ruhun işidir.
Her cümlesi ayna, her paragrafı vicdan gibi...
Okudukça anladım: İyi olmak büyük sözlerle değil, sessizce tutulan ellerle başlıyormuş.

Böylesine derin bir yazıya uzun bir yorum yazmak, söyleneni gölgelemek olurdu.
En içten, en derin halimle ancak bu kadarını yazabiliyorum.

Yüreğinize, kaleminize sağlık...
Bayramınız mübarek olsun.
Saygı ve selamla,
Hasan🌿
serdarascioglu
serdarascioglu, @serdarascioglu
8.6.2025 00:42:52
çok güzel bir yazı okudum..çok harika...fakat biraz daha kısa olabilirdi....saygılar .
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL