0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
511
Okunma

Silifke… Dağla ovanın kucaklaştığı, tarihle kültürün iç içe geçtiği bir sevda yurdudur. Toroslar’ın gölgesinde büyüyen kekik kokulu yaylaları, taş duvarlı evleri, bereketli toprakları ve asırlık gelenekleriyle yalnızca bir coğrafya değil; bir yaşam biçimidir.
Silifke, sazın teline sinmiş Karacaoğlan nefesiyle konuşur. Kaval sesidir sabah ezanı, keşkek tenceresinden yükselen buhar, birliğin ve kardeşliğin dumanıdır. Kaşık sesleri yalnızca bir oyun değil; köklere tutunmuş kültürel bir hafızadır. Ham çökelek böreğinde alın teri vardır, andız pekmezinde dağların şifası, batırıkta ise Toroslar’dan Akdeniz’e uzanan lezzetin izleri…
Kıl çadırda tüten dumanın adıdır Silifke,
Ovalarında meleyen kuzuların sesidir.
Tarihi oyalarında ilmek ilmek işlenen ninelerin gözüdür,
Yayık ayranının serinliğinde, yoğurtla yenen balın tadıdır.
Bu şehirde nazlı bir yörük kızı gibi süzülür zaman.
Gümüş kemerle kuşanmış, oyalı yazmalarla donanmış kadınların gölgesinde bin yıllık destanlar yaşar.
Silifke, yalnızca bir yer değil; gönüllerde yankılanan bir değer, geçmişten geleceğe akan kültürel bir nehir,
yürekle anılan bir memleket şiiridir.
Ve aşağıda yer alan dizeler…
Bu değeri yalnız anlatmıyor; yaşatıyor.
Her mısrasında bir tarih, her kelimesinde bir sevda, her kıtasında bir halk gizli…
Çünkü Silifke, sadece yaşanmaz…
Silifke, hissedilir.
Remziye ÇELİK
Silifke’tii anlatan O Şiir
Gönül Kâbe’mde Duamsın Sen, Silifke’m
Âşık susmaz, turnam çağırır seni,
Saz döşünde oynar kekliğin,
Nar tanesi düşer toprağa terin,
Gönül Kâbe’mde duamsın, Silifke’m.
Bastığı yeri titretir Torosların efesi,
Yiğidin harman yeridir, gönül kalesi.
Yörüğün damarında sevdasın,
Elinde taşıdığı meşalesin, Silifke’m.
Savrulur al yazma poyrazın dilinde,
Şalvarı rengârenk, oyası dizinde.
Gümüş kemer parlar ince belinde,
Yörük kızıdır o, nazlı Silifke’m.
Andız pekmezin şifadır dağların,
Böreklerin şahı ham çökelek, damak tadın.
Sepetlerin kraliçesi kırmızı çileğin,
Bağrında öz evlat beslersin, Silifke’m.
Tarihin sesi kaleden gelir,
Şenlik kurulur masada keşkeğin ziyafeti.
Batırığın tadı ulaşır yedi cihana,
Karacaoğlan’ın sazısın sen, Silifke’m.
Kaşıklar selam verir, eğilir toprağa,
Halayın gölgesi düşer dağdan ovaya.
Nazlı gelin gibi süzülür sekerek,
Sevdayla bağrına basarsın, Silifke’m.
Kaval çalar çoban yayla yolunda,
Al yazmalı yar süzülür kolunda.
Kıl çadırın gölgesi huzur verir yuvaya,
Kozasını ören kelebeğimsin, Silifke’m.
Dağlar baş göz eder sevdayı aşkla,
Bin yıllık gelenek yazıldı destanla.
Yüzyılların, sevabı, günahıyla,
Ana, baba, gardaş, evlatsın, Silifke’m.
Remziye ÇELİK
5.0
100% (1)