0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
79
Okunma
Başkomiser Nevzat
Bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur
Epktetos
Çünkü vahşet zamansızdı
Ahmet Ümit
Başkomiser Nevzat hayatı eşinin ve kızının ölümünden sonra uçsuz bucaksız bir kum denizi bir çöl gibiydi tüm kokusu giden tek bir çiçeğin açmadığı bir bahçeye benziyordu akşamları yalnız kaldığında bana koymaz diyerek tüm acısını bir 35 lik rakıya gömer fotoğraflarını karşısına koyarak tüm mesaisini ölen kızı ile karısına anlatırdı o akşamın sessizliğinde cep telefonunu kaldırdığında arayan Aliydi İstanbul ağvada meydana gelen heyelan yıllar önce işlenen bir cinayeti tekrar gün yüzüne çıkarıyordu o gün yürüdüğümüz yollar ve sahip olduğumuz organlar şahitti cinayet anına ve tüm organlarımız işlenen suça hem tanık hem şahittir Nevzatın altında parçalarını elleriyle topladığı 68 model bir serçe vardı olay yerine vardığında Nevzatın yardımcısı Ali çürüyen kafatasını inceliyordu başkomiserim dedi ceset çürümüş ve iskelet haline gelmiş ve beyine arkadan ateş edilmiş diyerek mermi çekirdeğini başkomiser Nevzata uzattı iyice çekirdeği inceleyen Nevzat yerdeki maktüle baktı eti çürüyen sadece kemikleri gözüken ölü cinayeti çözün hikayemi anlatın der gibiydi acaba ne hikayesi vardı
Cinayet işlemenin belli bir saati yoktu. Çünkü vahşet zamansızdı..
Ahmet Ümit
Köye girerken yağmur rahmet olarak iniyordu yeryüzüne yardımcım Ali kahveye girelim başkomiserim bırak Ali dedim yağmur olsun insin tepemize bizi ancak bu yağmur temizler Muhtar demli bir çay çekti eee başkomiser olunca hürmet görmemek eldemidir bakalım Alim emekli olduğumuzda gene tavşan kanı çay demleyip önümüze koyan olacak mı devlet kademesinde yaygın bir davranıştı bir talimat olmamasına rağmen yüksek mevkiden biri gelirse alttakiler makamlarını ona sunarlardı kısaca Alim ye kürküm ye makam her yerde saygı görür Ali biz köy yolundaki cinayeti çözmeye çalışsak ta muhtar farklı dosyalar çıkardı çözülmeyen nice dosya başkomiserim dedi dünyanın en medeni ülkesinde insanın olduğu her yerde anlaşmazlık yaşanır insanın olduğu her yerde mutlaka bir bela vardır diyerek köyde işlenen cinayetleri anlattı bu kadar cinayet bu kadar günah ve sürekli işlenen riyakârlıklar ile kıyamet yakındır Allah Tealâ tutanla yıkayacak dünyayı diyerek çayına iki şeker attı birini kırdı kıtlama yaparak çayını afiyetsiz şekilde yudumladı
İnsanlar yaptıkları işledikleri cinayetler ile dünyanın rengini kirletmeye devam ediyor
Bu kadar mı çürüdü bu toplum, bu kadar mı kepaze olduk ya…”
Yırtıcı Kuşlar Zamanı Ahmet Ümit
Bazen bir cinayetin çözülmesi yıllar alır bazende dosyalar sonuçsuz çözümsüz öylece ansızın yukarıdan gelen emirle rafa kaldırılır Nevzat Başkomiser in baş yardımcısı Ali başkomisere bor gazete haberi ile gelerek eşinin ve kızını düşünen Nevzatı o tatlı ölüm uykusundan uyandırdı acaba şimdi nerede olmak istiyordu Nevzat Ali dedi oğlum şimdi cennette bir kuş olmak yada ne bilim Nahl süresindeki arı olup evladımın mezarına konmak vardı hangi baba yada evladının mezarında bir çiçek olmak istemezdiki yada ne bilim o mezara dökülen bir su Komiserim belkide unutmak en iyisidir hem amirim sizin çocuklarınızın öldürenlerden intikam almak belkide en iyisidir insanlar çürüdü ve toplum kepaze oldu amirim diyerek Nevzata bir haber gösterdi uyuşturcuya tutsak olan genç bir çocuk anne ve babasından gerekli yardımı göremeyince bir çatalla anne ve babasını katlederek sonrada kendi boğazına çatalı saplayarak vahşi bir cinayet işlemişti Başkomiser Nevzat suç onların değil Ali siyasetçilerin büyüklerin bakan beylerin uyuşturucu ile savaşın diyerek millete gaz verdikten sonra yer altı dünyası ile binlerce fotoğraf çektirirseniz daha çok cinayet işlenmeye devam eder ve tüm davalar çözülmeden kapatılır
Başkomiser Nevzat o uğursuz günü düşündü Güzide ile Aysun dedi Ali teşkilatta hiç bir meslektaşıma kötülük etmedim ancak kirli duzana çomak sokmaktanda geri durmadık ve onlar benim cezamı ödediler Ali dedi Başkomiserim suç işleyen polisse ilk cezamızı kendimize vermeli hırsızlık yapan kızım dahi olsa elini keserdim diyen efendimiz SAV gibi suçu işleyen oğlumuz dahi olsa cezasını kestik tüm suçumuz işleyen kirli tezgaha dur demekti Ali o günden itibaren yanımda olmasan bilmemki ne yapardın aynı ismin gibisin peygamberimiz Hz Aliye yerime geç dedi o da ölümü göze olarak o yatağa yattı işte öyle bir Yiğitti Ali bugün sende benim oğlum evladımsın yani sana canımı teslim kendi canını bırakır kendi canını feda edersin işte böyle Ali bizi bir polisi operasyonda koruyan sırtını dayayacağı bir duvardır dosttur sen ise dost değil evlatsın Ali eyvallah başkomiserim dedi Ali Ali bilirmisin gerçek aşk nedir kafanız karmakarışık ta olsa entrikanın göbeğinde tehlike kapınızı çalacak olsa bunlara aldırmaz ucunda ölüm de olsa ruhunuzu sevdiğinizin emrine verirsiniz aşk o dur ki başkalarının fikri önemli değildir benim için önemli olan senin düşüncendir diyerek seven sevileni onurlandırır
Bir kere sınırı aşan için artık sınır yoktur."
Ahmet ümit
Başkomiser Nevzat eşinin ve unutmak için artık kendisini iyice Alkolün tuzağına kaptırmaktaydı sınırı aşan bir kez lezzet alsın o hatayı sürekli işler işte dert için alkol komasına girenlerin en büyük derdi buydu bir anlık sarhoşluğun verdiği o keyifle her şeyi unuttuk zannediyorlardı oysaki her gece bir kabus gibi çökerdi o eşinin ve kızının ölümü Nevzatın rüyasına sene tam olarak Ankaranın ayaza kestiği karlı bir kış akşamıydı uyuşturucu şebekesine diz çöktüren Nevzat biraz soluk almak için kendisini Ankaraya atmıştıki teşkilattaki ihanet çemberi dur durak demeden amansız bir takipteydi kendisinden kurtulmak isteyen bazı puştlar onun siyah serceşine tertibat aldılar ancak aksilik o ya arabanın kapısını o gün eşi ile 7 yaşındaki çocuğu açacak Cenabı Hak Nevzatı dünyada bırakacak eşi ile o masum çocuğu cennetine davet edecekti işte bu günler bir babanın en zor günleri idi haksızlıkla mücadelenin sonu iki kayıp hangi baba sessiz kalabilirdiki böyle bir vahşete o da sessiz kalamadı iz sürdü katil bir polisin izini buldu ve Turgay Nacarın beynine tek kurşun sıktığı zaman o baba yadigarı Smith wessonu ile dilinden şu kelimeler döküldü Nevzatın
Unutmak iyileştirmez, unutmak öldürür
İnsanlar insan olmayı unuttu
Ahmet Ümit
İşte o yıllarda başkomiserimizin unutmak için Alkol komasına girdiği yıllardı peki onu bu komadan kim çıkaracaktır ben Alidenim Ali bendendir kim beni severse Aliyide sever o benim evladım dediği Ali ve Can Yücel in ne kadar yalansız yaşarsak diyerek onu tekrardan eşi yerine koyduğu o kum kapı meyhanelerinin en güzel kadını Evegenia hislerini kaybetmeyen insanlar için yaşam devam ediyor demektir işte Nevzatı da ölüm uykusundan kızı yerine koyduğu Azez karısı yerine koyduğu dostu Evegenia ve oğlum dediği Ali kurtaracaktı o gün Alkol tedavisi biten Nevzatı Evegenia yalnız bırakmamış taburcu edecekti Evegenia mutlulukla baktı Nevzata Nevzatimu dedi gözün eskisi gibi ilgiyle bakıyor yüzün eski rengine kavuştu bak paylaşınca daha güzel oluyor insan kendini daha rahat hissediyor değil mi beni istediğin için teşekkür ederim dedi ve devam etti bu kadar kötülük ancak tufanla yok olur desede insanlar hiç bir ölümden ibret almadan yaşama devam ediyordu insan barbarlık dönemine geri dönmüştü ahlaksızlık cehalet bütün kötülüklerin temeliydi kimse sahip olduklarımı nasıl kazandım diye sormuyor güç din siyaset her kapıyı açıyordu cahiller baş tacıydı
Acımasız dünya insanları da acımasız yapar
Ahmet Ümit
Kerpeten darko insanları kerpetenle hadım eden acımasız bir caniydi Nevzat ise işi böyle katillerle uğraşmak olmuştu bu katillere aman vermeyen dik duruşu çoğu zaman başını emniyet teşkilatı ile başını belaya soksada yasayı yıkan ve yasa tanımayan kendi koyduğu kanunu çizenler kendi oğlunuz kızınız dahi olsa hesap vermeliydi yiğit o dur ki ilk cezayı her zaman kendisine verir ilk önce kendi elini keser di TC vatandaşlığının dolarla satıldığı o günlerde darko avukatları ile çoktan Nevzatın izini sürmeye başlamıştı bile Evegenia sordu Nevzata Bu kadar mı çürüdü bu toplum, bu kadar mı kepaze olduk ya…”dedi ve Nevzat cevapladı bu kadar çürümüş olsak bakan beylerin mafya ile fotoğrafı çıkarmı İstanbulun ortasında işlenen linçler cinayetler emniyete alınıp salıverilen katiller İhanetin en kötü yanı, sadık insanlara duyduğumuz güveni de yok etmesidir.”dediği anda Nevzatın o 68 serçe model arabasına tam
5 el ateş açıldı İstanbulun karlı kış akşamında araba acı bir fren yaptı nerede ise lastiğin haykırışı 2 km den duyulurdu Nevzat direksiyona hakim olamamış ve bir ağaca çarpmak zorunda kalmıştı Evegenianın başı direksiyondaydı son sözü şu olmuştu Yüzünde Kan var Nevzat
Bazı insanlar bize iyi gelir; gülüşleri dünyamızı aydınlatır, sesleri içimizi ısıtır, bakışları yaşama sevinci verir. Bazı insanlar şifadır..
Ahmet Ümit
İşte yine kabuslu bir gün ve geçmez saatler başlıyordu Nevzat için tam unutup yeni bir hayata başlayacağım derken yeniden ve hiç durmadan üzerine kurşun yağdırıyorlardı demekki boşuna değildi o ataların büyüklerin sözleri doğrular iyiler her zaman bir bedel ödemeliydi peki bu sefer bedeli kim ödeyecekti insanın en yakınları ile sınanması ne zaman bitecekti diye sordu kendine ve başı direksiyona düşen evegenia hanımmı ödeyecekti Nevzatın dürüstlüğünün bedelini Nevzat eline aldı baba yadigarı smith wessonu Ölümden daha korkunç şeyler var hayatta…diyerek Allah ne verdi ise kendinden emin adımlarla yürüdü düşman üzerine kurşun ata ata biter diyerek her bir kurşun attığında o darco denen köpeğin bir adamını deliriyordu son mermi bitene son düşman ölene kadar ihanete tüm puştluklara yozlaşan siyasete diyerek mermi yağdırıyordu sokakta 3 azılı adamı bir leşe çevirmeyi başarmıştı katiller yolun sonuna gelirken Nevzatta o yolun hisseder gibi oldu şehadet getirdi son nefeste ve aklına ona iyi gelen gülüşleri dünyayı aydınlatan sesleri içimizi ısıtan bakışları yaşama sevinci veren şifa kaynağı insanları getirdi aklına onların yanına varabilecekmiyim diyerek gözlerini tatlı bir uykuya kapadı işte katiller böyleydi onlar en çok sevdiklerinizi alırdı ellerinizden
O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar.
(Zuhruf, 43/67)
Her insanın bir yardımcısı olurdu mutlaka o yardımcı seni iyiliğe teşvik eder ve sana doğruyu söyleyerek seni yanlıştan geri çevirir ve yeri geldiğinde senin elbiselerini giyerek canım sana feda olsun diyerek ölüm uykusuna yatardı işte Nevzat için Ali bu demekti o gün Zülfikar kılıcı gibi barettasını çıkarmamış olsaydı Ali komiser belkide Nevzat başkomiser şu anda hastane yerine ecel ile buluşacak belkide kızı ile karısına kavuşmuş olacaktı Ali başkomiserim acaba size iyilik mi ettim çünkü ölüm bir kavuşma olacaksa hakkım var mı sevdiklerinizle araya girmeye diye sordu komadaki başkomiserine her insanın bir nefis muhasebesi vardı Nevzat şimdi o Araf denen sınır bölgesindeydi bir adım daha atsa sanki yıllardır özlemini çektiği karısı ile kızının elini tutabilecekti sordu kendine dürüstlük acaba kötümüdür diye çünkü her dürüst insanın düşmanı çok olur en yakın dostunuzun menfaatine dokunun ilk taşı size o atar ve araya menfaat girdiği zaman O gün dostlar birbirine düşman olurlar Nevzat nice hayvanla karşılaşmıştı psikopotlarla mücadele etmişti ve kendine en güvendiği anda acımasız hayvanlar sevdiklerine saldırıp yok etmişti
Demek ki ne kadar güçlü olursak olalım , hepimizin desteğe ihtiyacı vardı
Ahmet Ümit
Hayatta mutlaka herkesin birilerine vermiş olduğu söz vardır insanlar bu sözlerini yerine getirmeye özen ve gayret göstermelidir sözüne gayret gösteren o sözü yerine getirmiş sayılır sana olan sözümü tuttum dedi Nevzat cenneteki kızı Aysun ile güzine oysaki Türkiyede işlenen binlerce cinayete hem seyirci hem işleyen ortaktır Yeşil ışık düz ise komadaki hasta ahirete intikal eder ancak çizgi eğri ise hastanın hayata dönme ümidi vardır daima Ali komadaki başkomiserine baktı sevdiği kriminoloğumuz çalışmaktan bir türlü evlenmeye fırsat bulamadığı zeynepin elini tuttu gözünün içine bakarak şunları söyledi Zeynebim Millet birbirini katledip linç etmekten birbirini sevmeyi unuttu Zeynep komiserim dedi elini sıkarak devletimiz iktidarlar tarafından yönetilir eğer iktidar adaletli dürüst çalışırsa şefkat merhamet gayret ve azimle çalışırsa o devlet baş tacı olur ayakta kalır ancak adalet ayak altına alınır doğrular susturulur masum olanlar içeri atılırsa o devlet iktidarın oyuncağı olur ve o devlet yok olur eğer bir devleti Yusuf ehli değil firavun ehli yönetirse o devlete devlet demem ben dedi peki Nevzat bu kadar illet in derdin içine adaleti getirip sistemi güzelleştirecekmiydi onu dünyada bekleyenler var iken o hangi tarafa gitmeyi tercih edecekti