1
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
214
Okunma
Hacı sularında kralı korkaklar ikindi çöllerinde kalbimi koşuyorum. Aklımın evinde siyah büfeli bir sırt ağrısı. İçimden geçip giden çöl kaplanlarına karşı yolumun üstünde uçan fillere bakıyorum. Ağlıyorum!
Bir çukurun içindeymişim gibi çöl sularıyla. Dudağımı değdirip kalbimi Guslettiriyorum.
Karnımda dağ deviren devlerle sürüyorum aklımı iki odalık kalabalık mahremiyet göçlerine. Yanımdan usulca kayıp giden insanlara sesleniyorum.
Bana biraz güli şerbet açan çocukların kalplerinden verir misiniz?
Issız yürüyüş yaparak susuz kaldım diyorum!
Dudaklarıma namaz duası kabul olup oturuyorum.
Babam tıngır mıngır kalbinde salıyor bebekliğimi.
Ağlıyorum!
Üstü açık bir ağacın saçaklı çatısının yağmurundan yağarak, gökyüzünün içine düşüyorum.
Doğdum mu diyorum annemin taş yaşına!
Orada cebimde ölü kuşların kan sütlerine sarılan gazetelerine sela okuyor bir filin ölü kalbi.
Utanıyorum!
Annem beni içindeki doğmamış suyunda boğduğunda, ağlıyorum!
Babam Süleyman diye bağırıyorum annem duymuyor beni diyorum hacılara!
Hacılarla beraber şeytan taşlıyor tüm kuşların ninnileri. Avuçlarımda boş bir ülke doğumu. Burası makber diyor ölü bir çocuğun gözünden düşen yetimsizliği ağlıyorum.
Baba kurtar beni!
Babasızlığıma
Annemi
hiç özlemedim inanmayın!
Şimdi 25/02