1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
52
Okunma
Karga ve Yaşlı Kaplumbağa
(Bir Nankörlük Hikayesi)
Ormanın kenarında, küçük ama sevimli bir gölet vardı. Bu göletin hemen yanında, yaşlı ve bilge bir kaplumbağa yaşardı. Adı Topraktı. Toprak, sakinliğiyle, yardımseverliğiyle tüm hayvanlar tarafından tanınırdı.
Bir sonbahar sabahı, kaplumbağa göletin kenarında yürürken, kanadı kırılmış bir karga buldu. Karganın adı Zırtapoztu. Soğuk ve aç bir halde, yerde kıpırdayamadan yatıyordu.
— "Yardım edin... Lütfen..." diye inledi Zırtapoz.
Toprak, hiç düşünmeden onu sırtına aldı, yuvasına götürdü. Günlerce ona yiyecek taşıdı, kanadını sardı, onu sıcacık tuttu. Zırtapoz, her geçen gün iyileşiyor, kaplumbağanın sabrıyla hayat buluyordu.
Zırtapoz’un İyileşmesi
Aylar geçti, Zırtapoz’un kanadı tamamen iyileşti. Artık gökyüzüne çıkabilecek kadar güçlüydü. Toprak sabırla onun iyileşmesini beklemiş, karşılık beklemeden her türlü yardımı yapmıştı.
Zırtapoz ise iyileşir iyileşmez değişmeye başladı. Eskisi gibi minnettar davranmıyor, hatta bazı zamanlar kaplumbağayla alay ediyordu:
— "Senin gibi yavaş birine yıllarımı verdim! Neyse ki artık özgürüm!"
Toprak ona sadece gülümsedi:
— "Ben sana kalbimi açtım. Minnet değil, en azından saygı beklerdim."
Zırtapoz ise gülerek ormanın yüksek dallarına uçtu. Artık onun için sadece kendi çıkarı vardı. Diğer hayvanlara da Toprak’ı küçümseyerek anlatıyor, yardımseverliğini alay konusu yapıyordu.
Gerçek Ortaya Çıkar
Bir gün ormanda büyük bir yangın çıktı. Dumanlar gökyüzünü kaplamıştı. Hayvanlar can havliyle kaçışıyordu. Zırtapoz, bir ağacın tepesinde dumandan nefes alamaz hale geldi. Uçamıyordu, gözleri yaşla dolmuştu. Yardım edecek biri yoktu.
Tam o anda Toprak, ağır ağır ama kararlı adımlarla onun bulunduğu ağacın altına geldi. Diğer hayvanlar kaçarken o, eski dostunu orada bırakmak istememişti.
Zırtapoz, gözyaşları içinde fısıldadı:
— "Sen hâlâ... beni kurtarmaya mı geldin?"
Toprak başını kaldırıp sakince dedi:
— "Ben ne yaparsam yapayım, içimden geldiği gibi yaparım. Sen nankör oldun diye, ben kötü olamam."
Toprak onu sırtına alıp yangın alanından uzaklaştırdı.
Sonrası mı?
Zırtapoz o gün çok şey öğrendi. En çok da şu sözü:
“Besle kargayı, oysun gözünü.”
Ama bir şeyi daha öğrendi:
Gerçek iyilik, karşılık beklemeden yapılan iyiliktir. Ama nankörlük, insanı gökyüzünden yere düşürür.
5.0
100% (1)