Uyanık bir tek adam, uyuyan binlerce kişiden daha güçlüdür. s. carnot
Seyit Hamoğlu
Seyit Hamoğlu

ALAMANCI VALİZİ

Yorum

ALAMANCI VALİZİ

( 1 kişi )

0

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

119

Okunma

ALAMANCI VALİZİ

O Gün Hiç Bitmese ya

Gurbet giden için değil de kalan için çekilesi zor olandır der okumuş zevat. Gurbet kalanı da göçeni de içine alan bir girdabın adı olsa gerek . Ve ayrılık anadan yardan arkadaştan derken Üstad Sakarya Türküsünde Almancılığa oldukça uzaktır zaten.

Giden "Almancı Valizi" değil elbette kastım. Almancı valizi gurbetin satır aralarıdır bir bakışta. Vatandan ayrılalı beri Zimmer 1334 nolu "hayım"ın köşesine terk edilen bir kalabalıkta değil. Gün be gün ilmek ilmek dokunurcasına her gün gözden geçirilen . Allahın her günü içine yeni bir eşya malzeme yerleştirilen bir hayat bilgisi kitabı bir hatıra defteridir.

Bu kızıma.
Bu en küçüğe.
Mehmet liseye başlıyacak bu en çok ona yarar.
Direk sözle dile getirilmese de bu hanıma elbet.
Evin genç kızı bunu hemen fark eder zati

hayalleriyle bir bir istiflenir valiz tam koca bir yıl. Ta ki 7. ay gelen de. Almancı Mevsimi başlayıp hasrete kavuşulacak güne kadar.

Komşular,akrabalar,askerlik arkadaşı. Banka müdürünün oğlunun hesap makinası bile Nuhun Gemisini kıskandıracak çeşitlilikte yerini alır.
Haber de verilemez. Telfon da telgrafta. O malum 7. ayın bir günü bizim de bayramımız olacaktır elbet. Oldum olası sabah erkenden gelir. Çoğumuz uyanınca fark ederiz ki .

Babam Gelmiş.

Gündüz gelmişse misafir trafiğinden fırsat bulunamadığından valizler güvenli odaya alınır. Son hoş geldincinin ayrılış sati 24 00 e varınca yatsılık yenipte şöyle bir kendimize geldik mi! Beklenen "An"a start da verilir. Birer birer de açılmaz. Kaç valiz varsa hepsibir açılıp ortalığa boca edildi mi. Kapış kapış gider tüm malzemeler. Ve her valiz açım seromonisinde bir, bilemedin iki kurban da bu heyecanın maduru olmaz değil. Zira saat 24 00 ü bekliyemeyip uyuyakalanın vay haline. Zira takriben 3-4 valizden kala kala kimsenin beğenmediği kalburaltı, bit vazarı ya da hippi artığı kıyafet ve malzemeler onların sehmine düşendir.
Tabi valizden kapışmalara büyük bir centilmenlikle devam ederken günün en mutlu ve keyiflisi işin öznesi olan Almancı Babamdır. Sekiz baş horantanın bu tatlı,mücadeleci telaşının memnuniyetinin mimarı olmanın keyfi bütün yorgunluğunu bir yılın çilesini hasretini silip süpürür. Her bir parçanın neye yaradığını ya da nasıl nerede ne zaman kullanılacağını bilir bilmez ama büyük bir keyifle anlatması Bekir Hocanın sabah ezanına kadar devam eder.
Ve sonra dört boş valiz ortalığa terk edilerek herkes kaptığı eşya alet edavat giyisiyi kendi zimmetine geçirmenin gayretiyle istirahatına çekilir. Evin Hanımı rahmetli annem ise komşu akraba eş dosta verilebilecek hediyeleri kotarmanın gayretindedir. Kendine bir çöp bile ayırmaksızın.

Ve o uykusuzluğa rağmen gün doğmadan evdeki hayvanlar sığıra sürülür sürülmez. Rabbim Almancılığın nimetlerini kulunun üzerinde görmek ister düsturu mucibince işin piyasası başlar. Mevsimiymiş. Modası değilmiş. Köyde giyilmezmiş. Rüküşmüş kimin umurunda. Bir senedir yolunu gözlediğim babamın gelişinin ilanı demek olan Almancı üst başıyla sokaklara salınmak en temel Almancı Ritüelimiz olmuştur hep.

Elbette ambargodur. Sınırlamalardır. Peşpeşe gelmez değil. Şunu okulda şunu seneye giyersin. Ve tabi yavrum olan var olmayan var komşu ve ihtiyaç olanların hediyelerini götürelim siz de cuma namaza giderken giyersiniz. Gözleri de kalmamış olur ihtiyaç sahiplerinin.
O ulvi ana uyarılarıyla hevesimiz dizginlenmiş gibi olsa da. Evrensel komşuluk düsturu da rehberimiz olacak şekilde her sene tekrarlanarak bizlere bir ufuk rotası olagelmeye devam edecektir.
Ne bereketli dört valizmiş. Koca mahalleye dokunur az çok.

Valiz açılımından adil olmayan kapışma ve taksimat biten de yataklara dağılınca da ilk hüzün sağanağı gönüllere yansımaya da başlar peşin peşin. Topu topu bir ay. Bir ay sonra bu valizler yine bir gece vakti ayrılığa dolacak. Bir sabah. O hüzün güneşi üzerimize doğacak olacağını düşünerek bir günlük sevincin bir aylık geri sayımı çabucak işlemeye devam edecek.

Çünkü babam gidecek.

Bir sabah vakti köy minübüsüyle uğurlama. Bir yıl daha beklemeye de geçiş demektir.

Tabi 1970 lerin Zeki Müreni bunu kasdetmese de
Yine mevsimler dönecek
Yine yapraklar düşecek
Giden gençliğim hiç
Geri gelmeyecek
Elveda
Elveda
Elveda
Ah, elveda

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Alamancı valizi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Alamancı valizi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ALAMANCI VALİZİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL