1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
130
Okunma
GÖZ GÖZE GELEMEDİĞİMİZ ÇOCUKLAR
Bir çocuğun sesini hiç duymadığımız zamanlar oldu mu? Belki oldu, belki de fark etmedik. Çünkü meşguldük. Ekranlarla, bildirimlerle, sosyal medyanın hiç bitmeyen akışıyla… Oysa o çocuk oradaydı, gözlerimizin içine bakarak bir şeyler söylemek istiyordu. Ama biz ona değil, elimizdeki telefona baktık.
Bir gün bir parkta otururken, yan masada oturan bir anne ve küçük bir kız dikkatimi çekti. Küçük kız heyecanla annesine bir şeyler anlatıyordu, ellerini havada sallayarak bir hikâye canlandırıyordu. Ama annesi telefonunun ekranına dalmıştı. Başını kaldırmadan, arada bir “hmm” diyerek cevap veriyordu. Kızın gözlerindeki ışık yavaş yavaş söndü, cümleleri kısaldı, sesi alçaldı… Sonra tamamen sustu. Bir çocuk, fark edilmediği bir anda susmayı öğreniyordu.
Bu sahne tanıdık geldi mi? Hepimiz benzerini ya yaşadık ya da şahit olduk. Telefonlar, tabletler, diziler, sosyal medya… Hepsi hayatımızın bir parçası haline geldi. Teknoloji elbette kötü değil. Ama onu nasıl kullandığımız, kimleri ikinci plana attığımız önemli.
Bu kitap, günümüz dünyasında ebeveynlerin ve çocukların karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan birini ele alıyor: Teknoloji bağımlılığı ve aile içi iletişimin zayıflaması. Çocuklarımızla ne kadar göz göze geliyoruz? Ne kadar sohbet ediyoruz? Kaç defa bir hikâyeyi sonuna kadar dinleyip, sadece o anı yaşadık?
Belki farkında bile olmadan çocuklarımızı ihmal ediyoruz. Onlar yanımızda ama biz orada değiliz. Bu kitap, teknolojiyi suçlamak için değil, bilinçli kullanımın yollarını aramak için yazıldı. Gerçek hikâyeler, çözüm önerileri ve bilinçlenmemiz gereken noktalarla dolu olacak.
Eğer bu satırları okuyorsan, sen de bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmiş olabilirsin. O zaman birlikte düşünelim: Biz, çocuklarımızın gözlerinin içine bakmayı ne zaman unuttuk?
Bölüm 1: Teknolojinin Aile Üzerindeki Etkileri
Teknoloji, hayatımızı kolaylaştırdığı kadar aile içi iletişimi de derinden etkiledi. Eskiden aileler bir sofrada toplanıp sohbet ederdi. Şimdi ise çoğu zaman herkesin elinde bir telefon, gözleri ekrana kilitlenmiş halde yemeğini yiyor.
Peki, bunun çocuklar üzerindeki etkileri ne? Çocuklar, ebeveynlerinden yeterli ilgiyi göremediğinde içe kapanabiliyor, dikkat çekmek için öfke nöbetleri geçirebiliyor ya da teknolojiye bağımlı hale geliyor.
Gerçek şu ki, çocuklar ebeveynlerinin dikkatini çekmek için bazen yanlış yollar seçebilir. Teknoloji bağımlılığı olan ebeveynler, çocuklarının psikolojik ihtiyaçlarını fark edemedikleri için zamanla onların da teknolojiye bağımlı hale gelmesine neden olabilirler. Bu bir kısır döngü oluşturur. Önce anne-baba ekrana bağımlı hale gelir, sonra çocuk ilgiyi ekranlardan aramaya başlar.
Bölüm 2: Çocukların Sessiz Çığlığı
Çocuklar, ebeveynlerinden ilgi görmediklerinde iki farklı tepki verir: ya daha fazla dikkat çekmeye çalışırlar ya da tamamen içe kapanırlar. Bugün pek çok çocuk, anne babalarının ilgisini kazanmak için sürekli bir şeyler anlatmaya çalışıyor ama karşılık göremediğinde susmayı öğreniyor.
Bir annenin telefonuyla meşgul olduğu bir anda çocuğunun ona seslendiğini düşünelim. Çocuk birkaç kez tekrar eder ama annesi telefonu bırakmadan sadece başını sallar ve kısa cevaplar verir. Çocuk bir süre sonra, “Anneme ne anlatsam duymuyor” diye düşünmeye başlar. Zamanla paylaşmayı bırakır.
Bu bölümü okuyan ebeveynler için bir soru: Çocuğunuz size bir şey anlatırken, gerçekten onu dinliyor musunuz? Yoksa bir yandan telefonunuza mı bakıyorsunuz?