2
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
199
Okunma
...
Ve biz, o eşiğin kadınlarıyız.
Hayâ ile var olduk, ağırbaşlılıkla büyüdük.
Ama her suskunluğumuzu, her şiirimizi, her satırımızı fırsat sananlara bugün bir çift sözümüz var:
Biz şiir yazarız, siz aşk sanarsınız.
Biz selam veririz, siz umut sanarsınız.
Biz insan gibi davranırız, siz ilgilendik zannedersiniz.
Bir kadının edebini, nezaketini, duruşunu gölgede bırakacak kadar kendi cehaletine meftun bir bakışla bakarsınız.
Hayır, beyefendi. Hayır.
Bir kadın size cevap veriyorsa, bu sizi istemesinden değil, görgüsünden olabilir.
Bir kadın size gülümsüyorsa, bu âşık olmasından değil, insanca davranmasındandır.
Bir kadın şiir yazıyorsa, hayata döküyordur içini; size değil.
Profilinde evli yazan bir kadına aşk mektubu yazmak…
Onun yeminine, mahremine göz dikmek…
Bu özgüven değil; bu, haddini aşmaktır. Ve biz buna dur diyoruz.
Çünkü biz burada kendimiz için varız.
Kalemimiz kendimize, sözümüz içimize...
Ne gönlümüz size açık, ne yazılarımız size yazılmış.
Burası sizin gönül oyununuzun sahnesi değil. Biz figüran değiliz.
Kadınlar yorgun.
İş yerinde, evde, sokakta; bir de burada, dijital köşelerde sınanmak istemiyor artık.
Her şiiri bir sarkıntılığa, her sözü bir niyete çekmeye çalışan bu hoyratlık sona ermeli.
Edep, insanın en kıymetli süsüdür.
Ve biz o süsü başımızda taşırken,
Bizi sadece başkasının eşi değil, kendi başına bir insan olarak gören yüreklerle konuşuruz.
Kalbimiz açık olabilir, ama ahlâkımız da dimdik ayaktadır.
Şiirlerimizde sevmek varsa, önce saygı vardır.
Gönlümüzde yer olacaksa, oraya ancak niyeti tertemiz olanlar sığar.
Ve şunu da bilin artık:
Bir kadının varlığı, sizin bakış açınızla sınırlı değildir.
Bir kadın, bir erkeğin ilgisiyle var olmaz.
O, annedir, kardeştir, evlattır, dosttur, yoldaştır…
Ve çoğu zaman, bir başınalığın içindeki en büyük kalabalıktır.
Biz hayatı sırtlayanlarız.
Gece uykusuzluklarını, gündüz omuz ağrılarını,
“İyiyim” deyip geçiştirilen nice yangınları
tek başına taşıyanlarız.
Şimdi bizden korkanlar, aslında kendilerinden utanmalıdır.
Çünkü bir kadına haddini bildirmeye çalışanlar,
en başta kendi hadsizliğini ifşa eder.
Sadece beğeniyle değil, niyetle ölçülür insan.
Ve biz artık yalnızca güzel sözlere değil,
güzel niyetlere açığız.
Yalnız değiliz.
Sessiz değiliz.
Ve asla sınırınızı çizemeyeceğiniz kadar
kendimiziz.
Çünkü biz,
her kelimesiyle direnen,
her satırıyla sınır çizen,
her duruşuyla öğreten kadınlarız.
Ve bu yazı,
bugün susturulmak istenen her kadın adına
susmayacaktır.
"Bu yazı yalnızca bir kadının değil,
Haddini bilmeyenlere dur diyen tüm kadınların sesidir."
Peri Feride ÖZBİLGE
13.05.2025