Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
turgaykurtulus
turgaykurtulus
@turgaykurtulus

Zaman ve Duyguların Akışı – 7

12 Mart 2025 Çarşamba
Yorum

Zaman ve Duyguların Akışı – 7

( 3 kişi )

3

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

145

Okunma

Zaman ve Duyguların Akışı – 7

Zaman ve Duyguların Akışı – 7

Zaman, bazen bir nehir gibi akar yumuşak, kesintisiz ve kaçınılmaz. Bazen de bir kaya gibi ağırdır, hareket etmeyen, sadece varlığıyla insanın omuzlarına çöken. İnsan, zamanın içinden geçerken onun akışına yön vermeye çalışır, oysa zaman ne sahip olunabilir ne de kontrol edilebilir. Sadece yaşanır.

Duygular da böyledir. Kimi zaman derin bir kuyunun karanlığında yankılanan bir çığlık gibi sert ve sarsıcıdır. Kimi zaman ise, sıcak bir rüzgârın teni okşaması gibi narin ve geçicidir. Ama insan, duygularını da zaman gibi sahiplenmeye çalışır. Oysa hiçbir duygu, bir bedene ait değildir. Sadece gelir, yaşanır ve geçer.

Mutluluk, çoğu insanın peşinden koştuğu bir hayaldir. Oysa belki de insanı gerçekten özgür kılan, mutluluğu değil, var olmayı kabul etmektir. Yaşanılan her anın kendine özgü bir değeri vardır kederin, özlemin, yalnızlığın bile. Ama insanlar çoğu zaman, yalnızca mutlu olmak için yaşarlar. Oysa hayat, yalnızca mutlu olmak için değil, hissetmek için vardır.

İçindeki duygulara direnmek, zamanın akışına karşı yüzmek gibidir. Ne kadar çırpınırsan, o kadar yorulursun. Oysa insan, bazen sadece akışa teslim olduğunda gerçekten özgürleşir. Çünkü hayatın sırrı, duyguları yönetmekte değil, onlara tanıklık etmektedir.

Geçmiş, insanın üzerine sinmiş bir koku gibidir. Ne kadar yıkarsan yıka, bazı anılar hep teninde kalır. Bazıları ise, zamanla kaybolup gider. Ama her biri, insanın varoluşunun bir parçasıdır. Geçmişi reddetmek, kendinden vazgeçmek gibidir. Oysa geçmişin izleri, insanı şekillendiren haritalardır. Önemli olan, bu haritalara takılıp kalmadan, yoluna devam etmeyi öğrenmektir.

Bazen insan, her şeyin durmasını ister. Zamanın, düşüncelerin, anıların… Ama durmak, varololuşun doğasına aykırıdır. İnsan, sürekli değişir, dönüşür ve evrilir. İşte bu yüzden, en büyük huzur, zamanın içinde sabit kalmaya çalışmak değil, değişimin içinde kendi sabit noktasını bulmaktır.

Ve belki de hayatın en büyük öğretisi şudur. Zaman akmaya devam edecek, duygular gelip geçecek ve hiçbir şey sonsuza kadar aynı kalmayacak. Ama insan, her geçen anın içinde kendini yeniden keşfedebilir. Çünkü gerçek mutluluk, hiçbir şeyi tutmaya çalışmadan, her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmektir.

Turgay Kurtuluş

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

Zaman ve duyguların akışı – 7 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zaman ve duyguların akışı – 7 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Zaman ve Duyguların Akışı – 7 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
elif.kurt
elif.kurt, @elif-kurt
13.3.2025 13:23:56
Ders verir nitelikte harika bir yazı olmuş, sevgili üstad.
Zaman ne sahip olunabilir ne de kontrol edilebilir.
Oysa hiçbir duygu, bir bedene ait değildir. Sadece gelir, yaşanır ve geçer.
Oysa hayat, yalnızca mutlu olmak için değil, hissetmek için vardır.
hayatın sırrı, duyguları yönetmekte değil, onlara tanıklık etmektedir.
Oysa geçmişin izleri, insanı şekillendiren haritalardır. Önemli olan, bu haritalara takılıp kalmadan, yoluna devam etmeyi öğrenmektir.
En büyük huzur, zamanın içinde sabit kalmaya çalışmak değil, değişimin içinde kendi sabit noktasını bulmaktır.
Çünkü gerçek mutluluk, hiçbir şeyi tutmaya çalışmadan, her şeyi olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmektir.
Bu notları aldım kendime, çok güzel bir farkındalık ve yansıtma, bu yazıyı bir kere daha okuyup kendi içimde yolculuğa çıkacağım, ve bu notları hep aklımda tutmaya çalışacağım, yüreğine sağlık sevgili üstad,saygılar.
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
13.3.2025 09:47:40
5 puan verdi
Bu yazı dizisi benim çocukluğumun arkası yarını gibi...Sabırsızlıkla beklenen ve zamanı geldiğinde tüm zamanların durduğu .

Zamanın akışı ve duyguların gelip geçici doğasını tanımlarken insan bu döngüde direnir ama bu direnmenin sonunda kabul etmesi gerekliliğini vurguluyorsun.
Her şey geçici...bunun sonucunda değişim kaçınılmaz.

Hangi günümüz günümüze uyar ki uyduğu zaman bu sefer de hayat monoton yok aşk rutinleşti bunlardan çıkmak lazım diye hayıflanır insanoğlu. Bir yaranamadı gitti bize bu hayat. Hoş oda kimi zaman bir kaya olup altında bırakıyor yada bir nehir olup akıp gidiyor onun da ortası yok. Bu benzetmeler bu kadar doğal olunca bu kadar ruh haliyle örtüşünce bu seriyi okurken zamanın ve duyguların akışında kaybolmuş gibi hissediyorum kendimi.

Özellikle "geçmişin izleri, insanı şekillendiren haritalardır" cümlesi beni çok etkiledi. Geçmişin, insanın kimliğini oluşturduğu gerçeğiyle yüzleşmek bazen zor olabiliyor ama geçmişi reddetmek aslına bakarsan kendimizi reddetmek demek. Bir bakıma keşkelerimizin bizi bugün ki biz yapanlar demek. Geçmişimizin izleriyle büyüyoruz gelişiyoruz. Hayata bakışımızı aslında bu geçemeyen geçmişler şekillendiriyor.

Her şeyi olduğu gibi kabul etmek senin için mutluluğun formülü. Devamlı değişip duran ve durmayı unutan bu dünyada hangi şeyi olduğu gibi kabul etmeliyiz ki. Bu özgür ruha aykırı bir eylem gibi illaki direnmek lazım. Böyle anlarda içimden bir direnişçi ruh fışkırıyor eline pankart alıp, boykota çıkıyor. Bu bakımdan bakınca benim mutsuzluğum bundan olduğu mu ortaya çıkıyor. Ama olduğu gibi kabullenmek birazcık kişinin mizacıyla alakalı. Benim burcum Akrep :)) olduğu gibi kabullenmem kabullendiğim şekilde oldururum. Ondan da melankoli göbek adım gibi oluyor.

Geçmişte takılı kalmak bizi mutlu etmez etmesine de geçmişi de bir yere gömmek nasıl olur belki de bunu bilmiyoruz.

Ama geçmişle yüzleşmeli geçmişi geçmişte bırakmalı derken arada da tozlu raflardan çıkarmak lazım çiçekler bile haftada bir sulanır ama değil mi?

Yazının başından sonuna kendimi sorgulamaktan bazen yazıdan kopuyor muyum diye düşünmüyorda değilim ve bu seriyi neden insanlar okumaz gider de araştırılmayan yazıları okur prim verirler :))

Çık içimden akrep ruhum çık :)

Etkili Yorum
Nurefşan.
Nurefşan., @nurefsan-
12.3.2025 17:15:24
5 puan verdi
Yıldızlarla okumak için dökümünü aldım öylesine okumak istemiyorum ...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ