Uyanık bir tek adam, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. s. carnot
Mehmet DEMİR
Mehmet DEMİR

Bize Kalanların Hikayesi

Yorum

Bize Kalanların Hikayesi

3

Yorum

10

Beğeni

0,0

Puan

166

Okunma

Bize Kalanların Hikayesi

Bize Kalanların Hikayesi

Zamanın kör testisinden geçip gelen bir sessizliğin içindeyiz, unutmayın ki kaybolan sadece bir nesil değil, aynı zamanda bir dengenin hafızası da heba ediliyor hemde hiç bir yere inat uğruna … Yiğit olanların bir çoğu çoktan toprağa karıştı, bizlere sadece adlarıyla anılan birer namları kaldı. Oysa bu coğrafyada artık nam sıfatı yaşayana değilde ölene yakışır oldu nasılsa. Yıllardır buralarda kanayan yaraların üstüne sadece camla bastırıldı yıllardır bu böyle. Artık gidenler gitti, kalanlar hep kesik ucuyla uğraştı hayatın demek bundan sonrada böyle devam edecek sonucunu çıkarmaz.
Düşünsenize kaderi kumara döndürdüler, dört zarla kazanılan bir hayat, şansa kalan köşe bucak bir neşe zeminine doğru çektiler çekebildikleri kadar...Artık bayramdan bayrama gelir oldu eş dost, neşe dersen o uzun süreden beri bayramı bile bizlere unutturdular. Yok öyle felek aldı, götürdü de bize de kalan ise gamın koynunda yaşamak zorunda bırakılan bir ömür…
Hayatının her yılını ak alnıyla akıtılan her bir damla terin, içine bir damla haram bulaşmamıştır biz bu hayatı sütü temiz insanların ellerinde büyüyerek öğrendik. Ama gel gör ki gül çoktan talan edildi, bize düşen ise dikenin acının izi oldu. Bize bu hayatta hep cennet vaat edildi, ama yazık ki biz hep cehennemin sınırında bekletildik. Onlar elmayı dişlerken bizler ise o gövdesi çatlamış ağaca sırt verdik.
Minnetin adı hep fukaraya yazıldı, sadakatin kefeni ise çoktan hazırdı. Tarık ise yıldızlara değil, o sisli yollara yön verdi artık.
Bakın yeşil arpa kayalarda tutunmaz oldu, selin götürdüğü yerde kumdan başka bir iz kalmadı.
O bir vakitler coşkuyla hakkı konuşanlar sustu birden bire sustular. Şimdi herkesin bir gönlü var, ama içinde ne olduğunu kimse bilmiyor. Çok bilenler hepten sustu, susmayanlar ise karanlıkta konuştu. Ebu Cehil gitti, ama onun izini sürenler kaldı geride dün karşısında olup bugün yanında duruyorlar. Rum el değiştirirken, ruh bizden çıktı.
Takvanın yoksulu olduk, İnanın ki cehalet bile artık kendini hikmet sanıyor. Bakın kimi camilerde fitneler konuşulurken, bilgi orayı çoktan terk etti ve pencereden atladı gitti. Ahmaklar bir araya gelip hep bir yanda birleşti, doğrular her zamanki gibi yalnız kaldı. Kaçaklar perde arkasında güreşti, mert olan düşmanını gözünden bile tanıyamadı artık.
Kediyle aslanın savaşı tersine döndü kedi eti yedi diyerek etten sorumlu olanın sorumluluğu gözardı edilemez, Yıllarca biz film izlerken bu milleti nasıl kaybettik. Eğer kesildi atın gem boynunda asılı kaldı. At gitti, meydan hepten boş kaldı.
Savaşacak bir okumuz yoktu ama sayımız çoktu ve ne çare ki sayılar sadece istatistikte kıymetliydi… Kurbanın yedi hissesi de hep başkalarına düştü bu hep böyleydi biz hem izledik, hem razı olduk.
Sanat desen tam manasıyla riyaya teslim oldu. Gördüğümüz rüyalar bile neredeyse vergiye tabi tutulacak ta Allaha’tan belgesi yok. İstikrar adına dedikleri ne varsa artık hepsi tükendi, yerini zam aldı. Oysa bu halk zamana bile sabretmeyi bilirdi.
Bir filozof edasıyla konuşan yabancı sesler, merhaba dostlarım, size günaydın dediğinde, bizim gözümüz, uykusuzluktan kan çanağı gibiydi. Kafes yine kapatıldı, yem yine onlara kaldı.
Sadakat bir köpeğin isyanında son buldu. Süt kesildi, it kendine bile düşman oldu. Bizse inandığımız için hala şükrü ağzımızdan düşürmeden dilimizde döndürüp duruyoruz.
Çünkü bize ne varsa onunla yetinmek öğretildi.
*
Mehmet Demir
14424

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bize kalanların hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bize kalanların hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Bize Kalanların Hikayesi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
14.4.2025 23:13:06
Mehmet Demir’in kaleminden dökülen bu satırlarda, sadece kaybolan bir nesil değil, bir dönemin, bir zihniyetin de kaybolan hafızası var. Zamanın acımasız testisinden geçip gelen sessizliğin içindeki kırık dökük anıların bizlere nasıl bir miras bırakacağına dair derin bir sorgulama var.

"Bize Kalanların Hikayesi"nde, sadece geçmişin hatıraları değil, aynı zamanda günümüzün, insanların ve toplumların ne kadar savrulmuş olduğunun izlerini de görüyorsunuz. Yazar, kaybolan değerlerin ardında sadece bir nesil değil, bir kültürün yavaşça eriyip gittiğini anlatıyor.

Bu yazı, yalnızca geçmişe dair bir hüzün değil, bir iç hesaplaşma ve geleceğe dair bir uyarı niteliğinde. Hem bireysel hem de toplumsal olarak içsel boşlukları ve kırılmaları derinlemesine ele alıyor. Edebiyatın, zamanın ve toplumun etkilerini bu kadar güçlü bir şekilde harmanlayan bir yazı, düşündürücü ve derinlikli.

Emeğinize sağlık, Mehmet Demir.


Delibal
İhalil
İhalil, @ihalil
14.4.2025 22:14:33
Etkili Yorum
İhalil
İhalil, @ihalil
14.4.2025 21:30:32
Selamün aleyküm sevgili Mehmet bey kardeşim hayırlı akşamlar
Yazınızı büyük bir keyifle üzülerek okudum çok efkarlandım zira yüzde yüz gerçekleri yazmışsınız.
Biz böyle değildik biz bize bu kadar yabancı değildik
Vallahi seyit Onbaşilarin Nene hatunların Fatih Sultan Mehmetlerin Yavuz Sultan Selimlerin Kanuni Sultan Suleymanların Selahaddini Eyyubilerin asil kemikleri sızlıyordur şimdi
Çünkü biz sap ile samanı At izi ile İt izini birbirine karıştıran bir millet olmuşuz.
Bu da beni çok üzüyor ve bana çok dokunuyor
2070 şiirim var yarisinindan fazlasının ana teması bu yazdıklarınızdir
Gün geçtikçe bizi biz yapan maddi manevi değerlerimizi kaybediyoruz bu da hiç hoşuma gitmiyor
41 yilik universite hocaligi yapıyorum gençlik yuzde seksen bitmiş.
Üzülmemek elde değil.
Bizi biz yapan kaybolan bu değerlerimizi yeniden yaşamak için elimden gelen her gayreti gösteriyorum.
Ama buna rağmen bazen karamsar oluyorum çünkü umut yok yok yok
Her şey gönlünce olsun Allah yar ve yardımcın olsun Allah bu yalancı cennet ülkemi yüzlerce kez binlerce görünen görünmeyen her türlü kaza ve belalardan musibetlerden korusun.




© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL