6
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
354
Okunma


Doğunun evliyaları var, batının filozofları.
Doğunun hikmeti var, batının felsefesi.
“Felsefe bulmayanların, hikmet bulmuşların düşüncesidir.”
Evliyalar sakin tabiatlı, her türlü dünyevi endişeden arınmış, ayakları yerde olsa da gökte dolaşan ruh tababetinin mütehassısları. En alelâde görünümlü sözde dahi harikalar yaratan simyanın sahipleri.
Filozofların akılları karışık. Her filozof bir öncekini tekziple kaim. Her veli öncekini tasdikle meşhur.
Filozof, çareler üretmeye çalışan işçi. Veli, gökten alan çareleri.
Filozofun şüpheleri vardır. Onun mesleği şüphedir zaten. Bu yüzden ona başvuran şüpheler kuşanır. Veli, mutmaindir. Tatminin de ne falanca ideolojiden, ne filanca fikirden, şüpheden gelmeyeceğini bilir. Onun andığı biri, anarak anıldığı bir yer vardır. O, mücerred inanışla, harfsiz, kelimesiz düşünüşle ulvi fırında pişmiş yüce fikri bulmuştur.
Felsefe, ütopik ülkenin pratiği olmayan kanunu.
Filozof, ütopya cumhurbaşkanı.
Veli, hayatın her nakışında iz bırakan medeniyetin banisi.
Veli, tarlada çapa yapan. Veli, meydanda kılıç sallayan. Veli, demir körükleyen. Veli, hamallık yapan. Veli, dükkan işleten.
Filozof, hakikat kapısında elleri birbirine sarılı, beyninde afyon hülyaları, üşüyen mecnun.
Felsefe kâl ilmi.
Tasavvuf hal.
Dil tutulur, akıl şaşar, kala kala hal kalır ortada.
Farâbi’nin "el-Medinetül Fâzılâs"sı rafları süsleyen ve toz tutan raflarda. Satır arası gidiş geliş.
Gazâli’nin ’İhyâ’sı sadırlarda yankı. Şuurlarda diriliş. Gazâli, yamalı elbiseler içinde, elinde abdest ibriği, yokluğun saltanatını kuran derviş. Ama aynı Gazâli, ilmi şarkı garbı tutan.
Yaşamak ve düşlemek. Veyahut düşleyip yaşamak yada yaşayarak düşlemek arasındaki keskin fark.
Felsefe: Dediğime bak, yaptığıma bakma perspektifi. Filozof: Yaşantısı sözlerini yalanlayan vâiz.
Veli, yaşantısında en ufak bir sapmada sözlerine itibar edilmeyecek yücelik kanununun müntesibi.
Felsefe, hikmetler okyanusunda suyun kırşına odaklanan, inci mercana taş muamelesi yapıp, cüz’ü küllileştiren, küllü cüz mesabesine indirgeyen, akıl merkebine bineceğine kendini ona binek yapan menâfiler ilmi.
Üstad Necip Fazıl’ın deyimiyle: "Felsefenin tek doğru yanı her sonrakinin öncekini yalanlamasıdır."
Kabaca ve sağa sola girmeden demek istenirse: En üstün görünümlü filozofun intihası, en düşük görünümlü velinin ibtidasıdır.
Filozofun ulaştığı son yer, velinin kademinin altıdır.
Bu söylem çok radikal gözükebilir. Bence daha da radikal olmalıdır. Bazen köktenci olmak, meseleyi kökten halleder.
5.0
100% (3)