Uyanık bir tek adam, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. s. carnot
turgaykurtulus
turgaykurtulus
VİP ÜYE

Kırık saatlerin arasında

Yorum

Kırık saatlerin arasında

( 3 kişi )

0

Yorum

7

Beğeni

5,0

Puan

75

Okunma

Kırık saatlerin arasında

Kırık saatlerin arasında

Bir sabah, zamanın tam ortasında uyanmış gibi hissetti.
Ne dünün yükü vardı omzunda, ne yarının telaşı.
Camdan sızan loş bir ışık, sanki sadece onun için gelmişti.
Hayat, bazen kırık bir saate benzerdi;
hep aynı dakikada durur, o anı sana ezberletirdi.
İşte o da o anın içinde sıkışıp kalmış gibiydi:
Ne tam kaybolmuş, ne de tam bulunmuştu.

Küçük bir kasabanın kenar mahallesinde,
yıkık dökük bir evin önünde oturuyordu kadın.
Adımlarını sessizce atan biri değildi o;
ama içindeki gürültüyü kimse duymuyordu.
Kollarını dizlerine sardı, başını eğdi.
Bir duvar saatinin tik takları gibi geçiyordu düşünceler kafasının içinde.
Sanki her tik bir “neden”di, her tak bir “keşke”.

Bir gün her şeyin anlamı olacaktı, diye düşündü,
ama o gün, hiçbir anlam taşımıyordu.
Anlam, çoğu zaman geriye dönüp baktığımızda ortaya çıkıyordu zaten.
O anda yaşadığımız şey, sadece bir boşluk hissiydi.
Bazen bir kelime kadar yalnız, bazen bir cümle kadar kalabalık...

Bir yabancı geldi o an.
Elinde, eski bir kitap.
“Bu senin,” dedi.
Kadın bakakaldı. “Ben böyle bir kitap yazmadım.”
Yabancı gülümsedi. “Ama yaşadın,” dedi.

Sayfaları çevirdi.
İlk sayfada şu cümle vardı:
“Korktuğun şey, sandığın kadar güçlü değil. Ama kaçtığın sürece seni yönetir.”
O an, göğsünün ortasında bir şey çatladı.
Kırılmak değildi bu.
Kırılmaktan yorulmuş bir şeyin, artık direnmekten vazgeçmesiydi.
Ve belki de tam orada başlıyordu iyileşmek.
İnşa etmek değil, yıkıntının içinde kalabilmek.
Durabilmek. Bakabilmek.
Ve en önemlisi: hissedebilmek.

Küçük bir çocuk geçti yolun karşısından.
Elinde bir yelkovan. Akrebi kayıptı.
“Zamanın yarısını buldum,” dedi neşeyle.
Kadın ilk kez gülümsedi.
Demek ki eksik olanla da yürünüyordu bu hayat.
Ve belki de tamam olmak değil, eksik parçaların arasında nefes almayı öğrenmekti mesele.

Gökyüzü griydi ama gri de bir renkti.
Her şeyin adı olmak zorunda değildi.
Her duygunun karşılığı yoktu sözlüklerde.
Bazı hisler sadece yaşanırdı, anlatılamazdı.

Kadın başını göğe kaldırdı.
İçinden geçen tek cümleydi:
“Beni kırdıkları yerden yeniden başladım.”
Ve işte o an, hayat bir adım daha atmıştı onunla birlikte.
Sessiz, ama derin.
Belirsiz, ama gerçek.
Ve belki de hayat dediğimiz şey,
her sabah yeniden doğmak için kırıldığımız gecelerin toplamıydı...

Turgay Kurtuluş

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Kırık saatlerin arasında Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırık saatlerin arasında yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırık saatlerin arasında yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL